• BIST 9549.89
  • Altın 3002.717
  • Dolar 34.5123
  • Euro 36.1711
  • İzmir 6 °C

Oğuzhan Röportajı 2013 TAM METNİ

Oğuzhan Röportajı 2013 TAM METNİ
ALİAĞA HABER/ ALFATİVİ/ ŞENOL GÖK / CHP’nin geçen yıl yapılan ve partinin kamplara bölünmesine neden olan İlçe kongresiyle yeniden İlçe başkanlığına seçilen Özlem Şan Oğuzhan, Aliağa’daki siyasi gelişmeler, yerel yönetimin çalışmaları ve parti içi gelişme

CHP ALİAĞA BELEDİYE BAŞKAN ADAYI VE İLÇE BAŞKANI ÖZLEM ŞAN OĞUZHAN RÖPORTAJININ 

RÖPORTAJIN    TAMAMI  

ALİAĞA HABER/ ALFATİVİ/ ŞENOL GÖK / CHP’nin geçen yıl yapılan ve partinin kamplara bölünmesine neden olan İlçe kongresiyle yeniden İlçe başkanlığına seçilen Özlem Şan Oğuzhan, Aliağa’daki siyasi gelişmeler, yerel yönetimin çalışmaları ve parti içi gelişmeleri, gazetemize anlattı.

“Adayım demişsem, adayım” diyerek kararlılığını gösteren ve erkek egemen siyasetteki rakiplerine gözdağı veren Oğuzhan, “Turgut Bey aday olsa da ben adayım” sözüyle Başkanlığı ne kadar çok istediğini de açıklıkla ortaya koydu.

CHP içindeki aday adaylarından, siyasi hedeflerine kadar, seçtiği kendine has kelimelerle “Demir Leydi” lakabını haklı çıkaran Oğuzhan ile yaptığımız samimi röportajı sizlerle paylaşıyoruz

Sizi tanıyabilir miyiz? Kimdir özlem şan Oğuzhan?

25 ekim 1973 Ağrı doğumluyum. 10 yaşımdan beri Aliağa'da yaşıyorum. Emekli öğretmen bir anne babanın çocuğuyum. 4 yıl Aliağa'nın Kapukaya köyünde kaldık. ben Kapukaya ilkokulu mezunuyum. Ortaokul, Lise, üniversite hayatımı İzmir'de devam ettirdim. Hiç başka yere gitmeyi düşünmeden Aliağa'ya döndüm. Serbest Avukatlık yapmaya başladım. Daha sonra siyasete atıldım. Bir çocuk annesiyim. Eşim doktor.

Aliağa'da siyasete hangi partide başladınız?

Şefik Tereci döneminde Cumhuriyet Halk Partisi'nde başladım. 

YTP süreci nasıl oldu?

YTP'ye destek anlamında, Meclis üyesi listesine ismimi yazdırarak geçtim.

CHP'de başlayıp YTP'ye gittiniz. Sonra tekrar CHP mi?

Tabii. YTP'nin bütün üyeleri CHP'ye aktarılınca ben de CHP'ye aktarıldım. YTP'den sonra Turgut Bey seçimi kaybedince ilçe başkanı oldu. ben de Turgut Beyin ilçe başkanı olduğu yönetimde ilçe sekreteriydim. Yani ilçe yönetimindeki görevim o zaman başladı. Şefik tereci döneminde CHP'de sadece delegeydim.

ÖŞO ilçe başkanlığı döneminde nelerin altına imza attı

Turgut Beyin ayrılmasıyla ilçe başkanı oldum. Yerel seçim atlattık. yerel seçimden partimi birinci parti olarak çıkarttık ve CHP Aliağa'daki yerel iktidarı aldı. Turgut bey belediye başkanımız oldu. Sonrasında 2010-2011 referandumu ve genel seçimler oldu. Referandum da da "hayır" oyları Aliağa'da fazla çıktı. Genel Seçimde de yine CHP Aliağa'da birinci parti oldu. Başkanlığım döneminde en gurur duyduğum şeylerden birisi, o dönemki yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımla beraber ilçe binasını partimize kazandırmak oldu. Ben bunu büyük bir kazanım olarak görüyorum. Burası hepimizin evi. öyle güzel bir örgütlülükle elde edildi ki bu, herkes emeğini koydu. Herkes karınca kararınca katkı koyarak bu binayı elde ettik. Parti içi dayanışmanın en güzel örneğini verdik. o zamanki benimle birlikte olan yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma, tüm üyelerimize teşekkür ediyorum. ben bu işin önderi oldum. Benim için çok büyük mutluluk.

Son kongrede ilk kez seçimle ilçe başkanı oldunuz. Daha önce atanmıştınız 

Hayır, son kongrede değil. İki dönemdir seçiliyorum. Turgut Beyin istifasıyla Tüzüğümüz gereği yönetim kurulu arasından seçilmiştim. O yine atanmışlık değildir. Sonra bir kongrede seçildim. Son olarak 2012'deki 2. kongrede de seçildim.

İlçe başkanı olduğunuz dönemle bugün üye sayınızda bir değişme var mı?

Elbette artışımız var. Şu anda 2 bin 500'ü geçtik. Onay bekleyenlerimiz var. İlk Turgut beyle devraldığımızda 700- 800'lerdeydi. Üye sayımızda çok büyük artışımız var. Partimize üye olmak için gelen herkese kapımız açık. Hiçbir zaman kimseyi geri çevirmedik. Başvuruları sümen altı etmedik. Bazen biz üyelik formlarını gönderiyoruz, genel merkezden kayıt yapılmıyor. Onlar da bizden kaynaklı şeyler değil.

Son kongrede parti ikiye bölünür gibi bir görüntü oluştu. Özcan Durmaz'ın adaylığı ile. Kongre değerlendirmenizi alabilir miyim? Bu süreç neden bu kadar uzun ve acı geçti?

Bu süreç uzun geçti. Bu süreç, evet, doğru biraz da acı geçti. Aslında partinin ikiye bölünmesi diye bir şey söz konusu değil. Ben hiçbir arkadaşımı da suçlamak istemiyorum. Bu bir mücadeleydi. Böyle bir mücadeleye girdik. Kazanan kaybeden yok. kazananı ben yine CHP olarak görüyorum. Ama ilk defa Aliağa'da delege seçimleri ve kongre öncesi parti içi hareketlilik herhalde tarihinde ilk defa bu kadar oldu. Ama güzel günlerdi. Neden? Üyelerimizle daha birebir görüşme imkanımız oldu. Zorlu bir süreçti ama faydalarının da olduğuna inanıyorum. Üyelerimizle birebir görüşerek, temas ederek çok daha fazla kazanımlar elde ettik. Onların isteklerini daha iyi algılayabildik. Neticede, partiye gelmeyen vardı,  partiye gelmeyenin ayağına gittiğimiz için, tabanımızı tuttuk. Tabanımızın ne istediğini öğrendik. Böyle bir süreç yaşandı.

Ama kıran kırana, biraz da sert açıklamalarla geçti.

Benim Basında hiç sert bir açıklamam olmadı, hatırlamıyorum. Diğer arkadaşımın da olmadı.

Yeni Mahalle'de bir delegeyle tartışmıştınız

Yeni Mahalle'de bir delegeyle tartışmadım. delege değildi arkadaşımız. Partimizin üyesi dahi değil arkadaşımız. Delege seçimleri devam ederken de ilçe başkanlığı görevim devam ediyor. Aynı şekilde diğer arkadaşımın da görevi devam ediyor. Bizim asıl görevimiz, rakiplikten ziyade kongrenin sağlıklı şekilde geçmesini sağlamaktı. O dönemde bazı arkadaşlarımız takım tutar gibi lider tuttular. Orda birine bir saygısızlığı mı olmuştu? "Lütfen Müdahale etmeyin" diye gittiğimi hatırlıyorum. Olayı çok net de hatırlamıyorum. Ben onun gençliğine veriyorum. Birdenbire fevrilikle benim üzerime yürüyen kendisi oldu arkadaşımızın. Bakın ben öyle kin tutan falan bir insan olsam, son duyduğuma göre belediyede işe alınmış. İyi de olmuş, genç bir kızımıza iş imkanı sağlanmış. öyle duydum. Asla da kin tutmuyorum. Bu partinin ilçe başkanına kafa tutan, üzerine yürüyen biri neden alındı demedim. Bunu yazmanızı da istemiyorum. Size bilgi olarak sunuyorum ben. genç, fevri bir şekilde davranmıştır. Sonra biz o arkadaşımızla görüştük. oturduk, konuştuk. Bir yanlış anlaşılma olduğunu. Ebruydu sanırım ismi.

