ÖNERİYE KULAK VERELİM

ÖNERİYE KULAK VERELİM

Yaşar Eyice / Yeni Vizyon Gazetesi

Hadi bir el verelim!

Haftanın sonun geldik.
Takvim yaprağı 21 Ekim 2016 Cuma’yı gösteriyor.
Bizler, yani Müslümanlar için ‘hayırlı’ saydığımız bir gün.
Cuma günlerinin uğuru ve hayrına inananlar için, Murat Eştürk’ün bir önerisini paylaşmak istiyorum.
Söylediği şu:
Türkiye’de yaklaşık 85 bin cami var.
Önemli bölümünün altında; marketler, özel sağlık klinikleri, dükkanlar, ofisler var.
Bunlardan kira alınıyor.
Ancak ne hikmettir; hiçbir caminin altında yani zemininde, aşevi, yetimhane ve barınılacak bir yer yok!
Bütün camilerin önünde, kapılarında onlarca dilenci var.
Onlarca fakir fukara el açıyor.
Ben hiçbir caminin toplumsal olan bu yaraya el bastığını, merhem olduğunu görmedim.
Neden imamlarımız, müezzinleriniz, cami çalışan ve görevlileri hatta dernekleri toplumsal sorunun bir köşesinden tutmuyor.
85 bin caminin tamamını geçtim.
Kimisi belki masrafını bile çıkaramıyordur.
Zaten İzmir’de bakımlarından tutun da temizliğine kadar belediyeler katkı sağlıyor.
Ama camiler ve cemaati isterse, ön ayak olunursa en azından 85 bin kişi karnını doyurur.
Hatta önemli sayıda kişimiz sokaktan kurtulur.
‘Komşu açken tok yatan bizden değildir’ dediğimize göre inancımızı ve düşüncelerimizi yaşama geçirmek zor mu?’
‘Aç, yoksul, yetim, kimsesiz, garip olduğu gibi yaşasın, demek zorumuza gitmiyor mu?’ diye soran Murat Eştürk bu cumanın bir başlangıç olmasını ve bütçesinin bazı bakanlıklardan bile fazla olan Diyanet’in konuya eğilmesini istiyor.
Olmayacak bir şey değil bu istek...
Birlik ve beraberlik içinde, iyi niyetle yapılacak, ama her an denetime açık ve şeffaf olan bu çalışmalar eminim ki ödülsüz kalmaz.
Her şeyden önce insana ruh ve düşünce huzuru verir.
Kendimize olan güvenimizi bile arttırır, yürüyüşümüz ‘zenginin gibi’ değişir.

*- Adliye gözüktü....

Artık hepimizi ilgilendiren konulara da kısa anlatımlarla gireceğim.
Örneğin İzmirli için önemli bir olay.
CHP, Melih Gökçek hakkında ‘FETÖ'ye yardımdan’ suç duyurusu kararı aldı.
CHP Ankara İl Örgütü ve Ankara milletvekilleri Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında 'FETÖ’ye yardım ve yataklık yaptığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Narlıdere Belediyesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açacağı Kültür ve Sanat Vadisi’nde Hydroseeding yöntemiyle bir çalışma yaptı.
Her ne hikmetse benzer çalışmayı Ankara ve yurdun bazı yörelerinde yapan AKP’li belediyeleri görmeyen ve kendisini hiç ilgilendirmemesine rağmen İ. Melih Gökçek yine burnunu İzmir’e uzattı. Ve de aşağılayıcı şekilde ama bilgisizce tweet attı.
Sosyal medyadan alıntı yapan İzmirli yandaşlar ise olayı konu yaptı.
Ancak nedense bir gerçeği, somut olayı görmediler.
Benim yazdığım gibi CHP tarafından ‘FETÖ’çülük suçlamasında’ İ. Melih Gökçek’in durumunu. Onun da karşı mahkeme açacağırnı...
Bu arada Narlıdere Belediye Başkanı Abdul Batur’un da yaptığı açıklamayı.
Dolaylı yönden birilerini bilgisiz hatta cahil gösterdiğini...
İşte böyle olaylar da yaşanıyor.
Aslında incir çekirdeğini doldurmayacak, vatandaşa hiçbir yararı olmayan konular gündeme getiriliyor.
İzmir, Ankara’yı ya da İ. Melih Gökçek’i ne kadar ilgilendiriyor, kararını siz verin?
Bu arada ekleyeyim:
İ. Melih Gökçek, ‘Adliye’de buluşalım’  dedi, CHP’liler gitti, o gelmedi...
Şimdi diğer raundu ben de bekliyorum...
Biliyorsunuz bana da bir mail atmış, ‘Randevu al gel, Ankara’yı gezdireyim, çalışmalarımızı göstereyim’ demişti.
Bu misafirliğe gitmek istediğiniz kişinin ‘Her zaman kapım açık’ ya da ‘İstediğiniz zaman!’ gibi kaçak yanıt vermesine benziyor.
Davet sahibi gün ve zaman verir kendi durumuna göre, ‘İstediğiniz zaman’ derse İ. Melih Gökçek gibi, ‘Baştan savma’ olur.
Bir türlü randevuyu alamazsınız ve de sürekli bir bahane ile karşılaşırsınız.

