ALİAĞA’DA İNTERNET SİTESİ CHP İZMİR İL BAŞKANI ADAYI ÇIKARDI
ÖZCAN DURMAZ GİZLİ İL BAŞKANI ADAYI ÇIKARTTI İDDİASI
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aliağa İlçe Başkanı Özcan Durmaz ve Mart 2014’de gerçekleştirilen yerel seçimlerde CHP’nin Aliağa Belediye Başkan Aday Adayı olan Tamer Karaman’a yakınlığı ile bilinen kuzyegehaber.com isimli haber sitesi büyük bir sürprize imza attı.
Özcan Durmaz ve Tamer Karaman gibi ağır topların maddi manevi desteği ile yayın hayatını sürdüren yerel haber sitesi kuzyegehaber.com, Aliağa’dan CHP İzmir İl Başkanlığına Aday Adayı çıkardı.
kuzyegehaber.com isimli sitenin editörlüğünü yapan Bülent Pınarbaşı, kadim dostu Ali Koç’un CHP İzmir İl Başkanlığı’na aday olduğunu ilan etti.
Bülent Pınarbaşı’nın CHP İzmir İl Başkanlığına aday göstermesi ilçede şaşkınlık yaratırken, tüm bu gelişmelerin Özcan Durmaz’ın bilgisi dahilinde gerçekleştiği kamuoyunda konuşulmaya başlandı.
Öte yandan CHP’nin mevcut İzmir İl Başkanı Bedri Serter ile yıldızı bir türlü barışık olmadığı bilinen Özcan Durmaz’ın böyle bir maceraya el altından destek verebileceği de iddialar arasında yer alıyor.
Aliağa’da hem yerel hem de genel iktidara muhalefet yapan ve CHP yanlısı yayınları ile dikkat çeken sitenin editörü Bülent Pınarbaşı’nın 15 Aralık 2015 tarihli köşe yazısı ile destek verdiği Ali Koç’un seçim çalışmaları boyunca basın danışmanlığını üstlendiği de öğrenildi.
Ayrıca Aliağa'nın adayı olarak kabul edilen Ali Koç’un seçim ofisi olarak kullanacağı mekanda belirlendi.İl Başkan Adayı Ali Koç’un Anadolu Partisi Aliağa İlçe Başkanlığı binasında yayın hayatını sürdüren haber sitesiyle birlikte aynı büroyu kullanacağı öğrenildi.
CHP İzmir İl Başkanlığına neden aday olduğunu kadim dostu Bülent Pınarbaşı aracılığı ile duyuran Ali Koç, “İzmir'e Sol Gerek Sol Gelecek” sloganı ile kongre çalışmalarının startını verdi.
Kuzey Ege Haber Editörü Bülent Pınarbaşı, mevcut adaylardan Ali Koç’un farkındalığını ön plana çıkarmak adına kaleme aldığı 15 Aralık 2015 tarihli köşe yazısında kullandığı ifadeler akıllarda soru işareti bıraktı.
Bugüne kadar CHP İzmir İl Başkanlığı görevinde bulunan tüm isimleri adeta zan altında bırakan Bülent Pınarbaşı, tepki çeken köşe yazısında şu ifadeleri kullandı: “O şimdi yeni bir mücadeleye girişti. Yanlış insanların elinde yüzde 25 civarına saplanıp kalan CHP’nin İzmir İl başkanlığı için uğraş veriyor. Parası yok. Medya desteği yok. Arkasında duran ağabeyleri, milletvekilleri, parti büyükleri yok. Tek tabanca, yüreği ve düşünceleriyle ezber bozuyor; kimsenin söylemeye cesaret edemediği şeyler söyleyip radikal çıkışlarıyla kapıları zorluyor. yani kısaca bazıları için “sevilmeyen adam”, “istenmeyen adam” olmaya devam ediyor. Belki kazanamayacak. Ama asla kaybeden olmayacak, bundan eminim. Söyledikleriyle sessiz çoğunluğa tercüman olması bile kendisi ve Cumhuriyet Halk Partisi için büyük kazanım. Kulak verin O’na… Siyasette yeniden erdem, ideoloji, kimlik ve mücadele ruhunun hakim kılınması için kulak verin. Para babalarının, belediye başkanlarının, milletvekillerinin kuklası bir İl başkanı istemiyorsanız dikkate alın Ali Koç’u…”
Mevcut il başkanı Bedri Serter ile ihtilaflı olan Özcan Durmaz’ın kamuoyunda “gizli il başkanı adayı” olarak algılanan CHP İzmir İl Başkan Adayı Ali Koç’un ilk yazılı basın açıklaması şöyle:
İZMİR'E SOL GEREK, SOL GELECEK
CHP İzmir İl Başkanlığına aday olan sürpriz isimlerden Ali Koç çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Ülkeye, partiye, izmire’e sol gerek, sol gelecek.” sloganıyla yola çıkan Koç, radikal söylemleriyle il başkanı olduğu takdirde nasıl bir yönetim anlayışı sergileyeceğinin işaretlerini de veriyor.