Polise "alın bunu" demiştiniz. Hatırlıyorum  

Alın bunu falan demedim canım. öyle mi dedim? Hakaret ettiyse, o gerginlikte demişimdir. Çünkü o dönemde acayip gergin şeyler oldu. Aslında herkesin bildiği ama benim basına söylemediğim bir olay var. Yaşanmış bir gerginlik de vardı yani.

Turgut Oğuz bu kongrede taraf oldu mu?

(Gülerek) Ona sorsanız?

Size Soruyorum

Bize göre taraf oldu.

Özcan Durmaz'dan yana mı tavır aldı?

Evet, öyle oldu.

Turgut Oğuz'un, Ağrılılar'a, "Özlem Şan'a oy verin" dediğini duyduk

O, daha bu olaylar yaşanmadan önceydi.

Taraf oldu yani Turgut Oğuz?

Bana göre oldu. Ben bunu Turgut Beye de söyledim. Bana göre oldu. kendisi daha iyi bilir.

Şimdi Turgut beyle aranız nasıl?

Bizim Turgut Beyle herhangi bir problemimiz yok. Öncesinde de yoktu zaten. Ama araya bir takım yanlış anlaşılmalar girdi. Bunu ne Turgut bey saklar, ne de ben saklarım. Ama birbirimizle ilgili, kişiliklerimizle, şahsiyetlerimizle ilgili bizim bir problemimiz yok

Özcan Durmaz'la aranız nasıl? Kadrosu, Arkadaşları, Meclis üyeleriyle? Birlik beraberlik içinde misiniz, kırgınlık küskünlük var mı.

Benim kimseye kırgınlık, küskünlüğüm yok ama o arkadaşların varsa ben gidermek için elimden geleni yapıyorum

Var mı öyle bir şey hissediyor musunuz?

İçlerinde yaşıyor olabilirler. Benim kimseyle öyle bir problemim yok.

Sonra Hakkı Ülkü'nün büyük desteğini aldınız?

Evet, Hakkı beyin desteğini aldık. Hakkı bey bizi aradı. benim her yerde size destek olduğumu söyleyebilirsin dedi. ben de kendisine teşekkür ettim. Bu Kültür Mahallesi delege seçimlerinden bir gün önce oldu. Seçimlerde Cuma günü Hakkı Bey desteğini açıkça ifade etti. Biz de memnuniyetle karşıladık.

Hakkı Ülkü'nün desteğiyle kazandığınız konuşuluyor?

Herkes ayrı bir güç. Hakkı Ülkü'nün desteği, bizim ekibimiz. Ekibimiz çok iyi çalıştı. ben onu destek olarak görmüyorum. orada emek veren bütün arkadaşlarımın gücüyle kazandık. Hakkı Beyin de emeği var. Gençlik Kollarımızın tamamı bizimleydi. Gençlerimizin çok büyük emeği var. Belediye çalışanı gençlerimizin çok büyük emeği var. Onlar, herşeyi göze alıp emek verdiler. ben başarımızı bir kişinin desteği olarak değil, tüm ekibin başarısı olarak değerlendiriyorum.

Neden ilçe başkanlığına aday oldunuz? Özcan Durmaz'ın yapamayacağı kanaati mi vardı sizde.

Özcan beyin yapamayacağı değil. Ben, ilçe başkanlığında yapabileceklerim için aday oldum. Başka birinin yeterliliği ya da yetersizliği üzerine değil. Kendi yapabileceklerim nedeniyle aday oldum ben. Özcan bey neden aday oldu gibi bir derdim, sıkıntım da yok. O da partinin bir üyesidir. herkes aday olabileceği gibi, biliyorsunuz Faik bey de adaydı, Özcan bey de aday olabilir. Benim adaylığımın sebebi Özcan bey değil.

Sonra aday sayısı nasıl 2'ye düştü? Faik bey sizden yana mıydı?

Hayır. Faik beyin tercihini ne yana kullandığını bütün Aliağa biliyor.

Özcan Durmaz'dan yana mı oy kullandı Faik Babayiğit?

Ben bu konuyla ilgili Faik Beyle görüşmediğim için onun adına konuşmak yanlış olur.

Delege sayısından bellidir kimle birlikte hareket ettiği.

Daha önce Faik beyle olan arkadaşlarımızın bir çoğu bizimle hareket ettiler. Diğer tarafla da hareket ettiler. Faik beyin net tavrını bilemem ama onun yanında olan bir çok arkadaşımız sağolsun bu dönemde bizimle hareket ettiler. Gerçekten partili olan arkadaşlarımız, birinin arkasından gitmiyor hiçkimse. Herkesin değer yargıları var. Kimi doğru buluyorsa onun yanına gitmişlerdir.

Fiili olarak bölünmedi ama yine de benim gördüğüm kadarıyla, bunu yazmayız tabii ki, Partide kongreden sonra birbirine selam bile vermeyenler var.  

Doğru, var. Maalesef Olmuştur. Bunlar yaşanması gereken süreçlerdi diye düşünüyorum. Yerel Seçime gidiyoruz. Ben yakın zamanda herkesin tekrar bu çatı altında toplanacağına inanıyorum.

Kongre Sonrası birlik beraberlik için bir adım attınız mı?

Tabii ki attım. Bütün etkinliklerimize davet ettim. Hatta Özcan beyi aradım da. geldi beni tebrik etti kongreden bir gün sonra. Teşekkür ettim. ben şunu yaptım; eski Yönetim Kurulu Üyelerimizi, hem teşekkür edeyim hem de sizlerle 2 yıl çalıştım diyerek davet ettim. Orayı destekleyen arkadaşlarımız davetime icabet etmedi.

Şuan durum nedir? Var mı bir ısınma?

Isınma derken?

yani birlik beraberlik, gelip gitme

Partinin kapısı herkese açık. Her mesaj herkese gidiyor. Biz davet ediyoruz hepsini. Gelmek isteyenler, bayramlaşmalarda, özel günlerde buraya geliyorlar. Yeni yönetici hiçbir arkadaşım, ben dahil bir değil iki ilgi gösteriyoruz.

"Yapacak işlerim olduğu için İlçe Başkanlığına aday oldum" dediniz. Peki neden belediye başkan adaylığınızı açıkladınız?

Belediye Başkanı Adayı olacaktım zaten. Yerel Seçimlere girerken de bu vardı. Kongreye giderken de bu niyetim vardı. Bu niyetim olmadığını hiç kimseye söylemedim.

İlçe Başkanlığından ayrılıp, Belediye başkan adaylığınızı açıklamak varken neden yeniden ilçe başkanlığına talip oldunuz?

Çalışmalarımı daha da hızlandırmak için yeniden ilçe başkanlığına talip oldum. Örgütün çalışmalarını hızlandırmak için.

Örgütün kongre sonrası yaptığı bütün çalışmalar sizin adaylığınıza mı endeksli?

Hayır. Elbette  ki değil. Ama her şeyden önce örgütün seçim kazanması önemli. CHP'nin yeniden Aliağa'da iktidar olması önemli. Bu Özlem Şan Oğuzhan ile olur, Hakkı Ülkü ile olur, Turgut Oğuz'la olur, başkasıyla olur. Ama önemli olan CHP'nin yeniden seçim kazanmasıdır.

Aceleniz neydi?

ne konuda acelem neydi?

Neden 1,5 yıl kala belediye başkanlığına adaylığınızı açıkladınız?

Ben böyle bir açıklama yapmadım. Olayın nasıl geliştiğini bilmiyorsunuz. Açıklayayım; öyle bir açıklama yapmadım. Olay, tamamen bir gazetecinin sorusu üzerine gerçekleşti. Egepostası.com'da çıktı. Tamamen onun bir sorusu üzerine gerçekleşmiş bir olay. Çünkü istenmeyen şeyler yaşadım. Bir takım kişiler, benim üzerimden senaryolar yazıyorlar. Benim İlçe başkanı olarak bir adaya destek vereceğim, o nedenle seçildiğim, seçtirildiğim gibi bir soru soruldu.