*- Yalnız hapisle olmaz!

Bu arada nihayet sanayici ve üreticiler gibi bizim sesimize de kulak verildi.
Gıda sahteciliğine hapis cezası geliyor.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in talimatıyla, insan sağlığını hiçe sayan gıda sahtecilerine göz açtırılmayacak.
İdari para cezasının yanı sıra, sahteciliğin tekrarlanması halinde hapis cezasını öngören taslak düzenleme hazırlandı.
Meclis'e sunulması planlanan taslakla gıda sahtecilerine 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası uygulanması öngörülüyor.
Bu kadarla kalınmamalı üretim de durdurulmalı...
Çünkü hapis cezaları genelde idari para cezasına döndürülüyor.
Yasanın boşluklarından, iyi hal, iyi davranış gibi, yararlanabiliniyor.
Bir çırpıda hepsi bitirilmeli...

*- Çöpü zamanında atmayana ceza

Ödemiş Belediyesi, Saraçoğlu Caddesinde çöpünü zamanında atmayan vatandaşlara son uyarısını yaptı.
Belirlenen çöp toplama saatleri dışında caddeye çöp bırakana cezai işlem uygulanacak.
Temiz bir çevre ve kent için çalışmalarını titizlikle sürdüren Ödemiş Belediyesi, yaya ve araç trafiğinin en yoğun yaşandığı Saraçoğlu Caddesi’ndeki uygulamaya dikkat çekiyor.
Ödemiş Entegre Katı Atık Yönetimi projesi kapsamında Ödemiş’in atıkları Biosun Ödemiş Firması tarafından yapılıyor.
Ödemiş Belediyesi ve Biosun Ödemiş Firması işbirliği ile yapılan çalışmalar sonucunda kentin en yoğun caddelerinden biri olan Saraçoğlu Caddesindeki atıklar, günün 5 farklı saatinde toplanıyor.
Ama çoğunluk karara uymuyor.
Bu da  aksamaya neden oluyor.
Cezaya kesinlikle karşı olduğumuzu biliyorsunuz.
Ama burada AKP’li de olsa başka partiden de, toplumun menfaati için kurallara uyulması taraftarıyım.

*- Sanat günleri başladı!

Sağlık kurumlarının, hukukçuların, eczacı ve ilaç fabrikalarının, doktorların reklam yapmaları yasak...
Ama yasak bir şekilde deliniyor.
Özellikle yandaşlara maddi imkan sağlanarak.
Örneğin ilan verilerek.
Ama  açık olarak değil, dolambaçlı bir şekilde.
Peki firmanın ismi nasıl geçecek?
Basit!
Sanat ve spor faaliyetleriyle ilgileniyor, gibi gösterirsin kendini...
Ve de çalışmalarını anlatırsın her cümlenin başına adını koyarak.
Önceki gün benzer bir olayı yaşadık.
Kulakla mı, boğazla mı, burunla mı, hepsiyle mi ne ilgilenen ve büyük paralar kazanarak devleşen bir kurum bir sergi daha açmış.
Davetinde de, ‘---- tarafından düzenlenen, İzmir’in sanat ve iş dünyasının buluştuğu etkinliğimize katılımlarınızı bekler, ilginize teşekkür ederiz.’ Demişler.
Bugün, yarın daha doğrusu bir hafta boyunca sahiplerinin boy boy görüntülerini görürüz.
Sonra da bir uzmanı yandaş gazetelerde sağlık konusunda açıklama yapar, örneğin ‘Çocuğunuzu gösterdiniz mi?’ diye kulağınıza su kaçırır.
Ehh artık hedefe ulaşılmıştır...
Yani bir verirsin, bin alırsın...
Bakalım bu sistem ne kadar sürecek.
Üzüm üzüme baka baka kararırmış, diğerleri boş duracak değil ya...
Meydan nasılsa geniş, herkese de pastadan pay düşer...
Daha fazla yazıp derine inip yasalardan falan söz edeceğim ama şimdilik bu kadar...
Bakalım pastadan kimler yine pay alacak...
Duruma göre yani...