İl kongresinde seçimlerin tüzük gereği çarşaf liste ile yapılması gerektiğini savunan Ali Koç, blok listenin partide tasfiyeciliğin resmileştirilmesi anlamına geldiğini söyledi. Bunun, delegelerin kamplara bölünmesine ve geleceğe taşınan husumetlere de zemin hazırladığını belirten Koç, delegeleri böyle bir baskı altında tutmanın özgür iradelerine ipotek koyma anlamına geleceğini ifade etti.
ESİN KAYNAĞIMIZ HALK
Yaklaşık 9 yıldır İzmir’de yaşayan Ali Koç hazırladığı basın bildirisinde “Bilincinde olduğum ve yaşamımın düsturu olan değerlerimden ilkelerimden yalnız kalma pahasına hiç ödün vermedim. Gün oldu düşüncelerime saldırılara tek başına direndim ve asla geri adım atmadım. Bu süreç içinde iyi, güzel ve doğru olan, ‘her şey halk için’ ilkesini yaşama geçirmeye çalıştım. Biz hayatın öğrencisi olmaya özen gösterdik. İyi güzel ve doğru için yapıcı eleştirilerin hepsine açık oldum. Bildiğim ve tecrübem olduğu konularda bile yine de halka danışmayı asla bırakmadım, görüş ve önerilerini sordum, dinledim. Bizim mücadelemizin esin kaynağı halktır. Israrla ve özenle halka gitmeye sabır ve emekle birlikte olumluluklar yaratmaya devam edeceğiz.” diyerek İzmir İl Kongresi’nde söyleyecek sözü olan ve ‘bir şey yapmalıyız’ diyen herkesi sürece müdahil olmaya, birlikte hareket etmeye çağırdı.
“İZMİR’E SOL GEREK, SOL GELECEK”
“Gücünü çürümüş yozlaşmış sömürü ve rant düzeninden, paranın egemenliğinden, döner koltukların iş bitiriciliğinden, belediye saraylarının saltanatından alan yönetim anlayışlarına karşı biz halkın sandalyesinde oturmaya ve halkın evlerinden sokaklara, dayanışma, birlikte üretme mücadele çizgimiz ve halkçı devrimci sol emek değerleri ile buluşmaya, en geniş halk muhalefetini gerçekleştirip “halkın iktidarı” sözünü söylem olmaktan çıkarıp, hayat kazandırmayı amaçlıyoruz” diyen Ali Koç, sözlerine şu şekilde devam etti:“Hayatın her alanı bizim meşru mücadele alanımızdır. Bugün bir demokratik kitle örgütü, dernek, sendika, meslek odası, baro, siyasi parti hiç fark etmez bizler halkın gerçek anlamda özgür eşit ve sömürüsüz bir düzende yaşamasının mücadelesini her alana yayma bilinç ve kararlılığındayız. Her yer bizim düşüncelerimizin örgütlenme ve halkla buluşma alanıdır.Bizim yönetimimizde; partiyi kişisel zenginleşme aracı olarak gören kişi ve zihniyete kesinlikle izin verilmeyecektir. Bizim yönetimimizde; varsıl kişilerin değil partinin çıkarları ve iktidarı sağlanacaktır. Bizim yönetimimizde; parti örgütleri mahalle-halk meclisleri aracılığı ile belediyelerle bir koordinasyon içinde, ihtiyaç ve fiziki koşullarının hazırlanmasına bağlı olarak, halkın sorunlarını yerinde ve öncelikli çözüm amaçlı sorun çözüm merkezleri oluşturulacak. Halk belediyenin ayağına değil, belediye halkın ayağına gidecek. Yerinde ve gerçekçi halkçı yönetim anlayışı hayat geçirilecek. Buna uymayan belediyeler parti tarafından denetime tabi tutulacak. Bizim yönetimimizde; öğrenci, çalışan, işsiz, engelli her durum ve yaştaki gençlerin sorunları ile ilgilenecek çalışma gurupları ve gençlik meclisleri aracılığı ile çözülecek ve katılımlarının önündeki engeller kaldırılacak gerekli özgür demokratik üretim ortamı sağlanacaktır. Bizim