Kime destek vereceğiniz söyleniyordu?

İsim vermeyeceğim. Bir aday için çalıştığım, onu belediye başkanı yapmak için seçilmişsiniz, doğru mudur diye bir soru soruldu. o sırada eşim de hastanedeydi zaten. Belki hastane yerine farklı bir ortamda olsam, psikolojim o kadar bozuk olmasa daha politik bir cevap verebilirdim. Ancak şunu söyledim. ben kendim adayım, niçin bir başka adayı destekleyeyim dedim. Olay bundan ibarettir. Yoksa bir basın açıklaması değil. Ben de bir basın açıklamasının ne zaman, ne şekilde yapılacağını en azından hem mesleğim gereği hem de bunca yıldır siyasetteyim biliyorum. Siyasetin de acemisi değilim.

Haklısınız. Bir ilçe başkanına yakışan, yönetim kurulunu toplar değil mi?

Siyasetin acemisi değilim. Bunu biliyorum ama şu olay da yadsınamaz; Ben böyle bir dedikodunun yayılmasından da rahatsız oldum. ben birini desteklemiyorum ki. ben bir adayın arkasındaymışım, onu destekliyor muşum, o adayla anlaşmışım, ben milletvekili oluyormuşum, o aday belediye başkanı oluyormuş. Böyle ortada olmayan birşeyin konuşulması.

Hakkı Ülkü İle yaptığım görüşmede şöyle bir argümanı var; Biz kongre öncesi özlem Şan'la, ben ona destek verecektim, o da kadın kontenjanından milletvekili olacaktı. ben Kınık'tan Kiraz'a kadar herkesi tanıyorum. Senin milletvekili olman yakışır. ben de belediye başkanı adayıyım. diyor. Her gittiğimiz yerde de özlem şan da şahittir, bunları söyledik.

Hakkı Beyle bu konuda da yüzyüze geliriz. Hakkı Beyle birebir görüşmedim ama ortada bir gerçek var ki; ortada bir konuşma var ve bu konuşmanın da şahitleri var. Hakkı Başkanın bize söylediği bir şey var; Bu parti bana belediye başkanlığı verdi, bu parti bana ilçe başkanlığı verdi. Bu parti bana mecliste temsil yetkisi verdi. ben bu saatten sonra hiçbir yere aday değilim. Nokta. Aynen böyle söyledi.

Bu söylemini de; Ali Paşa Gündüz, Mustafa kabadayı, Nurullah Yalçın'ın bulunduğu ortamda söyledi. İkincisi, benimle beraber çalışan gençlerin olduğu ortamda da ben hiçbir yere aday değilim kelimesini üstüne basa basa söylemiştir. 

Peki, şimdi nasıl oldu da Hakkı Ülkü belediye Başkan Adaylığını açıkladı?

Hakkı Bey aday olabilir. Şunu söylüyorum; Hakkı bey çıksın, ya da Turgut bey çıksın. Ya da ben çıkayım. Biz bir bütünüz, bir partiyiz. Kim çıkarsa destekleriz.

Turgut Oğuz'un adaylığı söz konusu mu?

Yağmur yağar, kar yağar, bilmiyorum! (Gülüyor)

Turgut Oğuz'un adaylığını Aziz Kocaoğlu ve CHP il Başkanı çok istiyor deniliyor. Sizin de kulağınıza gelmiştir. Böyle birşey var mı?

Valla içinde olmadığım, duymadığım bir ortamda böyle bir şey var mı bilemem. ben İl Başkanı olarak duymadım. Aziz bey olarak duydum. Aziz bey de Turgut beyi çok sever, çok saygı duyar. Aynı şekilde ben de İzmir'in Aziz beyle olacağını düşünüyorum.

Sizin aranız Nasıl Aziz Kocaoğlu ile?

Benim aramda da hiçbir problem yok Aziz beyle. Hiçbir problemim yok.

Turgut Oğuz aday olursa? Yani adaylığını açıklarsa ne olacak? özlem Şan'ın belediye başkan adaylığı başka bir bahara mı kalacak?

Hayır. Ben Turgut beye de söylemiştim; Siz aday olsanız da ben adayım demiştim. Bakın, şunu söylüyorum; Siyasette laf bir kere çıkar ağzınızdan. ben adayım demişsem, dün ne söylemişsem, bugün de aynı şeyi söylüyorum. Ben, dün de "adayım" dedim, bugün de adayım diyorum. Yarın da adayım diyeceğim.

Bu tekrar partide bir bölünmeye neden olmaz mı?

Niçin partimiz bölünsün? Bizim partimizin en güzel şeyidir bu, bir çok aday çıkar. Turgut beyin seçildiği dönemde de 5 tane aday adayı vardı bizde. Önemli olan adayların sağduyulu ve mantıklı olmaları. ben, hiçbir arkadaşımın atama olur, önseçim olur, bunun yöntemi ne olursa olsun, hiçbir şekilde partisinden ayrılıp bir yere gideceğini zannetmiyorum.

Hakkı Ülkü adaylığını açıkladı. İzmir Büyükşehir ve İzmir İl, Turgut Oğuz'la devam kararı almak istiyor. Buna rağmen Özlem Şan neyine güvenip adaylığında ısrarcı oluyor?

O, sonrasında görülecektir. Aday belirleme sürecinde görülecektir. ben siyasetime güveniyorum. kendime güveniyorum. Bu işi yapabileceğime inanıyorum. 39 yaşındayım. Bir insanın en verimli çağlarında olduğumu düşünüyorum. Artık Aliağa'ya bir kadın eli değmesini istiyorum. Bu kadar. Aliağa'ya bir kadın eli değsin, Aliağa'nın çehresini, vizyonunu o zaman görelim.

En çok oyu özlem Şan mı alır?

Nerde?

Yerel Seçimlerde?

E bu şimdi halkın iradesine ipotek koymak değil mi?

Hayır

Siz eğer soruyorsanız kendi anlamınızda, ben seçimi göğüsleyebileceğime inanıyorum. Buna inanmasaydım, bu yola çıkmazdım. o konuda inancım tam. Hiç şüphe duymadım.

Turgut Oğuz'un ve Hakkı Ülkü'nün aday adaylığı konusunda özlem Şan'ın bir iddiası olabilir mi? Genel Merkez'de İl'de..

Tabii ki iddiam var. özlem Şan Oğuzhan, Turgut Oğuz'dan, Hakkı Ülkü'den farklı değil. En az onlar kadar güçlü. Bu konuda tevazu göstermeyeceğim. En az onlar kadar güçlü, onlar kadar kitlesi olan biri. Haa siyasi birikim derseniz, yaş icabı onlar kadar olamayacağım ortada da.

Bütünşehir Yasasıyla, Şakran Belediyesi kapatılıyor ve köylerle birlikte Aliağa Belediye başkanlığına oy kullanacak. Nüfusumuz 80 bine dayandı. Seçmen sayısı hakkın bilginiz var mı?

Seçmen sayısını son güncellemeye göre net almadım. Ama seçmen sayımız da 65 binden aşağı değil.

65 bin seçmenle seçime gidecek olan ve belediye başkanlığını kazanması için 20 binin üzerinde oy alması beklenen bir ortamda Özlem Şan böyle bir mucizeyi yaratabilir mi?

Bu bir mucize değil, gerçekleşecek bir şey. CHP, sadece kendi başına ondan daha fazla oy alacak. Özlem Şan Oğuzhan’ın da katkıları olacak.

Son seçimlerde İl Genel Meclisi oyunuz neydi?

Şimdi istatistikleri bana çıkarttırmayın.

16 bin 500’dü sanırım. Ak Parti’den 500 eksiğiniz mi vardı?

Orda yalnız seçimi sadece o rakamlarla değerlendirmeyin. Orada bin 500 oy da hem CHP hem de Doğu Perinçek basılıydı. Onları da dikkate alın. Farklıydı. Genel Seçimlerle yerel seçimleri kıyaslayamazsınız. Yerelde aday önemlidir. Başka partilerden getireceği oylar da önemlidir.

Özlem Şan daha mı önemlidir?

Yerelde parti önemlidir. Aday ismi de önemlidir.

Özlem Şan, Hakkı Ülkü’den, Turgut Oğuz’dan daha fazla mı oy alır, daha fazla artı mı getirir?

Öyle bir şey demiyorum.

Belediye Başkan Adayı olursanız sol oyların tamamını alır mısınız?