*- Umarım söylendiği gibidir

Sağlıktan söz açılmışken; sağlık çalışanlarının zaferinden de söz edeyim
Sağlık-Sen İzmir 2. Şube Başkanı Ekrem Özdemir, Sağlık-Sen’in ısrarlı talep ve takibi sonrası, Sağlık Bakanlığı Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı yaptığını ve bu kazanımın sağlık çalışanları için büyük bir zafer olduğunu açıkladı.
Uzun görüşmeler ve çabalar sonucu, sağlık çalışanlarına görevde yükselme ve unvan değişikliği hakkı kazandırdıklarını söyleyen Başkan Özdemir, ‘Çabalarımız sonuç verdi. Artık sağlık çalışanları sınava girip görevlerinde yükselebilecek veya unvan değişikliğine gidebilecekler’ dedi.

*- Çatı sendika kimlerden oluşuyor?

Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Özgür Yıldırım ise, sağlık alanındaki üç sendikanın bir araya gelerek yaptığı açıklamalara tepki gösterdi.
Türk Sağlık Sen, Demokratik Sağlık Sen ve Birlik Dayanışma Sendikası'nın Türk Sağlık Sen Şubesi'nnde yaptıkları ortak açıklamaya tepki gösteren Başkan Özgür Yıldırım, ‘Üç sendika başkanının hangi amaca göre birlik hangi amaca göre dayanışma yaptıklarını takdiri kamuoyunundur’ dedi.
Düşünebiliyor musunuz?
Sağlık sendikaları bile neredeyse birbirini yiyecek.
Kimin hangi düşüncede olduğun kesinlikle bilmiyorum.
Haklı haksız olduğunu da...
Ama hepsinin kendi borusunu öttürmeye çalıştığı açık.
Keşke hepsi hem çalışanın hem de vatandaşın yanında olabilse.
Az önce bir yakınım aradı ve şunu söyledi:
‘Kullandığım ilaç düne kadar 6 lira idi.
Şimdi 9 lira...
Aradaki üç lirayı benden alıyorlar.’
İşte mücadele bunla, bunlarla olmalı...
Fiyat artışı olacak ve bunu vatandaş cebinden ödeyecek...
Ne güzel değil mi?
Bu arada tekrarlıyorum sendikalar ve yöneticileri hakkında hiçbir bilgim ve araştırmam yok.
Suçlamaların aslını astarını, yani derinlemesine bilgim yok.
Sadece medya, iletişim danışmanlarının gönderdiği bilgileri görüyorum.

*****
GÜNCEL HABERLER

*- Yeni sezona beyaz açılış

İzmir’in en büyük ve etkin gençlik ve spor kulübü olan Macera Kulübü  2016-2017 doğa sporları sezonunu, Gelirini Behçet Uz Çocuk Hastanesi Onkoloji Servisi yararına düzenledikleri Beyaz Giyim Konseptli bir parti ile açtı…
Kulüp Başkanı Toprak Özmen, yeni sezona çok daha etkili ve çok daha güçlü girdiklerini, büyüme hızlarını kontrol altında tutmaya çalıştıklarını, sosyal medyada 1-5 milyon  kişiye ulaşabildiklerini ve bunun gücünü en doğru şekilde kullanacaklarını dile getirdi.  
Her ay bir konsept parti gerçekleşeceğini sıradaki partinin 2 kasım tarihinde ‘Cadılar bayramı’ olacağını ve gelirinin yine aynı amaçla kullanılacağını duyurdu .

