YURTTAŞ ARTIK SORGULUYOR...
Yaşar Eyice / Yeni Vizyon Gazetesi
Birkaç gün önce İstanbul'da Belediye otobüsünde saldırıya uğrayan hemşireden söz ettim.
23 yaşındaki şortu hemşire, hiçbir şeyden habersiz müzik dinlerken, büyük bir acı ile kendinden geçmiştir.
Kendine geldiğinde ne olduğunu anlamaya çalışırken, insan Şekline girmiş bir yaratığın 'Ben Vücutta açık gördüğüm yerlere tekme atarım, giyimini beğenmediğim insanları döverim, devlet bunlara ceza vermiyor., dediğini de öğrenir.
Nedense otobüs yolcuları da olaya tepki göstermez, aynen nöbetçi savcı gibi.
Polis gereğini yapmış, işinden evine giderken, şort giydiği için saldırıya uğrayan hemşireye, 'ölüm vuruşu' yapan saldırganı belirleyip yakalamıştır.
*- Doktorlara ne demeli?
Televizyonlardan izledim, altı doktorun da 'silah taşıyabilir' raporundan imzası olan güvenlik görevlisi olan saldırganın! kontrol bende!' diyerek kendine olan aşırı güvenini de...
Herhalde nöbetçi Savcının da kendisini serbest bırakacağından, mahkemeye sevk etmeyeceğini biliyor gibiydi.
Dün baktım, yandaş gazete ve yazarları bile, belki de Türkiye'de ilk kez, nöbetçi Savcının tutumunu da eleştirebiliyordu.
Daha düne kadar bu tabu idi.
Yani hiç kimse buna cesaret edemiyordu.
*- Demek ki istediği gibi olmuyor
Özellikle belirli kişilerin en ufak bir şikâyetinde bile savcıların, dosyaları kabarık mahkemelere sevk ettikleri düşünülürse böylesine toplumu ve bireyleri yakından ilgilendiren olayda nöbetçi Savcının bu kadar büyük tepki görmesi de herhalde çeşitli bilim dallarında ele alınarak işlenecek, belki de hukuk öğrencileri için tez konusu bile olacaktır.
Halkın tepkisi ile serbest bırakılan yaratık yine yakalandı.
*- Bornova’daki olay!
Bu arada araya sıkıştırmak istiyorum, İstanbul'daki olaya Eş değer bir olay da Bornova'da yaşandı.
Bir yandan çalışan öte yandan okuyan bir genç kızımıza, iki vandal saldırdı.
İşinden çıkıp evine giden öğrenci olduğu belirtilen kızı, beraberlerinde alıp götürebileceklerini düşünenler, isteklerine ulaşamayınca sokak ortasında yüzü tanınmayacak hale getirdiler.
Herhalde birçok kişi benim gibi bu kızımızın fotoğrafını görmüştür.
Çevrede polis yok muydu?
Ya da duyarlı vatandaşlar?
Nereden İzmir'e geldiği belirlenemeyen iki dağ eşkıyasının bu zorbalığının yanı sıra saldırısına neden kimse ses çıkaramıyor?
Artık bu kadar sinmiş ve korkutulmuşluğumuz neden?
*- Başka sorular?
Dahası İzmir il Emniyet Müdürü'nün bundan haberi yok mu?
'Bu serserileri bulun!' Talimatını verdi mi?
Verdiyse sonuç ne oldu?
Biri kadını 'Şeytan' olarak görüyor, diğeri ise mal!
Aralarında ne fark var?
Aile Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'yı tanıyorsunuz...
Başı bağlı, muhafazakâr bir yurttaşımız...
İşte o bile, saldırı sonrası, hemşireyi telefonla aradığını, duyduğu üzüntüyü belirttiğini, kendisine her türlü destek sözünü verdiğini söyledi,
Kadın Bakan, 'Kıyafetten olmasına iki kat üzüldüm' dedi.
Bakanlık, nöbetçi Savcının saldırganı bıraktığı davaya müdahil olacak.
Aslında artık bu konuların da, keyfiyetin de, ele alınması gereğini ortaya çıkarmış oldu.
Başbakan Yardımcısı Canıklı da, yeni yasa çalışması için çalışmaların hemen başlayacağını açıkladı,
Yani yakında bu konularda da güzel haberler alacağımızı sanıyorum.
Biliyorsunuz geçenlerde işini savsaklamak, ciddi yapmayan, Vatandaşa zorluk çıkaran, avanta ve gasp Peşinde koşanlarda ilgili bir yasa çıkmıştı.
