Yaşama Hakkımızı Elimizden Alanlara Aman Verilmemeli

YAŞAMA HAKKIMIZI ELİMİZDEN ALANLARA AMAN VERİLMEMELİ

Yaşar EYİCE / Yeni Vizyon Gaztesi

*- İşte asıl mesele bu!

Ne diyeceğim karşısında kararsızım!
Acaba ‘İnadına birlik beraberlik!’ mi diyeyim, yoksa, ‘ Tek bir talebimiz var: yaşamak ve yaşatmak’ mı?
Daha birçok başlık üretebiliriz.
İzmir’imizde İki güzel, iki cesur insanı kaybettik, üzgünüz, öfkeliyiz.
Acımız dinecek gibi değil!
Bedenen iyi olsak da hepimiz ruhen derin yara aldık.
Bu hainler ve olaylar nedeniyle; toplum belirsizlik, gelecek kaygısı, tedirginlik ve korkuyla yaşamak zorunda kaldı.
İster istemez yaşam alanları daraldı, can güvenliğimiz kalmadı gibi...
Allah’tan Polis Memuru Fethi Sekin gibi kahramanlarımız var...
Neden böyle olduk?
İnsanımız nedense artık en temel insani hak olan ‘yaşama hakkı’nı bile elinden alacaklara kesin darbe indirilmesini istiyor.
Bugün artık hiç kimse, ülkemizin içine sokulduğu şiddet, terör ve savaş çıkmazını görmezden gelmesi mümkün değil.
Her meydana, her caddeye, her parka ‘şehitler’ adı verilmekte, ölümler bazılarınca olağanlaştırılmaya çalışılıyor.
Buna karşı da dikkatli olmalıyız.
Artık bir tek talebimiz kalmıştır:
Yaşamak ve yaşatmak!
İnsanımızı, çocuklarımızı, cumhuriyeti, ortak kültürümüzü, barışı ve kardeşliğimizi yaşatmak!..
Terörü bir kez daha lanetliyor, güvenli ve huzurlu bir yaşam için sorumluların görevlerini çok daha ciddi, şehidimiz Polis Memuru Fethi Sekin gibi olmalarını ve çalışmalarını diliyoruz.
Siyaset ve koltuk kavgaları da artık gerilerde kalmalıdır.
Koltuk değil geleceğimiz önemlidir.
Tüm bu olumsuzluklar karşısında özgür ve demokratik bir Türkiye için barış, dayanışma ve kardeşlik temelinde bir arada yaşamanın koşullarını yaratmak, yaralarımızı sarmak, yan yana durmak zorunda olduğumuzu ben de sizlerle paylaşmak istiyorum.

*- Merak ediyorum!

Kahraman Polis Memuru Fethi Sekin ve Musa Can’ın Çocukları İçin çeşitli açıklamalar devam ediyor.
Kampanyalar açılıyor...
İzmir Barosu, İzmir Adliyesi’nde şehit olan polis memuru Fethi Sekin ve adliye personeli Musa Can’ın çocukları için yardım kampanyası başlattığını duyurdu.
Güzel ve beklediğimiz bir hareket...
Ben merak ediyorum; acaba kimler ne kadar katkı verecek?
Şehit polis memuru Fethi Sekin ve adliye personeli Musa Can’ın çocuklarının eğitim hayatlarında kullanılmak üzere destek kampanyasına kimler katılacak?
Çünkü bizim güzel bir atasözümüz var:
‘Lafla peynir gemisi yürümez!’ diye...
Bu kampanyaya herkes yürekten katılmalıdır.
Az veren candan, çok veren maldan dense de, bu dikkate alınmamalıdır.
Bu arada anımsatayım:
İzmir Adliyesine yönelik olarak 5 Ocak 2017 günü gerçekleştirilen hain terör saldırısında yaralanan yedi kişiden beşi avukattı.

 *- Çok dikkatli olmalıyız!

