PKK’NIN VE KCK’NIN DERDİ KÜRT SORUNU DEĞİLDİR
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, "HDP'nin, PKK'nın ve KCK'nın derdi Kürt sorunu değildir. Kürt sorunu olsaydı eğer Kürtlerin iş yerleri bombalanmazdı, benim gibi onun dışında görüş beyan edenler ötekileştirilmezdi.
30 Ekim 2014 Perşembe 22:03
PKK’NIN VE KCK’NIN DERDİ KÜRT SORUNU DEĞİLDİR
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, "HDP'nin, PKK'nın ve KCK'nın derdi Kürt sorunu değildir. Kürt sorunu olsaydı eğer Kürtlerin iş yerleri bombalanmazdı, benim gibi onun dışında görüş beyan edenler ötekileştirilmezdi. Kürt meselesinin önünde PKK, KCK ve HDP çok ciddi bir engeldir. Artık Kürtlerdin PKK, KCK ve HDP sorunu vardır" dedi.
İçten, yerel ve ulusal basın mensupları ile Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde bir araya geldi. Burada gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan İçten, 6-7 Ekim olaylarına değinerek, şehrin çeşitli alanlarına 200-300 kişinin sistematik bir şekilde dağıldığını, 15-16 yaşlarında olan yine bu şehrin çocukları tarafından şehir iki günde savaş alanına çevrildiğini söyledi.
"PKK'NIN VE KCK'NIN DERDİ KÜRT SORUNU DEĞİLDİR"
Kürt sorununun AK Parti iktidarı ile bittiğini kaydeden İçten, "Bunu Kürt milletvekili, Kürt biri olarak söylüyorum. Kürtler bu ülkede sorun olmaktan çıkmıştır. Eğer Kürt sorunu denen şey bir devletin kurulması ise, Türkiye sınırları içerisinde Kürt devletinin kurulmasına en çok karşı çıkan Kürtlerin kendisidir. Eğer Kürt sorunu diye birileri eğer eyalet kurmaktan bahsediyorsa buna en çok karşı çıkanlar Kürtlerin kendisidir. Özerklikten bahsediyorsa buna en çok Kürtler karşı çıkıyor. HDP'nin demokratik anlayışı sokağa çıktığında taş atmak molotof atmaktır. Kendi milletvekilleri taş attığı için bunu söylüyorum. Aynı milletvekilleri Antalya'da tatil yaparken kandilin bombalandığını buradaki şehrin hepsini savaş alanına çevirdiğini hiç kimsenin unutmaması lazım. HDP'nin, PKK'nın ve KCK'nın derdi Kürt sorunu değildir. Kürt sorunu olsaydı eğer Kürtlerin iş yerleri bombalanmazdı, benim gibi onun dışında görüş beyan edenler ötekileştirilmezdi. Kürt meselesinin önünde PKK, KCK ve HDP çok ciddi bir engeldir. Ve artık Kürtlerdin PKK, KCK ve HDP sorunu vardır" dedi.
Bir kesimin, Türkiye'de Kürtlerin üzerinde Marksist komünist anlayışın oluşmasını sağlamak istediğini vurgulayan İçten, "Derdi Kürt sorunu olanın cami ile Kur'an ile bir sorunun olmaması lazım. Eğer derdi Kürt sorunu ise Kürtler dindardır, muhafazakardır. Sen o zaman dinle İslam'la neden düşmanlığın var. Hangi milletvekilinin Müslümanlıkla ilgili söylemi vardır. Biri hariç, o da ismini bile zikretmek istemiyorum. Çünkü düne kadar bizim partimizde belediye başkanı olmak için, milletvekili olmak için yırtındı, ama olmayınca sırf milletvekili olmak için bir siyasi patiden gidip aday oldu" diye konuştu.
"İLK GÜN IŞİD'İN TERÖR ÖRGÜTÜ OLDUĞU AÇIKLAMASINDA BULUNDUM"
IŞİD'in eni yeni ortaya çıktığında kentteki sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile birlikte IŞİD'in bir terör örgütü olduğu açıklamasında bulunduğunu hatırlatan İçten, "Bizi onlara silah vermekle alçakça itham ettiler. Bunu dile getirenler alçaktır. Varsa belgeleri ortaya koyacaklar. Sen savcı olarak kalkıp diyeceksin ki bu TIR'larda silah var bunu tutanağa yazacaksın ama o tutanağın içinde silahın manşeisi markası ve seri numarasını yazmayacaksın. Böyle bir şey olur mu? Bütün silahların son kullanıcı belgesi vardır, eğer Türkiye kazayla IŞİD'e silah vermiş olsaydı, eğer Türkiye PYD de dahil olmak üzere Özgür Suriye Ordusu'na kazayla silah vermiş olsaydı varya, gezi olaylarında üç ağaç için iki gün sonra AB Parlamentosu bize kınama cezası verdi ya, o verildiği iddia edilen silahlar yüzünden Türkiye'yi NATO'da BM'de farklı bir noktada değerlendireceklerdi. İlk günden beri IŞİD'in bir terör örgütü olduğunu söyledik, Kobani ve Rojava benim için Filistin neyse odur. Filistin'in benim için ne anlamı varsa, Kobani'nin de Rojava'nın da, ama oradaki Arapların da oradaki Türkmenlerin de aynı değeri ve kıymeti var" şeklinde konuştu.
