26 Kasım 2024
  • İzmir10°C

ÖZEL MÜZE YARDIM BEKLİYOR

KOLLEKSİYONER HİCRİ TUNCALI “DİLEĞİM; BÖYLE BİR MEKANIN, ÇEVRE HALKININ KÜLTÜRÜNE, DÜNYA GÖRÜŞÜNE, YÖRENİN TURİZMİNE NELER KATABİLECEĞİNİN HERKES TARAFINDAN ANLAŞILABİLMESİ.”

Özel Müze Yardım Bekliyor

12 Kasım 2008 Çarşamba 21:39

 HAYIRSEVER İŞADAMI HİCRİ TUNCALI ÖZEL MÜZESİNE  SERVETİNİ HARCADI BİTİRMEK İÇİN YARDIM BEKLİYOR

 

HAYIRSEVER İŞADAMI  ALİAĞA"YA BİR MÜZE KAZANDIRACAK

 

MÜZEYİ TAMAMLAYABİLMEK İÇİN İLGİLİLERİN DESTEĞİNİ BEKLİYOR.

 

KOLLEKSİYONER HİCRİ TUNCALI “DİLEĞİM; BÖYLE BİR MEKANIN, ÇEVRE HALKININ KÜLTÜRÜNE, DÜNYA GÖRÜŞÜNE, YÖRENİN TURİZMİNE NELER KATABİLECEĞİNİN HERKES TARAFINDAN ANLAŞILABİLMESİ.”

 

 

 

Yaşamı boyunca oluşturduğu tüm birikimini İzmir"in Aliağa İlçesine bir müze kazandırabilmek için harcayan 67 yaşındaki Hicri Tuncalı büyük bir ölçüde biten müze binasını tamamlayabilmek için yardımları bekliyor. Tuncalı ilerlemiş yaşına rağmen ölmeden müzenin tamamlandığını görmek istediğini söyledi.

Aliağa"ya bağlı Yenişakran beldesi girişinde İzmir- Çanakkale yolundan 50 metre içerideki üç dönümlük alan üzerine yapılan “Müze ve Koleksiyon Evi”nin kaba inşaatı tamamlandı. 3 katlı binanın geçici olarak zemin katında sergilenen çeşitli türlerdeki koleksiyonlar, binadaki vitrin, dolap ve ışıklandırma gibi iç tefrişatın da tamamlanmasıyla kalıcı yerlerinde sergilenmeye başlanacak. Maddi, Manevi yada fikirleriyle müze yapımını destekleyecek koleksiyon tutkunlarını yardıma beklediğini söyleyen Tuncalı “Her türlü maddi, manevi destek, fikir ve öneriye açığım. Müzeye ismini yazdıracak insanlar arıyorum” dedi.

 

KOLEKSİYONLARA ÖMRÜNÜ VERDİ

Koleksiyoner belgesi olduğu için her türlü parçayı satın alma yetkisi olan Hicri Tuncalı bugüne kadar Singapur, Bangkok, Honkong, Budapeşte, Viyana, Almanya, Prag, Mısır, İtalya, Floransa gibi dünyanın pek çok ülkesini gezerek çeşitli türlerde koleksiyonlar oluşturmuş.  Başlıca Koleksiyonun  fuarlardan ve dünyanın çeşitli yerlerinden topladığı deniz kabukları koleksiyonu olduğunu belirten Tuncalı'nın elinde  Deniz kabuklarına ek olarak kartpostal, fosil, ağaç ve porselen, biblo, mask, agat ve kristal taş, eski telefon, pul, ilk gün zarfı, eski gemi aksesuarları ve fenerleri ile müzeye kayıtlı amfora, eski para ve mezar çıkması toprak eşyalar ile 10 bine yakın parçadan oluşan kitap koleksiyonu bulunuyor.

Deniz kabuğu koleksiyonunun dünya mevcudunun büyük bölümünü kapsadığını söyleyen Hicri Tuncalı “Müzemizde aynı kabuğun 1cm ve 15 cm'lik halini bir arada görebilmek mümkün. Çeşit olarak dünya deniz kabukları mevcudunun %70-%80 kadarı koleksiyonumda bulunuyor. Tabi bunların elimdeki kaynaklara göre tasnif edilmesi, isimlendirilmesi, bulunduğu yerlerin derinliği ve özelliklerinin belirlenmesi, ancak Müze açıldıktan sonra raflara dizilmesiyle mümkün olabilecek.” Dedi.

Müze açma kararını da ailesiyle Prag'a düzenledikleri bir gezi sırasında aldığını belirten Tuncalı süreci ise şöyle anlattı;

“İlk başta bir müze yada koleksiyon evi oluşturmak gibi bir fikrim yoktu. Sadece koleksiyonlarımda olmayan nesneleri toplamakla ilgilenirken, artık işin daha çok bilgi ve gözlem kısmıyla ilgilenir oldum. 2004 senesi Şubat ayında oğlum ve kızımla 4 günlük Prag gezisi yapmıştık. Prag'da dünyaca ünlü “Strahoviensis Kütüphanesi”ni görme fırsatı bulduk. Kütüphanenin yan odasında da 200 yıllık bir deniz kabukları müzesi duruyor. Benim elimdeki koleksiyonumun onda biri kadarıyla insanlar 200 yıldır Deniz kabukları müzesi açmışlar. O hızla Aliağa'da müze açma hazırlıklarına giriştim. Öncelikle bir yer bulmak gerekiyordu. Ancak Aliağa'da bulduğum yerler çok yüksek fiyatlara satıldığından, alamadım. Yeni Şakran Belediye Başkanı Zeki Şen'de çalışmalarımla yakından ilgilendi ve yer seçiminde bana  kolaylıklar sağladı. Ben de projemi hayata geçebilmek üzere Yenişakran Beldesi'nde bir arazi satın aldım ve çalışmalara başladım.”