Bu güne kadar solcu kimliğim olduğu için herhalde sol oyları almam gerekir.

Sağdan oy alabilir misiniz?

Alırım

Turgut Oğuz’un şahsi 5 bin oyu var. Öyle görünüyor. Siz Kaç oy alırsınız sağdan?

Beni Turgut Oğuz ile kıyaslamayın. Turgut Oğuz, Aliağa’da önemli bir adaydır. Benim Turgut Oğuz’a saygım sonsuzdur. Bir Özlem Şan Oğuzhan’ın Aliağa’ya yaptıklarıyla Turgut Oğuz’un Aliağa’ya yaptıklarını kıyaslayamazsınız bile. Yani Turgut Beyin yaptırmış olduğu bir Okul bile Aliağa için çok büyük kazanımdır. Onun hayırsever, yardımsever kişiliği, Turgut Oğuz’un değeri farklıdır. Beni onunla kıyaslarsanız, doğru bir kıyaslama olmaz.

Assolistimiz, jön oyuncumuz Turgut Oğuz. Siz, Turgut Oğuz’un bir daha aday olmayacağına güvenip mi adaylığınızı ilan ettiniz? O’na rağmen nasıl aday oldunuz?

Turgut Beyin bir söylemi vardı; Ben bir daha aday olmayacağım diyordu. Bu noktada biz de kendimizi hazırladık. Ben Turgut Oğuz’un yaptıklarını, yapacaklarını asla eleştirmedim, eleştirmiyorum da. Ben kendi penceremden, kendi yapacaklarıma  bakıyorum. Hakkı Beyin, Turgut Beyin, daha önceki belediye başkanlarının yaptıkları beni ilgilendirmiyor. Ben kendi gelişimle kendi yapacaklarıma bakıyorum. Anlatabildim mi? Yani Turgut Oğuz’a, Hakkı Ülkü’ye rağmen değil. Siz aslında onlara rağmen derken biraz da beni küçümsüyorsunuz gibi izlenim edindim.

Hayır, açın bunu.

Açıyorum; Ben onlardan birey olarak farklı değilim. En az onlar kadar bu işe yetkinim. Yetkin olduğumu düşündüğüm için adayım. Ama benim için Turgut Oğuz da, Hakkı ülkü de çok büyük bir değerdir. CHP’nin daha önce burada görev yapmış ilçe başkanları da çok büyük değer. Onlar benim büyüklerim. Onların emeği, bilgileri birikimleri benim her zaman yararlanacağım şeyler. Anlatabildim mi? O zaman, sizin söylediğinize geldiğimizde, biz o zaman hiçbir şekilde bir yerlere aday olmayalım. Nasıl olsa sizden daha büyük biri vardır. Bana göre siyaset bu değil. Siyasetin önünün açılması gerekiyor. Herkesin yapacakları, yapabilecekleri farklı. Bu konuda kendine güvenen her arkadaşım da “adayım” diye ortaya çıkmalı, adaylığını da deklare etmeli. Ama şu bilinçle hareket etmeli; Ben küstüm, gidiyorum yok. Ben kendime güvendim, çıktım, aslanlar gibi adayım dedin, ipi kim göğüsleyecekse yanına geçeceksin. Arkasında da durmayacaksın, yanına geçeceksin. Bundan sonra CHP olarak ipi birlikte göğüsleyeceksin. Mesele benim gözümde bundan ibarettir. Mesel benim gözümde şahıslarla ilgili değildir. Ben CHP olarak bakarım, kendi yapacaklarıma bakarım. Kendi yapmak istediklerime bakarım. Ama bunun yanı sıra hakkı Beyin, Turgut Beyin çok güzel projeleri vardır. O, onların yoludur. Neticede genel Merkezimiz bir kişiyi belirleyecek. Bu ipi kim göğüslerse onun yanında duracağım. Onunla birlikte partimin Aliağa’da yeniden iktidar olması için çalışacağım.

Siz, Aday olacağınıza eminsiniz?

Aday Adayı diyelim

Tamam. Aday Adayı. İpi göğüsleyeceğinize de eminsiniz. Öyle görünüyor.

 Ben ipi göğüsleyeceğim derken, Genel Merkezin iradesine ipotek koymuyorum. Eğer aday olarak belirlenirsem, adaylığım netleşirse, CHP’nin Aliağa’daki belediye başkan adayı ben olursam ipi göğüsleyeceğim.

Kadın kotasıyla daha kolay bir şekilde milletvekili olabilirsiniz. Neden daha zor yolu seçtiniz?

3 dönem Belediye Başkanlığı yapayım, sonra milletvekili olurum.

O kapı açık diyorsunuz yani?

Evet, o kapı açık.

Belediyenin çalışmalarını nasıl buluyorsunuz? Eksik gördüğünüz taraflar nedir.   

Başkan da bunu ifade etmişti, eksik gördüğüm tarafların başında reklamını eksik görüyorum. Kamuoyuna hizmetlerin anlatımını eksik görüyorum.

4 yıllık icraatlarıyla Aliağa Belediyesi Başarılı mı size göre?

Aliağa Belediyesinin 4 yıllık icraatlarına baktığımızda yapılan o kadar iş var, ama bu işlerin tanıtımı çok iyi yapılmadığı için halkta dönem dönem memnuniyetsizlikler var.

Çalışmalar basın yoluyla duyurulamıyor mu diyorsunuz?

Basın mı diyelim, tanıtım ayağı mı diyelim? Ben çok basın ayağı olarak görmüyorum.

Ne eksikler görüyorsunuz?

Aliağa Belediyesi’nin haberleri her yerde çıkıyor. Haber anlamında bir eksik yok. İnternet basınına bakıyorum, sizler yayınlıyorsunuz. Haberden ziyade bunun tanıtım ayağının eksik olduğunu düşünüyorum. Tanıtım ayağı daha iyi olmalı.

O basınla başlar. Basın ve Halkla İlişkiler yani. Mesela Belediye 8 Mart’ta çok güzel bir etkinlik yaptı. 850 kişi oraya toplandı, sizler de gördünüz. Bugün ayın 12’si. Hani haberi? Hani duyurusu? Yapılmadı. 850 kadını hangi kurum toplayabilir?

Ben de katıldım, belediyenin etkinliğinden bahsediyorsunuz. Doğru bir yaklaşım değil işte. Doğru bulmuyorum. Bunu Turgut Beye de söyledim. Belediyenin oldukça güzel etkinlikleri var.

Bakın benim hep söylediğim bir şey vardı; Parklar yapıldı, aslında çok güzel şeyler yapıldı. Bunu, halkı katarak, halkla paylaşarak anlatabilseydik .ok daha başarılı olurduk.

Ama burada siz de kabahatlisiniz. Hatta ben bunu Facebook’da yazdım. Belediyenin çalışmalarını ben facebook’da şahsi hesabımdan bin beşyüz kişiyle paylaşırken siz paylaşmıyorsunuz. Yönetim Kurulu üyeleriniz paylaşmıyor. Kadın Kollarınız paylaşmıyor.

O eleştirinizi dikkate aldım. Evet, benim de eksikliğim. O eleştirileriniz neticesinde bundan sonra paylaşmaya başladım. Daha önce paylaştıklarım var.

 

Sanki bir tavrınız varmış gibi?

Hayır, hayır onu bir tavır olarak görmeyin. Biz siyasetle belediyeyi ayrı tutmak istediğimiz için midir nedir bunlar pek facebookta paylaşılmadı. Ama sizin uyarınızı ben ciddiye aldım. Önemli bir uyarıydı. Bu bizim bir eksikliğimizdi. Bu eksikliğimizi bundan sonra biz gidereceğiz.

O kadar ilginç şeyler var ki; Mesela Kudret Karakulak (eski) Basın danışmanı, kendi yaptığı haberi kendi sayfasında paylaşmıyor. Böyle olursa tanıtımı nasıl başaracaksınız? Akıl var, mantık var. Bir insan kendi yaptığı haberi neden paylaşmaz. Tanıtım böyle başlar?

Doğru söylüyorsunuz. Her türlü faaliyetin paylaşılması gerekir.

Şimdi yalnız kafama takılan bir şey var; Hakkı Bey gerçekten böyle bir şey dedi mi, siz bana yem mi atıyorsunuz? Bana söz verdi diye bir şey mi söyledi Hakkı Bey?