*- Rüyaların yorumu

Her hafta Cuma günü alanında uzman konukları ağırlayan Agora Sohbetleri, 21 Ekim Cuma günü Rüya Eğitmeni Gülseren Karadal’ı ağırlayacak.
Agora Alışveriş Merkezi A Blok etkinlik alanında saat 16:00’da başlayacak olan söyleşide,  Gülseren Karadal  ‘Rüyalar ve Rüya Yorumları’ konulu sohbetiyle ziyaretçiler ile buluşacak.
Karadal, ‘Rüyaların gerçekliği nedir, rehber rüyalar nasıl anlaşılır ve rüya nasıl yorumlanır’  konuları ile katılımcıları bilgilendirecek.

*- Foça fokları gözlem altında

9 Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü ve Foça Belediyesi işbirliği ile Foça’da yaşamlarını sürdüren Akdeniz Fokları, ‘Foto-Kapan’ ile gözlem altına alındı.
Yapılacak gözlem ile Akdeniz fokunun popülasyonu, yaşam alanları ve ne sıklıkla Foça’daki mağaraları kullandıkları belirlenecek.
1993 yılından bu yana izlenen Akdeniz Fokları, gelişen teknoloji ile birlikte artık 24 saat gözlem altına alındı.

*- Karşıyaka’da ayın konukları

Karşıyaka Belediyesi, geleneksel hale getirdiği ‘Ayın Konuğu’ etkinliklerinde, bu kez CHP Genel Başkan Yardımcısı Avukat Bülent Tezcan ile tecrübeli hukuk adamı Turgut Kazan’ı ağırlayacak.
22 Ekim Cumartesi Günü, Atakent Hikmet Şimşek Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek etkinlik, saat 17.00’de başlayacak.

*- Pamuk rekoltesi açıklanacak

İzmir Ticaret Borsasıkoordinatörlüğünde gerçekleştirilen Ege Bölgesi pamuk rekolte tahmin çalışması 2000 yılında bu yana uzaktan algılama tekniğiyle gerçekleştiriliyor.
Borsa, İzmir Ticaret Odası, Ege İhracatçı Birlikleri ve Söke Ticaret Borsası ortaklığıyla gerçekleşen rekolte çalışması laboratuvar ve arazi çalışmaları olmak üzere iki bölüm halinde Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü tarafından yürütülüyor.
Rekolte tahmin ekibince 2016/17 sezonuna ilişkin Ege Bölgesi pamuk rekolte tahmininin açıklanacağı toplantı 21 Ekim 2016 Cuma günü Saat 11.30’da İzmir Ticaret Borsası Yeni Meclis Salonu’nda gerçekleştirilecek.

*****

GICIK
*- Fazla ciddiye almayacaksın dünyada yaşananları, iyinin de kötünün de her zaman var olacağını bileceksin ve hiç kimseyi de kendinden fazla sevmeyeceksin...
*- Vatanın kıymetini, toprağını kanlarıyla sulayanlar bilir.
*- Turgut Uluhan göndermiş: ‘Şu dünyada gülmemi isteyen tek kişi fotoğrafçıydı, o da parasını istedi, zaten!’
*- Sokaktaki vatandaş anlatıyor: ‘Aşure gibiyim: ne varsa içime atıyorum.’
*- Hayat üç buçukla dört arasındadır. Ya üç buçuk atarsın, ya da dört dörtlük yaşarsın.
*- Yavaşlamayı öğreniyorum yavaş yavaş. Artık her şeye yetişemeyeceğimin farkındayım. Kimseyi memnun edemeyeceğimi de öğrendim sonunda.
*- Hırs insanın gözünü kör eder.
*- Mal cimride, silah korkakta, fikir zayıfta olursa işler bozulur.
*- Mehmet Özdoğru söylüyor; Hayat bazı şeyleri kafana vura vura, bazı şeyleri de kalbine kıra kıra öğretir.
*- İyi dostluklar hesapsız kurulur; içinde beklenti yoktur, çıkarsızlık vardır. İhanet yoktur, güven vardır.