yönetimimizde; kadınlara yönetimlerde, meclis ve çalışma gurupları aracılığı ile etkinlik kazandırılacak, gelişimleri çalışmaları söz ve karar süreçlerine katılımları önündeki mevcut çürümüş düzenin erkek egemen anlayışına son verilecek ve her türlü ayrımcı cinsiyetçi erkek yaklaşımları ivedilikle kaldırılıp kadınların üretici bilinçli aktif hale gelmeleri kesinlikle sağlanacaktır. Bizim yönetimimizde; parti, çıkar çevrelerine rant sağlamak için değil, ülke ve halk için olacaktır. Bizim yönetimimizde ilçelerin coğrafi büyüklüğüne, sorunlarına ve örgütlenme önceliğine göre mahalle - halk meclislerinin ve temsilciliklerinin oluşumu sağlanacak Bizim yönetimimizde; parti örgütleri bölge insanları ve halkı ile sürekli iletişim de bulunacak. Halkın, sokağın, esnafın sorunları dinlenecek gerekli hallerde ihtiyaç ne ise ona göre sorun çözüm masaları ve çalışma grupları oluşturacak. Partili belediye ile çözüme dair birlikte çalışacak. Bizim yönetimimizde; parti yönetimlerinde ve çalışma kurullarında komisyonlarda bulunanların partili sorumlu üyeye yakışır bir yaşam içinde olmasına özen gösterilecek. Parti saygınlığına olumsuzluk katacak ilişkilere ve yanlışlıklara neden olmasına izin verilmeyecek. Aksi durumda olanların tespiti durumunda savunmaları alınacak durumun aciliyetine göre gerekli tüzük işlemleri uygulanacaktır. Bizim yönetim anlayışımızda partili belediyelerin, parti örgütlerinin üstünde hiç bir şekilde buyurgan olmalarına izin verilmeyecek. Partili belediye ve örgüt ilişkileri yeniden düzenlenerek örgütlerin denetimine açık olmaları sağlanacaktır. Bizim yönetimimizde; çıkar guruplarının parti örgütlerinin ve yönetimlerinin üzerindeki tahakkümüne izin vermeyeceğiz.
Yönetim mekanizmalarında bulunanların parti örgütünü temsil edenlerin, ekonomik çıkar ilişkilerine girmesine izin vermeyeceğiz, bu tür ilişkilere girenlerin partiyi kamuoyunda tartıştıranlara ilgili gerekli tüzük yaptırımları uygulanacaktır”
“HALK İÇİN SÖZÜN NAMUSU VARDIR”
“Onlar için söz işini bilmek çıkarları için her yol mübah demektir. Bizim içinse sözün namusu vardır. Adı arkasında durmaktır. Halk olmaktır, insan olmaktır onurlu olmaktır. Kollektif bir çaba ile sorunların çözümü için halkın iradesini ortaya koyacağız. Ne yaparsak birlikte ve dostça gösterişsiz dayanışarak ortak akılla bilinç ve kararlılıkla sorunların üstüne gideceğiz. Bizim yönetim anlayışımızda başkan ve adamları yoktur, olmayacaktır.
“BEN KİMİM, NE İSTİYORUM?”
“Karar ver ve yola çık. Gerisi hayat. Hayatı doğru şekilde gerçekleştirmek için karar verip ilk adımı atıp ve arkamıza bakmadan cesaret ve akılla yürümemiz gerekiyor. Yapıcı eleştiri bizim için geliştiricidir. Ülkenin ve halkın sorunlarına ilişkin bizler sadece şikayet eden, sürekli eleştiren ve hiç bir şey yapmayan, sorunlara çözüm üretmeyenler olmayı asla doğru bulmadık bulmuyoruz.
Elbette ki yanlışlıkları söyleyeceğiz, hatta sert bir şekilde (sekter ve lümpence olmamak koşulu ile) eleştireceğiz, ancak buna karşın biz de alternatif çözüm önerilerimizi ve yöntemlerimizi neyi nasıl ve neden yapacağımızı söyleyeceğiz ve de ortaya somut bir şekilde koyacağız.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.