Evet Söyledi.

Gerçekten mi?

Evet. Yayınlanıncaya kadar aramızda kalacaksa, “Özlem Şan bana ihanet etti” dedi.

İnanılmaz bir şey yani. Ben, bunu Hakkı Beyle konuşmak isterim.

Yayınlandıktan sonra bu argümanı değerlendirirsiniz. Kendisiyle 2 saat sohbet ettik. En önemli argümanı sizin ona ihanet ettiğiniz şeklindeydi.

Siyasi hayatım boyunca hiç kimseye söz vermedim. Asla tutamayacağım sözleri vermem. Böyle bir konuşma asla aramızda geçmedi. Geçmediğine dair benim dünya kadar tanığım var. Geçtiğine dair Hakkı Bey tanık göstersin. Ne diyeyim.

Hakkı Bey röportajımızda, “Bugün kongre olsa, desteğimden yoksun bir Özlem Şan Oğuzhan kazanması mümkün değil” dedi. 60 delegenin kendisine yakın kişiler olduğunu söyledi.

Büyük kitle (Gülüyor)

10 Yaşından beri Aliağa’da yaşayan biri olarak, Aliağa’nın en ciddi sorunu olarak neyi görüyorsunuz?

Aliağa’nın çevresel anlamda büyük bir sıkıntısı var. Son dönemde en önemli sorun olarak trafik sorunu ortaya çıktı. Bakın arabalar kuyruk oluşturmaya başladı, şurda ışıklarda artık bekler olduk. İkici ışığa bile geçemiyoruz. Aliağa’da inanılmaz şekilde imara aykırı yapılaşmalar oldu. Çevre kirliliği var. Şu anda en önemli sorunlardan biri de Aliağa’da yeterli sosyal donatı alanlarının olmamasıdır. Yaz geldiğinde insanlar çocuklarını oyalayacakları, özellikle çalışan anne babalar çocuklarını oyalayacakları yer bulamıyorlar. Gelecek nesilleri sağlıklı bir şekilde yetiştirmek istiyorsanız öncelikle çocuklara yönelik bir şeyler geliştirmek zorundasınız. Bu çok büyük sorun.

Bunların büyük bölümü Büyükşehir ile ilgili sorunlar. Bu sorunların çözümü için Büyükşehir’e verdiğiniz bir rapor, paylaşım var mı?

Büyükşehir zaten son dönemde spor salonuna, sosyal donatı alanlarına el attı. Aliağa ile ilgileniyor. Büyükşehir’in Aliağa’ya katkıları da büyük. Ancak ilerisini planlamalıyız. Aliağa’nın gelecek 15-20 yılını düşünerek planlar yapılmalı.

Bu söylemlerinizi Büyükşehir’e ilettiniz mi?

Biz şu anda Turgut Bey ile görüşüyoruz. Gerçekten ileriye dönük bir planlama gerekiyor. Aziz Başkan geldiğinde eğer üçümüz bir araya gelirsek bu noktaları ben kendisine de ileteceğim. Zaten kendileri de görüyorlar bunları. Planlamalarda biraz fazla uzağı öngörelim. Çünkü Aliağa çok büyüyecek.

Termik Santral konusunda bir tavrınız oldu. Bunu açar mısınız kamuoyuna

Ben termik santrale karşı olduğumu her yerde söylüyorum. Termik santral Aliağa’da yapılmamalı diye düşünüyorum. Bununla ilgili her türlü hukuksal mücadeleyi verelim istiyorum. Biliyorsunuz dava süreçlerimiz devam ediyor. Yalnız şu var; Gözlemlediğim bir şey var. Kalk bu olaya fazla sahip çıkmıyor gibi geliyor bana. Termik santral kurulmasın diye Aliağa halkından çok İzmir, Menemen buraya aktı. Herhalde termik santral iş kapısı olarak görülüyor.

Ama termik santralde çalışacak işçi sayısı belli, Enka’da 50 kişi çalışıyor

Belli ama, Aliağa halkı bunu çok sahiplenmedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun termik santral konusunda açıklaması var. Bir de Adnan keskin’in CHP’nin enerji politikası ile ilgili yaptığı açıklamalar var.  Buna rağmen termik santralin neyine karşısınız? Kirliliği arttıracağına mı inanıyorsunuz?

Kirliliği arttıran her şeye karşıyım ben. Son teknoloji olur, kirliliği arttırmayacaktır, o zaman bir problem yok. Biz istemezükçü değiliz. Enerji yerleri tabii ki kurulsun. Ama Aliağa’nın bir istiap haddi var, değil mi? Aliağa zaten ağır sanayi bölgesi . İstiap haddi dolmamış yerlerde, çevresel olarak en az zararı getirecek yerlerde kurulsun.

Bölgesel olarak En büyük çevre kirliliğinin nerede olduğuna inanıyorsunuz?  

Demirçelikler bölgesinde

Demir Çelikler sürekli kapasite arttırıyorlar. Bunlar için hiç sesiniz çıkmıyor. Bu konuda bir girişiminiz oldu mu?

Demir Çeliklerin kapasite artışları benim kontrolümde olmadığından herhangi bir girişimde bulunmadım. Ama bireysel anlamda her zaman konuşuyoruz bunu ama, oraya etkim yok, yetkim yok. Böyle bir konuda Don Kişot gibi kılıç sallayacak durumda da değilim.

Ama Belediyenin kapısına çelenk bırakacak kadar kararlı?

Ben belediyenin kapısına çelenk bırakmadım. Yanlış bildiğiniz ikinci nokta. Ben o gün o eyleme de inmedim.

Ama CHP kadroları ordaydı

Ben inmedim. CHP kadrolarından da çok kişi orda yoktu. CHP üyeleri, CHP yönetim kurulu üyesi vardı derseniz isim verin. Biz yönetici olarak inmedik. Biz o sorumluluğun bilincindeyiz. Kendi belediyemizin önüne de siyah çelenk bırakmadık. Ben ve Yönetim Kurulu arkadaşlarım orada yoktu. Ama CHP üyesidir, çevrecidir, ben üyeme de engel olamam.

Aliağa Belediyesine bir termik santral onayı daha gelirse tavrınız ne olacak?

Dün ne tavır sergilediysem bugün de aynı tavrı sergilerim. Daha önce söyledim. Fikirlerimde dünümle yarınım değişmeyecektir. Termik Santrale dün karşıydım, bugün değilim diye bir şey yok. Ben Turgut Başkana da şunu söylüyorum;  Turgut Başkan bu imzayı atmak zorunda kalabilirdi. Kaldı da. Zaten o nedenle attılar. O imzayı atmak zorunda kaldığına da inanıyorum ben. Turgut Beyin, bilerek Termik Santral gelsin diye atmadığını da biliyorum. Üstelik Genel Başkana şu kelimeyi de söyledim; Bana Turgut Beyle ilgili… Biliyorsunuz termik santral sürecinde şu alınmış, bu alınmış diye şeyler söylenmiş. Şu söyleyeyim dedim; Turgut Oğuz’dan asla ve asla.. Şu anda aramız kötü de olsa, ben Turgut Oğuz’un asla bir yerden 1 lira para aldığına inanmadım, gözümle görsem inanmam. Borç vermiştir, o parayı almıştır. Öyle bir şey de yok yani. Turgut Oğuz’un imza atmasının sebebi de başka şeyler değildir. Turgut Bey yasal sorumluluğunu yerine getirdi.

Kamuoyuyla paylaşmamış Turgut Bey ama meğer Kılıçdaroğlu’nun bile haberi varmış.

Keşke, kamuoyuyla ve bizlerle bunu paylaşmış olsaydı. İnanın zaten iş bu raddeye gelmezdi. Biz Turgut Başkan’la beraber sahaya inerdik. Ben o fedakarlığı göstereceğimizi de biliyorum. Halka da neden imza atmak zorunda kalındığını da birlikte anlatırdık.

Turgut Oğuz’un ve Meclis üyelerinin 4 yıllık çalışmalarını başarılı buluyor musunuz?

Belediyenin ve belediye meclisinin yaptığı bir çok başarılı çalışma var. Başarılı buluyorum. Eleştirdiğim noktaları zaten eleştiriyorum.

Meclis Üyeleriyle aranız nasıl?

Hiçbiriyle bir problemim yok. Ne meclis üyeleriyle, ne başkan yardımcılarıyla kişisel bir problemim yok.