İzmir Barosu’na geçmiş olsun ziyaretinde bulunan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ve Ankara Barosu Başkanı Av. Hakan Canduran’la birlikte yaralı avukatları ziyaret eden İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan’dan öğrendiğime göre İzmir'deki bombalı saldırıda 5 adliye çalışanı da gözaltında...
Gözaltına alınan 18 kişi arasında, 5 adliye çalışanının da bulunduğunun ortaya çıkması bir gerçeği de gündeme getirmiş oldu...
Hainler, bölücüler hala içimizde...
Yani devlet dairelerinde ve önemli kurumlarda...
Bu konuyu kaç kez gündeme getirmeye çalışmış, bunların temizlenmesi gerektiğini vurgulamıştık.
Sanki bunlar ayrık otu gibi...
Girdikleri, kapağı attıkları daha doğrusu yerleştirildikleri yerlerde hiç rahat durmuyorlar.
Aslında temizle temizle bitmiyorlar.
Ama bitirmemiz şart!
Bunları bilen ve saklayanlar da benim gözümde hainin dik alasıdır.
Ama yalan ihbarları da dikkate almak gerekir.
Şunu da belirtmek istiyorum:
Belki de gözaltına alınan ve kimlikleri açıklanmayan Adliye çalışanlarının olayla ilgileri yoktur, ancak verecekleri bilgiler önem taşıdığından, sayelerinde önemli ipuçlarına ulaşılabileceğini de düşünüyorum.
Yani her gözaltına alınan için ‘hain’ diyemeyiz.
Ancak bu konuda adaletin karar vermesi gerekiyor.
Biliyorsunuz:
İstanbul Ortaköy’deki kanlı terör saldırısından sonra, bir Türkmenistan vatandaşı katile benzetildi ve linç edilmek istendi.
Aklı başında bazı yurttaşlarımız olaya sağ duyu ile yaklaştı, zanlıyı linçten kurtararak güvenlik güçlerimize teslim etti.
Yani biz ne polisiz ne de yargıç...
Sadece görevlilerimize yardımcı olabiliriz

*- Basit bir önerim

Bu arada aklıma geldi...
Bazı ailelere PTT ya da banka havalesi ile yurt içi ve dışından gelen havaleler de gözlem altına alınmalıdır.
Çok yıllar önce PKK’ya katılan bazı kişilerin ailelerine her ay düzenli şekilde, maaş gibi, havale ile para gönderildiğini bir uzmandan duymuştum.
Belki bu araştırma ile önemli ipuçlarına yaklaşılabilir.

*- İşte bu!

Biz İzmirliler dünyanın neresinde olursak olalım ülkemizi ve kentimizi unutmayız.
Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer nasıl Kürkçü dükkanı ise biz de döner dolaşır yine Ege ve İzmir’e döneriz.
Adliye Saldırısı Ankara’daki izmirliler tarafından da kınandı
İzmir Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Yasin Aksu, Bayraklı Adliyesi’nde yaşanan terör olayını kınadığı mesajında ‘Huzurun ve hoşgörünün şehri İzmir’e yapılan bu saldırıyı şahsım ve yönetim kurulum adına en sert şekilde kınıyor, terörün amacına hiçbir zaman ulaşamadığını bir kez daha hatırlatmak istiyorum’ dedi.

*- Sosyal medya paylaşımlarını hatırlattı

Ankara’da Yaşayan İzmirlilerin kurduğu İzmir Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Aksu, saldırının kendilerini son derece üzdüğünü belirtirken, son günlerde sosyal medyada İzmir’e yönelik ihbar ya da göndermeleri de hatırlatarak yetkililerin bu olayı ve faillerini açığa çıkarmak için titizlikle çalışacaklarına inandıklarını ifade etti.
Şehit olan polis Fethi Sekin’in dikkati ile çok büyük bir facianın önlendiğinin altını çizen Aksu, ‘Ege’nin İncisi İzmir’e yönelik bu tarz huzur, birlik ve beraberliği bozma girişimlerinin karşılık bulamayacağını biliyoruz. Ancak yine de, istihbarat konusunda bir zafiyet söz konusu ise de, yetkililerin sorumluluğunu yerine getirmeyenler konusunda da gerekli adımları atması gerekmektedir’ diyerek sosyal medyada dolaşan iddiaların da ciddiye alınması gerektiğini belirtti.
Aslında, terörün bizim sokağa çıkmamıza engel olamayacağını, hedeflerine ulaşamayacaklarını haykırmak için bir araya gelmeliyiz.
Lazıyla, Çerkeziyle, Kürdüyle, Boşnağıyla Türk ulusunun bir bütün olduğunu tüm şer odaklarına duyurmalıyız.