Sanıyorum bunun olumlu sonuçlarını da, yakında cezaevine gönderilenleri duyunca daha da alkışlayacağız.
Artık gücü Gücüne yetene değil, halkın yanında olan yasalarla işimizi göreceğiz.
*- Bir tuhaflık var!
Daha önce bir iki kez gündeme getirmiştim.
Hava koşullan böyle acayip gittiği sürece de, sık sık gündeme gelecek.
İşte bu konuda, CDP (Carbon Disclosure Project) küresel şirketler hakkında bir analiz hazırladı.
Analize göre, Paris Anlaşması henüz resmi olarak yürürlüğe girmemesine rağmen (Meclis onaylarının tamamlanması bekleniyor), şirketler anlaşmayı ticari faaliyetlerini planlarken göz önünde bulundurmaya ve düşük karbonlu süreçler tasarlamaya başladılar.
Analiz, Paris Anlaşması ile birlikte, şirketlerin eski çalışma yöntemlerini devam ettiremeyeceğini ve düşük karbonlu geleceğin kaçınılmaz olduğunu ortaya koyuyor.
*- İş dünyası Paris Anlaşmasına hazırlanıyor
Dünyanın en büyük 600 şirketi, iş planlarını BM İklim Anlaşması kapsamında gözden geçiyor.
20 Eylül 201’da, yani daha yeni, : Carbon Disclosure Project’in (CDP)’nin 600 şirket hakkında yaptığı detaylı analiz, Paris Anlaşması’nın iş dünyasını dönüştürmeye başladığını gözler önüne seriyor.
Paris Anlaşması’nın uluslararası bir yasa olarak yürürlüğüne girmesine ramak kala, uluslararası şirketler, Paris anlaşmasının, operasyonlarına, mal varlıklarına ve giderlerine dair etkilerini hesaplamaya ve iş planlarına iklim anlaşmasını yansıtmaya başladılar.
*- Mecbur kaldılar
CDP Paris Anlaşmasının onaylandığı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP21) tarihinden itibaren topladığı özel sektör verileri çarpıcı sonuçlar içeriyor.
Verilere göre, toplam değeri 12 Trilyon Dolar olan 600 küresel büyük ölçekli şirket, iş planlarını Paris Anlaşması doğrultusunda düzenlemeye başladı.
Şirketler arasında Nestle, Nike, L’Oreal, Anglo Amerian, Lufthansa, AkzoNobel, BHP Billiton, E.ON ve Iberdrola gibi şirketler bulunuyor.
*- Beklentileri yok
CDP, 827 kurum ve kuruluşu kapsayan kapsamlı bir iklim değişikliği analizi ve anketi yürütüyor[.
Bu arada akla gelen soruyu da yanıtlayayım:
CDP, şirketlerin, şehir ve eyaletlerin, çevresel performansı ile ilgili olarak küresel mekanizma kurmaya yönelik çalışan bir kar amacı gütmeyen kuruluş.
Detaylar için lütfen www.cdp.net veya @CDP twitter adresine göz atarak öğrenebiirsiniz..
*- Çoğunluk açık ve net yanıt veriyor
Kurumlara sorular içerisinde, şirketlere, operasyonlarında, mal varlıklarında ve harcamalarında değişikliğe yol açabilecek, iklim değişikliği ile ilgili her hangi bir risk ve / veya fırsatlar olup olmadığı da soruldu.
Yüksek emisyonlu kamu hizmetleri sektöründe çalışan şirketlerin önemli bir kısmı (%47), iklim değişikliğinin işlerini etkilediğini ifade ediyor.
Enerji gibi diğer yüksek emisyonlu sektörler de küresel iklim anlaşmasının sonuçlarını risk ve zorluk olarak belirtiyor.
Ayrıca, anlaşmayı fırsat olarak nitelendiren şirketlerin sayısı (341) risk olarak nitelendiren şirket sayısından (272) daha fazla.
*- Dönüm noktası olacak
CDP’nin CEO’su Paul Simpson ‘Anlaşmanın resmi olarak yürürlüğe girmesi, küresel şirketler için bir dönüm noktası olacak; Anlaşma iş dünyasının artık eski çalışma ile devam edemeyeceğini ve düşük karbonlu geleceğin kaçınılmaz olduğunu ortaya koyuyor.
Topladığımız veriler, birçok şirketin, bu yeni gerçekliğin hali hazırda farkına varıldığını, anlaşmanın ticari faaliyetlerini etkileyeceğinin kabul edildiğini ortaya koyuyor.’
*- Ticari faaliyetleri etkileyecek...