Parti etkinliklerine belediye meclis üyeleri katılmadığı için sordum bu soruyu size. İl Genel Meclis üyelerini zaten hiçbir yerde göremiyoruz

Biliyorsunuz Tarık Uslu’yu artık biz de göremiyoruz. İzmir’e taşındığı için. Tarık, kaydını da artık Karşıyaka’ya aldırdı. Şu anda aslında Karşıyaka’nın üyesi görünüyor. Ama Özer bey ve Nesrin hanım aylık toplantılara, 8 Mart ve Şiir dinletisi etkinliklerimize katılamayacaklarını bize iletiyor. Meclis üyeleri belediye etkinliklerine de çok katılmıyorlar. O yüzden bir art niyet görmüyorum.

Meclis üyeleri çok mu yoğunlar? Vakit mi ayıramıyorlar?

O arkadaşlarımızın bileceği bir şey. Ben bilmiyorum. Bir şey diyemem. Belediyenin etkinliklerinde de çok sık göremiyoruz.

Seçime kalan 1 yıl sürede size göre Aliağa’nın mutlaka çözülmesi gereken sorunu nedir?

Bir değil birkaç sorun var. Trafik sorununa acilen el atmamız gerektiğini düşünüyorum. Demiryolunun Aliağa geçişinde daha sağlıklı bir yapı oluşmalı.

O konuda bir tartışma var. AK parti ilçe başkanı Kazım Ulaş, Aliağa’nın atıl kalmaması için İzban demiryolu hattının şehir içinden geçmesini istiyor. Bir başka grup da Aliağa’nın şehir dışından, otoban hattından geçmesini istiyor.

Ben, otoban hattından geçmesinden yanayım. Aliağa atıl kalmaz. Öyle düşünürseniz, hava alanlarının şehir merkezlerine yapılması lazım. Yani insanlar havaalanına giderken belirli bir yere gidiyorlar. Şehrin içinden geçerse, şehrin gelişmesine engel olur. Metro konusunda büyükşehirin Karşıyaka’da yaşadığı sıkıntıların büyük çoğunluğunun sebebi bu değil mi? O yüzden şehrin içinden geçmesi bana göre doğru bir yaklaşım değil. Bana göre dışardan geçmeli. Şehir içinden oraya servisler gidebilmeli.

Düğün salonu gibi ihtiyaçlar seçim öncesi çözülmüş olacak.

İzmir Büyükşehir Aliağa yakınlarına Kuzey Hizmet üssü kuracak. Turgut Oğuz Büyükşehir’den bir şey istemese de Büyükşehir bir şeyler yapmaya çalışıyor. İçme suyu, altyapı vb.

Altyapı çok önemli bir olay. Keşke onu seçimden önce yetiştirebilseler. Özellikle su şebekesinin yenilenmesi çok önemli. Bunun da biran önce, seçimden önce bitirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Onlar bitirilsin ki yollarda yaşadığımız sıkıntılar düzelsin. Kanalizasyon bitti. Şu anda içme suyu şebekesi hatları değiştiriliyor. Burada işbirliği önemli. Yolların kapatılarak biran önce asfaltlanması, halkın mağdur edilmemesi önemli.

Vatandaşlar İZSU’nun çalışmalarından rahatsız

Vatandaşın rahatsızlığının temel sebebi sayaçlar konusu. Bu sıkıntıyı da biz ilgili birimlere aktardık. O konuda bir çalışma yapıyorlar sanırım. Ama vatandaş Büyükşehir’in hizmetlerinden genelde çok memnun. 

İlçe Başkanlığı sürecinde hiç hata yaptığınızı düşünüyor musunuz? Yaptıysanız neydi hatalarınız?

Eğer Muharrem İnce olayını diyorsanız, asla şey değilim. Sizin Muharrem İnce olayını niçin öyle algıladığınızı bilmiyorum. Muharrem İnce olayı diye bir şey yoktu. Bu konuyu olay diye siz yarattınız. Onu da söyleyeyim. Oradan benim ayrılışımın Muharrem İnce ile kesinlikle alakası yoktu. Siz “İnce olayı” diye yaydınız piyasaya. Keşke bana sormuş olsaydınız. Daha sağlıklı bir haber yapardınız diye düşünüyorum.

Sorardım ama, Karakolun güvenlik kameralarında da ayrılışınız tespitli, net şekilde var?

Ayrıldım ben. Muharrem İnce ile tokalaştım. Aliağa ilçe başkanıyım, hoşgeldiniz dedim. Sonra ayrıldım.

Partiye gelmediği için tavır aldığınız hemen konuşuldu meydanda. Önce Partiye gelmeli diye konuşmuşsunuz. 

Önce partiye gelmesi konusundaki sözlerim aynen geçerli. Ama benim ordan ayrılışımın sebebi o değil. Gayet samimiyetle, açık yüreklilikle söyleyeyim. Ama, örgütten gelen bir insan olarak ben önce örgütüme giderim.

Bir de telefonlara mesaj çektiniz galiba?

Ben mesaj falan atmadım. Kim attı?

Partililere öyle bir mesaj atılmış. Siz meydandan ayrıldıktan hemen sonra. Muharrem İnce meydana geldiğinde niye gelmediniz? İşiniz mi vardı?

Hayır. Oraya gelmeyişimin sebebi Muharrem İnce’yi protesto ettiğimden değildi.

Belediyeye de gelmediniz

Belediyeye gelmedim.

Neydi İşiniz?

İşim de yoktu. Belediyeye gelmedim.

Cumhuriyet Meydanı’ndan niye ayrılmıştınız?

O özel sebep bana kalsın. Ama Muharrem İnce ile alakası yok. Protesto falan değil. Kaldı ki, Muharrem İnce’nin oradaki söylemi, biliyorsunuz Muharrem İnce önceki Emek şenliklerine de gelmişti.     “Bir çivi bir nalı, bir nal bir yiğidi kurtarır” sözü Muharrem İnce’nin Önceki dönemde de tekrarladığı bir söz. Bazılarının belirli kelimeleri vardır. Bizim Kemal Anadol’un da “Kırım Kongo Kenesi” lafı vardır.

Biz o lafı size gönderme yaptı diye düşündük

Hayır, bir gönderme yok. Daha önceki kayıtları incelerseniz bir gönderme olmadığını görürsünüz. Ama bu konuda hemfikirim. Önce örgüte giderim. Beni o gün bir çok milletvekilimiz de aradı.

Peki Kemal Kılıçdaroğlu önce partiye mi geldi?

Kılıçdaroğlu genel başkandır ve açılışa gelmiştir. Kılıçdaroğlu çok farklı bir olay. Ama bir genel başkan yardımcımız, Perihan Sarı,  geldiğinde önce örgütüne geldi. O gün Alaattin bey, Mustafa Moroğlu partiye geldiler. Aytun bey, telefon etti. Başkanım geç kaldım, partiye mi geleyim, birlikte gidelim, yoksa siz ordaysanız doğrudan oraya mı geleyim dedi.

Ama sizin tavrınız Emek Şenlikleri boyunca sürdü.

Hayır, Panellere geldim.

Sadece birine geldiniz.

Yoo. İki güç panel oldu galiba. Çok da net hatırlamıyorum. 2-3 panele de geldim. Yani olay Muharrem ince olayı değil. Kaldı ki bir haber daha yapıldı, İl Başkanı beni arayıp fırçalamış diye. Böyle bir olay da asla söz konusu olmadı. Olamaz da. Birileri senaryoları yazıyor, benim adıma senaryolar da oynuyor. Kendi yazmadığım bir senaryoda oynamayı kabul etmiyorum. Kendi yazmadığım bir senaryoda da oynamam.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçen Kasım’da Çok Amaçlı Sosyal Kompleks temel atma törenine gelişini nasıl buluyorsunuz? Karşılama biraz cılız kaldı galiba?

Biraz geç haberimiz olması nedeniyle cılız kalmış olabilir. Ayrıca Bu konuda çok fazla belediyeyle örgütlü çalışamadık. Bir parça zayıflığımız var. Bir de, havaalanından karşılamada ısrarcı olundu. Havaalanından karşılamada bir çok arkadaşımız yetişemedi. Ben otobüsle gelenlerdenim. Açılışa yetişemeyen o kadar çok arkadaşım var ki.

