Dünya Sağlık Örgütü; tip 2 diyabetten kalbe, hipertansiyondan kansere dek ciddi hastalıklara yol açabilen obeziteyi 21. yüzyılın en ciddi sağlık sorunlarından biri olarak tanımlıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; ülkemizde yaklaşık her üç kişiden neredeyse ikisi fazla kilolu veya obezite hastası olarak karşımıza çıkıyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Eyüp Gemici, özellikle Vücut Kitle İndeksi 35’in üzerinde olanlar için diyet ve egzersizle genellikle yüzde 5-10 arası kilo verilebildiğini, diyet bırakıldığında ise bu kiloların hızla geri alındığını belirterek “Obezite cerrahisi ise bu döngüyü kırarak, ilk bir-iki yıl içinde fazla kiloların yüzde 60-80'inden kalıcı olarak kurtulmayı sağlamaktadır. Örneğin; sleeve gastrektomi (tüp mide ameliyatı) gibi prosedürler, mide hacmini küçülterek kişinin çok daha az gıda tüketmesine destek olurken, iştah kontrolünü de iyileştirmektedir” diyor. Obezite cerrahisine ilginin son 10 yılda belirgin şekilde arttığını, ülkemizde her yıl 20 binden fazla kişinin obezite ameliyatı olduğunu belirten Doç. Dr. Gemici, ameliyat sonrası mutlaka bazı kurallara dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor. Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Eyüp Gemici, obezite cerrahisi sonrası ihmale gelmez 5 önemli kuralı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Doğru bir beslenme planı oluşturulmalı
Obezite ameliyatı sonrası doğru bir beslenme planı oluşturulmazsa yeniden kilo alımı kaçınılmaz olur. Ameliyat sonrası ilk bir ay; sıvı ve yumuşak gıdalar tüketilmelidir. Öğünlerin küçük porsiyonlarla, yavaş tüketilmesi ve her lokmanın iyice çiğnenmesi şarttır. Yüksek kalorili, yağlı veya şekerli gıdalardan uzak durulmalı, protein ağırlıklı bir diyet uygulanmalıdır. Hastaların bu süreçte bir beslenme uzmanıyla çalışması, vitamin-mineral dengesinin sağlanması ve sürdürülebilir bir beslenme alışkanlığı kazanılması açısından önemlidir.
Yeterli ve dengeli sıvı tüketimi sağlanmalı
Ameliyat sonrası vücudun sıvı ihtiyacı artar, çünkü sıvılar, kilo kaybı sürecinde metabolizmanın doğru çalışmasını destekler. Ancak yapılan çalışmalara göre, hastaların yüzde 25’i yeterli sıvı tüketimini ihmal etmektedir. Günde en az 1,5-2 litre su tüketimi önerilirken, asitli içeceklerden ve fazla şeker içeren sıvılardan kaçınılmalıdır. Ayrıca, yemeklerle birlikte sıvı tüketimi mideyi aşırı doldurabilir ve sindirim üzerine olumsuz etkileri olabilir. Yemeklerden en az 30 dakika önce veya sonra sıvı alınmalıdır. Sıvı tüketimindeki bu düzen, mide kapasitesinin korunması ve dehidrasyon (susuzluk) riskinin azaltılması açısından kritiktir.
Hareketsizlikten kaçının
Cerrahiden sonra fiziksel aktivite hem kilo kaybını hızlandırır hem de vücudun kas-yağ dengesini korumasına yardımcı olur. Obezite cerrahisi sonrası ilk 6 ayda düzenli egzersiz yapan hastaların yüzde 85’inde daha başarılı kilo kaybı ve kas kütlesi korunumu gözlenmiştir. İlk haftalarda yürüyüş gibi düşük yoğunluklu aktivitelerle başlanmalı, ilerleyen dönemde günde en az 30 dakika kas ve direnç egzersizleri gibi daha yoğun programlara geçilmelidir. Egzersizin, ameliyat sonrası kilo kontrolünü sağlamakla birlikte stres ve anksiyete yönetiminde de etkili olduğu kanıtlanmıştır.
Vitamin ve Mineral Takviyelerine dikkat edin
Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Eyüp Gemici “Obezite cerrahisinde, özellikle emilim bozucu tekniklerin kullanıldığı operasyonlarda, vitamin ve mineral eksiklikleri yaygın görülmektedir. Bilimsel makaleler, ameliyat sonrası yeterince takip edilmeyen hastaların çok önemli bir kısmında B12 vitamini eksikliği ve demir eksikliği olduğunu belirtmektedir. Bu durum, kansızlık, yorgunluk ve bağışıklık sistemi zayıflığı gibi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, demir, B12 vitamini, D vitamini ve kalsiyum başta olmak üzere multivitamin ve mineral takviyelerinin, doktor önerisiyle düzenli şekilde alınması zorunludur. Düzenli takiplerle kan değerlerinin kontrol edilmesi, eksikliklerin zamanında tespit edilmesini sağlar ve uzun vadeli problemlerin önüne geçer” diyor.
Gerekirse psikolojik destek almaktan kaçınmayın
Obezite cerrahisi, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir dönüşüm sürecidir. Ameliyat sonrası hastaların yüzde 20’sinde depresyon veya anksiyete semptomları görülebilir. Bu nedenle, cerrahiden sonra psikolojik destek almak, hastaların yeni yaşam tarzlarına uyum sağlamasında büyük rol oynar. Ayrıca, ameliyat sonrası sosyal çevrenin desteği de motivasyonu artırır. Aile bireyleri ve arkadaşlar, bu süreçte destekleyici bir tutum sergileyerek hastanın hedeflerine ulaşmasını kolaylaştırabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.