Ülkelerin Paris Anlaşması’na verdikleri azaltım hedeflerinin yasal olarak bağlayıcı olacak olmasıyla, tüm sektörlerdeki şirketlerin ticari faaliyetleri etkilenecek.
Doğal olarak yüksek emisyon üreten sektörlerde faaliyet gösteren şirketler en çok etkilenecek olanlar.
Örneğin, küresel emisyonların yüzde 5’inden sorumlu olan çimento sektörü, düşük karbon fiyatında bile (ton başına 10 dolar) yıllık ortalama 4.5 Trilyon dolar daha az kazanç elde etme riski ile karşı karşıya.
Aslında Türk şirketlerinin de konuyu inceleyip, şimdiden tedbir almaları gerekiyor.
CDP’nin 2016 Küresel İklim Değişikliği Raporu, 25 Ekim 2016’da yayınlanacak, bu analiz çerçevesinde tüm şirketlerin detaylı verileri kamuoyu ile paylaşılacak.
*-
*****
KURDELA
Sıla yeniden İzmir’de
Kerki ve Solfej’in düzenlediği geleneksel Ege Konserleri tüm hızıyla devam ediyor.
Her yıl, yaz aylarının en çok konuşulan etkinliği olan Ege Konserleri Türk ve dünya müziğinin önemli isimlerini ağırlamaya devam ediyor.
Sıla, İzmir'li hayranlarından gelen yoğun talep üzerine bir kez daha yeni albümüyle 1 Ekim’ de '’Fuar Açık Hava Tiyatrosunda’ sevenleri ile buluşacak.
Ege yaz konserleri kapsamında hayranları ile daha öncede Çeşme’ de sevenleri ile bir araya gelen Sıla, hayranlarından gelen yoğun ilgi üzerine bu yıl içerisinde üçüncü kez olmak üzere şimdi de1 Ekim’ de Fuar Açık Hava Tiyatro sahnesinde olacak.
*- Emel Sayın ve Tarkan dopingi
Türkiye'nin zeytin ve zeytinyağı ihracatını arttırmanın yanında Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı tüketimini de arttırmak isteyen Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi (ZZTK), ‘Zeytinyağı: Sağlıklı ve Lezzetli’ isimli proje kapsamında yurt içinde tadım etkinlikleri düzenlemeye devam ediyor.
‘Zeytinyağı: Sağlıklı ve Lezzetli’ isimli projenin 2016 yılında tanıtım atağının ikinci ayağı Expo 2016 Antalya fuarında gerçekleştirildi.
Popstar Tarkan ve Türk Müziği’nin efsane ismi Emel Sayın'ın konserleriyle aynı günlerde yapılan zeytinyağı tadım etkinliğine ilgi yoğundu.
*- Ücretsiz internet dönemi başladı
Pamukkale Belediyesi, ilçede tüm vatandaşlara yönelik ücretsiz kablosuz internet hizmeti başlattı.
İlk etapta Asmalıevler, Yunusemre, Karahayıt ve Akköy olmak üzere 4 mahallede 10 adet kablosuz internet istasyonu kuruldu.
Cep telefonu şarj noktaları olarak ta hizmet veren istasyonları yerinde inceleyen Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, kısa zamanda ücretsiz internet hizmetinin tüm ilçe geneline yayılacağını müjdeledi.
*- Zabıta Kantinleri Denetledi
Denizli Merkezefendi Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, okulların açılmasıyla birlikte kantin denetimlerini sıklaştırdı.
Bu çerçevede Merkezefendi ilçesinde bulunan okulların kantinlerinde Merkezefendi Belediyesi Zabıta Müdürlüğü tarafından denetim yapılıyor.
*****
ANLAYANA
*- Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir
*- Eğitim sadece okumak değildir. Okudukları üzerinde düşünebilmek yeteneğidir. Olgun insan güzel söz söyleyen değil söylediğini yapan ve yapabileceklerini söyleyendir.
*- Büyük insanların gayeleri, diğerlerinin hevesleri vardır..
*- Geldiğin yeri unutursan, gideceğin yolda kaybolursun.
*- Hayatta öyle seçimler yap ki, kazandığın şeyler, kaybettiklerine değsin!
*- Yanlış kalbe misafir olduysan oturmasını değil, kalkmasını bileceksin. *- Bugün göz yumduklarımız, yarın bize göz açtırmayacak olanlardır!
*- Yunanistan'da öğrenci sayısının yetersizliğini gerekçe gösterilerek 60 azınlık okulunun kapısına kilit vuruldu, kapatılanlar arasında 9 Türk okulu var. Ayrıca azınlık liselerinde Türkçe ders saatleri azaltıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.