Buradan kaç araçla havalanına gitmiştiniz?

50 ile 80 arasında olması lazım. Onların birçoğu yetişemedi. Konvoyu kaçırdınız mı yetişemiyorsunuz. Benim en büyük sıkıntım ise şuydu; Açılış Cuma saatine geldi. Yanlış bir zamanlamaydı. Cumada yapılmamalıydı. Zaten yolda gelirken de ilettim, biraz yavaş gidelim, en azından Cuma bitsin diye. Bizim bir çok üyemiz Cuma namazına gidiyor. Biz onları beklemek zorundaydık. Ama, o gün çok fazla açılış vardı. Programı genel merkez yapmış sanırım. Mümkün olduğu kadar programa bağlı kalmak zorundaydılar. Akşamına da genel başkanı yolcu ettik diye hatırlıyorum. Programlara kısa bir süre ayrılmıştı. Kısa sürede ordan oraya koştur, adamcağız da (Kemal Kılıçdaroğlu) perişan oldu.

Kamuoyunda CHP Belediye Başkan adayı olarak adı geçenler var; Turgut Oğuz, Özlem Şan Oğuzhan, Hakkı Ülkü, Uğur Eren, Ulviye Öztürk, Barış Eroğlu, Cantaş Şirin, Özcan Durmaz, şimdilik bildiğimiz isimler.

Olası bir Özlem Şan Oğuzhan ismi açıklandığında bu kadar insanı bir arada tutabileceğinize inanıyor musunuz?

Tabii ki. O arkadaşlarımın hepsinin sağduyulu olduğuna inanıyorum. Onların hiçbiri partisini bırakıp gidecek değil.

Mevcut aday adayı isimleri arasında sizin dışınızda en çok hangisini şanslı görüyorsunuz?

Kırıcı olmak istemem. Herkesin kendi çapında bir şansı var. Ordaki arkadaşlarımın hepsi birbirinden değerli.

Bu isimler dışında sizin duyduğunuz başka aday adayı isim var mı?

Yok. Hemen hemen aynı. Hepsi birbirinden değerli, hepsi yapabilecek arkadaşlar.

Bir bölünme bekliyor musunuz?

Hayır, asla bir bölünme olmaz. Bakın ben Özcan Beyle (Durmaz) 2 yıl birlikte çalıştım. Asla böyle bir şey düşüneceğine inanmıyorum. Turgut bey zaten böyle bir şeyi asla yapacak insan değil. Hakkı Bey, partisinden hayatta vazgeçecek bir isim değil. Uğur Eren, zaten memur olduğu için geri dönecektir. Böyle bir şey olmaz. Cantaş aynı şekilde geçen dönem de adaydı, böyle bir harekette bulunmadı. Ulviye hanım da geçen dönem adaydı. Ama hepsi en fazla birlikte çalıştığımız, birlikte broşür dağıttığımız arkadaşlarımızdır. Hiçbirinin, “ben küstüm, gidiyorum.” Diyecek insanlar olmadığını biliyorum. Biz seçime kolkola gireriz.

Yaptığımız röportajlarda, siyasiler Belediyede 150-200 kişi fazladan eleman olduğu, istihdam fazlası bulunduğunu söylüyor. Sizin belediyedeki kadroların şişkinliği konusunda bir tespitiniz var mı?

Çalışmayan, kaytaran insanın belediyede işi yok. Bankamatiklerin belediyede işi yok. Bu kadar açık ve net. Kendine bankamatik başka bir kurum bulsun. Ama ben belediyede 150 tane bankamatik eleman olduğuna inanmıyorum. 

Siyasilerin iddiası, Elinde liste varmış. 150 bankamatik var diyorlar

Keşke o elinde liste olanlar bize de getirse o listeleri de, biz de Turgut Başkana söylesek, Turgut Başkan da gereğini yapsa. Ben 150 bankamatik olduğuna inanmıyorum. Eski belediye yönetiminde bizim en kızdığımız şey Bankamatiklerdi. Böyle bir insan partili değildir. Partili bir insan belediyede çalışmaya girmişse diğer çalışanlardan iki kat fazla çalışmak zorundadır. Bu kadar açık ve net. Hiç kimde, “partiliyim” diye belediyede kayrılmamalıdır.

Belediyede her yıl denetim raporları açıklanıyor. Bu rapor her yıl Belediye Meclisi’nin Nisan toplantısında açıklanıyor. Denetim Raporlarını okuma fırsatınız oluyor mu?

Dönem dönem okuyorum.

Denetim Raporları hakkında bir girişiminiz oluyor mu?

Bunlarla ilgili görüşüyorum.

Örneğin, geçen seneki denetim raporunda….

Geçen yılki denetim raporunu almadım. Biliyorsunuz bizim tam delege seçimlerimizin olduğu dönemdi. Bundan dolayı geçen seneki rapor elimde yok.

Belediye Meclisi öncesi belediyede partililerle Grup toplantısı yapıyorsunuz. Yani belediye işleyişini yakından takip ediyorsunuz.

Evet yakından takip ediyorum

Denetim Raporunda geçen yıl Fuat Özer’in gösterdiği hassasiyetleri hakkında bir girişiminiz oldu mu? Sorunların düzeltilmesi konusunda?

Evet biliyorum. Ben o grubun başkanıyım. Bunlarla ilgili her şeyi grupta konuşup, gruptan sonraki süreçte bilinçsiz yapılan bu tür hatalara yer verilmemesi yönünde grup olarak karar alıyoruz.

Ancak aradan geçen 1 yılın ardından aynı hataların tekrarlandığı görülüyor. Sizin uyarılarınıza rağmen, Belediye bir ders almamış gibi görünüyor.

Bakın, ben ilçe başkanıyım. Belediyeyi ben yönetmiyorum. Kılıçdaroğlu da dile getirdi,  Bizde en büyük zafiyet şu; İlçe Başkanları belediyeyi yönetmek ister. Belediye Başkanları da örgütü yönetmek ister. Karmaşanın sebebi budur. Ben Belediye Başkanı Turgut Beye bir takım önerilerde bulunuyorsam, İlçe Başkanlığı sıfatımdan değil, aynı zamanda kendisinin şahsi avukatı olduğum için önerilerde bulunuyorum. Belediyeyi yönetmek şu anda benim işim değil, CHP örgütünün işi değil. Ama biz bir örgütsek, bizim adımız da geçiyorsa, grup toplantısında tüzük gereği üzerime ne düşüyorsa, bu konularda gerekli konuşmaları yapıyorum. Daha rapor bana gelmedi ama aynı şeylerin tekrarlanacağı gibi bir şey varsa…

Aynı hataların katlanarak arttığı belirtiliyor: Müfettiş raporlarında Özellikle doğrudan teminlere dikkat çekiliyor. Siz müfettiş raporlarına bakıyor musunuz?

Ben, “bana müfettiş raporunu getirin” diyemem. Bana söylenirse bakabilirim. Belediyede bir müfettiş var diyorlar ama hangi konuda var bilemem. Ama imarla ilgili sıkıntı olduğunu biliyorum

Kamuoyu, Aliağa Belediyesi’nin, Ak Partili Meclis üyeleriyle daha iyi çalıştığını konuşuyor. Sizin görüşünüz nedir?

Ak Partili Meclis üyeleri de bu güne kadar belediyeyi ve Turgut Beyi zora sokacak hiçbir şey yapmadılar. Gayet uyumlu bir çalışma sergiliyorlar. Ben onu gözlemliyorum. Kendilerini de uyumlu bir çalışma yaptıkları için tebrik ediyorum. Onlar da belediye meclisinin üyesi. CHP’li bir Meclis üyesinden Ak Parti’li bir meclis üyesinin farkı yok. Benim gözümde de yok, çünkü Meclis üyesi sıfatları var. Partileri benim için çok da önemli değil. O arkadaşlarımız da gerçekten Aliağa Belediyesi için iyi çalışıyorlar.

Bir gazetede demecinizde “Siyasette Kadın olmak, kadınların siyaset yapması daha zor”  şeklinde görüşleriniz yayınlandı. Açar mısınız?

Çok daha zor. “Bir kadınla başa çıkamadık” lafı çok söyleniyor mesela. Burada hem sizi gururlandırıyor, hem de bir aşağılama anlamı var. O da sinirlendiriyor sizi. Ben bu sözü çok duydum.