*- Kenetlenme zamanı

Bir röportaj sırasında Demirel'e gazeteci sorar :
- İsmet İnönü ile aranızda bir sıkıntı mı var..?
Demirel'in cevabı:
- O arkasına koskoca Kurtuluş Savaşını almış bir kahraman. Ben kimim ki onunla bir sıkıntım olabilsin.?
Demirel'in ilk başbakanlık dönemi, Anıtkabir ziyaret ediliyor.
Demirel protokol gereği önde yürüyor.
Bu durumdan rahatsız.
Adımlarını yavaşlatarak İsmet Paşa'nın yanına gelmesini bekliyor.
Bunu fark eden Paşa hızlıca Demirel'e yanaşıyor ve,
- Yürü, yürü rahat ol, sen başbakansın. Protokol kimsenin değerini düşürmez, diyor.
Siyaset ve zerafet iç içe geçmiş.
Ne güzel bir görüntü değil mi?
Nezaket, tavır, üslup, devlet adamlığı, adam gibi adamlık bu olsa gerek.
Mekanları cennet olsun.
Dileğimiz günümüzün siyasi liderleride kolkola girsin. Kenetlenme zamanı.

***-
GÜNCEL

Eğitim kahramanları tanıtılacak

TEV İzmir Yürütme Kurulu Başkanı Gülnur Soybayraktar’ın verdiği bilgiye göre; Türk Eğitim Vakfı (TEV) Yeni dönem basın toplantısı 10 Ocak 2017 tarihinde Mövenpick Oteli’nde yapılacak
Toplantıda TEV İzmir’in Yeni Yönetim Kurulu üyelerinin basına tanıtılmasının yanı sıra, geçmiş dönem yönetim kurulu üyelerine de hizmetlerinden dolayı teşekkür plaketi verilecek.

*- Zeytin edebiyatı yarışması
Zeytindostu Derneği,  Türk edebiyatında ve sanat dünyasında zeytin ile zeytinyağına ait eser varlığını arttırmak, zeytin ve zeytinyağına olan farkındalığı arttırmak, olumlu algısını pekiştirmek ve tüketimini teşvik etmek amacıyla,  ‘Zeytin ve zeytinyağı size ne çağrıştırıyor?’ başlıkla şiir ve öykü yarışması açtı.
Yarışmada  son teslim tarihi 26 Şubat 2017  olarak açıklandı. Seçici kurul12 Mart 2017’de toplanacak.

 *- İzmir Buluşmaları’nın konuğu Merdan Yanardağ

Her ay geleneksel olarak Kordon Otel’de düzenlenen İzmir Buluşmaları’nın Ocak ayı onur konuğu yeni kurduğu ve test yayınlarına başladığı Tele 1 (KültürTürk) kanalıyla kendisinden söz ettiren gazeteci/yazar Merdan Yanardağ olacak.
Genel koordinatör Prof.Dr.Erkan Sevinç Yanardağ’ın 20 Ocak 2017 Cuma akşamı ‘Türkiye Nereye Gidiyor?’konulu söyleşisi sonrası kitaplarını imzalayacağını belirtti.
***-
ÖNEMLİ NOT:

ÜNAL TÜMİN’in ACI KAYBI: Duayen Gazeteci Ünal Tümin’in, değerli varlığı, sevgili kızlarından Nilay Tümin Hamzalar’ın sevgili eşi, 13 yıllık hayat arkadaşı Temel Hamzalar,  Katar’ın başkanti Doha’da bir elim kaza sonucu vefat etti. Tümin ve Hamzalar ailelerine başsağlığı Nilay Tümin’e sabırlar diliyor, üzüntümü belirtiyorum.

***-
GICIK

*- Fazla kurcalamayın hayatı; sağlığınız yerindeyse, vicdanınız temizse, yüreğiniz de güzelse, yaşayın gitsin işte!
*- ‘Yaş 35 yolun yarısı eder!’ diyen şair bile 46 yaşında vefat etti. Bu nedenle günün ve zamanın kıymetini iyi bilin.
*- Bazen hayat seni bulunduğun yerden alıp bir başka yere koyar ve der ki; ‘Buradan devam et!’
*- Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun, martı sevdiği denizden asla vaz geçmez!
*-- Kalbinde Cennet taşıyan insanlar var. Bulundukları her yere huzur veren, hassas, kırılgan, içten, samimi, yüreği güzel insanlar...Bunlarla karşılaşmak duamız olmalı.
*- İşiniz nazardan, yolunuz düşmandan uzak olsun...
*- Bolluk ve bereketin yuvanızdan eksik olmadığı bir güne ve haftaya başlamanız dileğiyle huzur ve sağlık dolu günler diliyorum.