"EY PKK, SEN HANİ ÇOK BÜYÜK BİR ÖRGÜTSÜN ELİNDE SİLAH OLAN IŞİD'İ ÖLDÜRMEK İÇİN ONLA SAVAŞMAK İÇİN NİYE KOBANİ'YE GİTMİYORSUN"
Türkiye askerinin neden Kobani'ye girmediği yönünde çokça konuşmaların olduğunu kaydeden İçten, "Ey PKK, sen hani çok büyük bir örgütsün, gerçi mazlumları, elinde silah olmayanları katletmeyi iyi biliyorsun, elinde silah olan IŞİD'i öldürmek için onla savaşmak için niye Kobani'ye gitmiyorsun kardeşim, bak çözüm süreci de var. Bu çözüm sürecinde sen Kobani'ye gidip neden savaşmıyorsun? Yemiyor, çok açık ve net söylüyorum. Niye çünkü Hakkari'de olan olayı gördünüz. 3 tane sivil askeri, şehit ettiler. Biz bize sığınan 2 milyon insan üzerinden siyaset yapmadık. Ama şu an Ezidiler üzerinden HDP'li belediyeler bunu kullanıyorlar" ifadelerini kullandı.
"REKTÖR HANIMIN BAŞINI KAPATMASI BİZİM İÇİN ONURDUR"
Daha önce Dicle Üniversitesi yönetimi ile ilgili yaptığı bir açıklamanın sorulması üzerine İçten, "Dicle Üniversitesi ile ilgili daha önce bir basın açıklamamız oldu ve Türkiye gündemine geldi. Daha öncede düşüncelerimi kamuoyu ile paylaşmıştım. Daha önce paylaşmış olduğum konuların aynısı, rektör hanım başını kapatmadığı için gündeme gelmemişti. Ne zaman ki rektör hanım başını kapattı, herhalde Türkiye'de bazıları bunu farklı kullanmak isteyince gündem oluşturdu. Rektör hanımın başını kapatması bizim için onurdur ve şereftir. O gün de aynı şeyleri söyledim. AK Parti'nin getirmiş olduğu özgürlükçü adımlardan faydalanmıştır, bu onun kişisel bir dünyasıdır. Biz ona saygı gösteriyoruz, başörtüsünden dolayı teşekkür ediyoruz. Dicle Üniversitesi'nde ve Diyarbakır'da Cuma İçten olarak bunu söylüyorum. Yapılan bütün yanlışları sizlerle paylaşan bir milletvekili portresi çizdim. Sadece bu mesele ile ilgili değil. Biz düşüncemizi ifade ettikten sonra YÖK bunu ihbar olarak kabul etti ve bir ön soruşturma heyeti yolladı. Bu ön soruşturma heyetindeki arkadaşlar yaklaşık bir hafta burada bir çalışma yaptılar, bu çalışma sonunda tutmuş oldukları ön raporda çok detaylı geniş bir soruşturma kararı aldılar" dedi.
"HDP'Lİ BELEDİYELER BELEDİYE ARACINA BİNEREK İNSANLARI SOKAĞA DAVET ETTİ, BEN BUNU GÖRDÜM"
HDP'li belediyelerin, belediye aracına binerek insanları sokağa davet ettiğini duyduğunu ifade eden İçten şöyle devam etti: "Hata var, eksiklik var, bunlar görülecek, araştırılacak gereği neyse yapılacak. Herkesin hatası, eksikliği var, benim de var bu ayrı bir şey. Biz de en az Almanya'da olduğu kadar, İngiltere'de olduğu gibi, hani hep AB bizi eleştiriyor ya, bize kınama cezası falan veriyorlar ya üç ağaç için, onlardaki hukukun biraz daha gevşek halini buraya getirmeye çalıştık bakın yine o kesim molotof ve taş atanların hakkını savunmaya başladı. Bu yasa daha önce çıksaydı, emin olun Diyarbakır olayları olmayacaktı. Eskiden milletimiz devleti PKK'ya şikayet ediyordu. Hepimiz yaşadık sbu süreci. Niye devlet yol kesiyor, faili meçhul cinayetler var, ötekileştirmeler var gibi hepimiz bezmiştik ya. Şimdi tersine döndü şimdi millet PKK'yı, KCK'yı ve HDP'yi devlete şikayet ediyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.