 

EŞSİZ BİR MÜZE OLACAK

Müze ve Koleksiyon Evi"nin temeli dört  yıl önce dönemin valisi Yusuf Ziya Göksu tarafından atıldı. Göksu'nun temelini atma anında ki konuşmasında 'Bizde müzeler çok uzağa yapılır ki, kimse kolay gidemesin diye. Burada tam tersini gördüm, çok mutluyum' dediği Müze ve Koleksiyon Evi binasının tamamlanmasının ardından  eşsiz güzellikte bir müze kazanılacak. Özel bir mimariye sahip, geometrik bir biçimde tasarlanmış olan, Tuncalı'nın deyimiyle 'Ziyaretçilerini Kucaklayan' binanın pencerelerini de  Tuncalı'nın arkadaşı Avukat Tahsin Aykanat  tarafından yapılan vitraylar süsleyecek. Dış cephenin ağaç desenli kayrak taşıyla kaplanması için 42 ton kayrak taşı ve yaklaşık 1600 metrekare tutan yer döşemesi için de çeşitli renklerde Denizli travertenlerini satın alındı. Her katı 515 metrekare olan, üç katlı Müzenin birinci katında kahve ve dinlenme salonu, satış mağazaları yer alacak. Diğer katlarda ise katına deniz kabuklarından fosile, mezar çıkması toprak eşyalardan kristal taşlara kadar farklı türlere yaydığı koleksiyonların sergileneceği salonlar ile kütüphane ve sanat odaları olarak düzenlenecek.

 

TUNCALI “TEK BİR GENCE ULAŞABİLİRSEM NE MUTLU”

Amacını ise dünyanın çeşitli ülkelerinden toplanan parçaları, yerinde görme fırsatı olmayan insanların müze vasıtasıyla görmelerini sağlamak ve  çocukların bu Müzeden en güzel şekilde faydalanmalarını sağlamak olarak ifade eden Hicri Tuncalı;

“İnsanların, dünyanın farklı köşelerinden parçaları aynı bina içinde görmelerini sağlarken, bunu da sanki kendi evlerinde gezermiş gibi yapmaları, canları sıkılırsa bahçede gezmeleri, bir şeyi merak ederlerse sorabilmeleri. En büyük amacım da çocuklara ulaşmak. O temiz beyinlere hayal gücünün ne kadar önemli olduğunu göstermek istiyorum. Genç nesle hobi edinmenin güzelliğini anlatabilmek.  Hobi sahibi olmak insanın hayal gücünü zenginleştirir. Onu geliştirmesi aynı zamanda bilgi ve kültürünü de geliştirmesi demektir. Tek bir gence bile ulaşabilirsem ne mutlu bana.”

 

FİKİRLERİNİZİ PAYLAŞIN

Tüm koleksiyon tutkunlarını müzeye destek vermeye çağıran Hicri Tuncalı, şu sıralar maddi yetersizlikler yüzünden müzeyi tamamlamakta güçlük çektiğini söyledi. Müzenin çeşitli köşelerine ismini yazdıracak destekçileri beklediğini belirten Tuncalı şöyle devam etti; “Bu anlattıklarım çok güzel şeyler olsa da, maddi yetersizlikler nedeniyle eldeki imkânlara göre düşündüğümüzden daha basit bir yapıya rıza göstermek zorunda kalmaktan korkuyorum. Çünkü bu proje muazzam bir geliri de gözden çıkarmayı gerektiriyor. Ben, bütün hayatım boyunca oluşturabildiğim birikimlerimle bu aşamaya getirebildim ama bundan sonrası için devletin, koleksiyoncuların; halkın böyle bir projede adının anılmasından haz duyacak, gurur duyacak herkesin desteğine ihtiyacımız olacak. Dileğim; böyle bir mekanın, çevre halkının kültürüne, dünya görüşüne, yörenin turizmine neler katabileceğinin herkes tarafından anlaşılabilmesi. Firmalar sponsor olsunlar. Birileri dolapları yaptırsın, örneğin. Yada bir elektrik şirketi kar almadan malzeme vereyim desin.  Her türlü maddi, manevi destek, fikir, öneriye açık olduğumu bildirmek isterim. Ben kendimi köprü olarak görüyorum ve genç nesli harekete geçirmek istiyorum.”

 

KAYMAKAMA BULGURLU, “ALİAĞA İÇİN BİR DEĞER”

Aliağa kaymakamı Emir Osman bulgurlu, aliağada sosyal yaşama destek olacak bu dev projenin bir an önce bitirilmesi ve hizmete girmesi için elinden geleni yaptığını söyledi. Bu müzesinin hayata geçirilmesi için Tuncalının şahsi servetini harcadığını ve gelecek nesillere armağan ettiğini belirtti. Tuncalı"nın yaptığı kültür ve sanat hizmetinin gurur verici olduğunu söyledi.Aliağa kaymakamı Bulgurlu Müzenin inşasından günümüze kadar yapılan tüm çalışmalar hakkında sık sık ziyaret ederek Tuncalıdan bilgi alıyor.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.