Bu Türkiye toplumunun ataerkil yapısından mı kaynaklanıyor yoksa CHP mi ataerkil?

Türk toplumunun ataerkil yapısından tabii ki.   Köy çalışması yapıyorum. Gidiyorum köye gayet rahat oturuyorum. Ama diğer bayanlar gelmiyor oraya. Ben, kadınlar da oraya gelsin istiyorum. Ya da en basiti, Cuma vakti gidiyorsunuz, Cuma namazına giremiyorsunuz. Bu toplumsal bir dezavantaj. Ama, benim bir erkek meslektaşım olsa, biliyorsunuz Turgut bey Cuma namazını kılıp insanlarla bir arada olabiliyor.

Bakın ben avukatım, bir çok köylü müvekkilim bana avukat hanım demiyor, avukat bey diyor. Bu bir bakış açısı sağlar size. Çünkü avukatlık mesleği bir kadına göre gelmiyor ona. Köylerde bana “kadın kolları başkanı mısınız?” diyorlar. Bu toplumda, siyasette kadının çok yer almamasından kaynaklanıyor.

Ama partiniz sizi koruyor, kadın kontenjanıyla.

O çok önemli. Bu yüzden çok rahatım zaten. CHP’den başka Kadının bu kadar korunduğu bir parti yok. Yani her türlü yeri istediğinizde gücünüze güvenirsiniz, aday olarak çıkarsınız. İpi göğüslersiniz, geçersiniz.

Özlem Şan Oğuzhan olarak başka ne zorluklar yaşıyorsunuz?

Ben aynı zamanda bir anneyim. En çok sıkıntıyı kızım yaşıyor. Mesleğimle ilgili Allah’a çok şükür bir sıkıntım yok. Benimle beraber çalışan 2 avukat arkadaşım daha var. İşlerimizi gayet güzel götürüyoruz. Evimle, eşimle ilgili bir problemim yok. Bana her zaman destek olan bir eşim var. Sağolsun. Ama benim kızım küçük, 10 yaşında. Annesini daha fazla görmek istiyor. Bu tür zorluklar yaşıyorum. Dediğim gibi kadın olarak bazen ortamlara giremiyorsunuz. Cami avlusunda duruyorum ama namaza duramıyorum mesela. 

Özlem Şan Oğuzhan iyi bir anne midir, iyi bir eş midir?

Bunu kızıma sorsanız daha iyi olur. Ama iyi bir eştir. İyi bir annedir. Kızım o kadar benimsemiş ki bu işi, delege seçimi sürecinde beni çok göremedi, seçimden sonra bir gün bana sordu; “Anne sen daha ne kadar başkan olacaksın?” dedi. “Daha yeni kazandım kızım, 2 yıl var” dedim. “Sen onu boşver, sen Kılıçdaroğlu’nun yerine ne zaman geçiyorsun” dedi. Kızımın hedefi çok büyük.

Ailede siyaset yapan iki kişi var o halde. Kocanız apolitik sanırım

Kocam apolitiktir. Ben ve kızım politikayla uğraşıyoruz. Onu da CHP Çocuk kolları başkanı yaptım.

Siz Ağrı doğumlusunuz. Kürt asıllı mısınız?

Ben tam bir karmayım. Benim yüzde 50’lim Azeri. Babam Azeri’dir. Anneannem Çerkez’dir. Annemin babası, Dedem Kürt’tür. Yani yüzde 25’im Kürt, yüzde 25’im Çerkez, yüzde 50’lim de Azeri’dir. Ben tam bir mozaiğim. Ben o yüzden güzelim. Melezler güzel olur ya.

Biliyorsunuz açılım var. Siz Kendinizi ne olarak hissediyorsunuz?

Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Hiçbir şekilde ne ordan hissediyorum, ne buradan hissediyorum. Ben her şeyden önce kendimi “birey” hissediyorum. Ben bu ülkenin bir bireyiyim. Etnik kökenimin hiçbir anlamı yok. Ben bir bireyim, kazanımlarımı özlem Şan Oğuzhan olarak yaptım. Ama bir Azeri müziği çaldığında çok seviyorum yani.

Gangnam Style dansını da güzel oynuyorsunuz

Öğrendim. Yetenekliyim o konularda. Güzel de Çökertme oynarım.

Kamuoyunda çok konuşuluyor, sormam lazım; Kadın Kolları Başkanınızın Tuncelili ve Alevi olması, gençlik kolları Başkanınızın Tuncelili ve Alevi olması bir tesadüf mü?

Tamamen tesadüf. İkisi de seçimle geldi. Seçim sonucuna herkesin boynu kıldan ince. Seçimle geldiler.

Ama bu sonuçta ilçe başkanı olarak sizin de bir tercihiniz.

Aday olan başka arkadaşlar var mıydı bilmiyorum ama onlar seçimle geldiler. Seçimlerine hiç karışmadım.

Seçimlere tek aday olarak mı girdiler?

Sanırım. Sanırım tek adayla girdiler. Kadın kolları ve gençlik kollarının bağımsızlığına inanıyorum. Ana yönetim olarak onların üstünde baskı unsuru değiliz. Kendilerini geliştirmeleri için bağımsız hareket etmeleri gerektiğine inanıyorum. O yüzden seçimlerine de hiç karışmadım. Gençlik kollarında oy kullanamıyorum zaten. Kadın Kolları’nda da geldim, oyumu kullandım. Ama seçimlerin duyurularının yapılmasına olanak sağladım tabii.

CHP’den kim aday olursa, halkın karşısına mevcut belediyenin icraatlarıyla çıkacak. Yani Özlem Şan kazanırsa, belediye memnuniyetinden dolayı kazanacak. Kazanamazsa, belediye çalışmalarının memnuniyetsizliğinden kazanamayacak. Sizce Doğru mudur?    

Bu bir etkendir.

Seçimde sermayeniz belediye çalışmaları olacak. Aliağa’da girişimde bulunup da çözdüremediniz, ertelenen sorunlar var mıdır?

Bizim Turgut Beye sorun diye götürdüğümüz, çalışma yapılmayan hiçbir konu yok. Bir memnuniyetsizliği bir Başkan’a iletiriz. Yasal olarak yapabileceği bir şey varsa her şeyi yapmıştır.

Bizim başarıya ulaşamadığımız, O da Büyükşehir belediye başkanımızın hukuksal nedenlerle olmadığını söylediği bir olay var; Metro’dan Aliağa’ya dolmuş olayı. Bu konuda henüz çözüme ulaşabilmiş değiliz. Biz bu noktaya parmak basıyoruz sürekli. Çünkü orada halkın gerçekten bir sıkıntısı var. Halkımız, her yerde metrodan sonra izulaş’ın araçları var, Aliağa’da neden yok diyor. Bu büyük bir sıkıntı. Çözüm için bu konuyu da Turgut Beye ilettik. Turgut Bey de Aziz Başkanla görüşüyor. Hepimiz bu konularda girişimlerde bulunuyoruz.

Menemen’e 32 km uzaklıktaki Çukurköy’e büyükşehirin otobüsleri gidiyor. Vatandaş, “Çukurköy’e giden otobüs neden İZBAN istasyonundan Aliağa merkezine ya da köylerine gitmez? Çukurköyden Aliağa’ya kadar 1.85 TL’ye gleiyorum. Ama Aliağa tren istasyonundan Aliağa merkezine gidemiyorum” diyor. Vatandaş bu konuda belediyeyi suçluyor. 10 dolmuşçu burada adam edilecek diye bu sıkıntı yaşanıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

Evet, bu bir sıkıntı ama bize öyle açıklamadılar. Bize, 90 km sınırının Aliağa’da bittiğini söyledi yetkililer.

Hayır. Gaziemir’de niye bitmiyor?

Bize öyle açıklandı. Cumaovası’nda da aynı şey geçerliymiş.

Belediye Başkan yardımcısı Münir Nurettin Bayrav “Biz buraya otobüs koyarsak, 90 dk dışında 1.85 TL daha ücret alacak.” Diyor. Sen 40 km’lik Eski Foça’ya tabii ki çift bilet al. Ama, 1 km’lik bir Aliağa merkezi için çift bilet alamazsın. Biri bunu Aziz Kocaoğlu’na anlatsa, hemen çözer. 

Bu sorun Aziz Kocaoğlu’na iletildi.

İkinci bi

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 232 616 28 78 Faks : 0 232 616 28 78