NİTELİKLİ EĞİTİM ŞART!
Yaşar Eyice
26 Kasım 2016 Cumartesi 20:02
NİTELİKLİ EĞİTİM ŞART!
Yaşar EYİCE / Yeni Vizyon Gazetesi
*- Etkilenmemek imkânsız
Fotoğraf beni etkiledi...
Bir oğlan kaynak makinesinin önünde görüntülenmiş...
Kameraya bakarak, ‘Eğitimini alsam kaynak değil robot yapardım!’ diyor.
Hepimiz biliyor ve söylüyoruz:
‘Nitelikli eğitim, bazı çocukların değil, her çocuğun hakkı!’
Çocukları değiştiren, özgüven kazandıran, yeteneklerini ortay çıkaran., nitelikli eğitim desteği şart...
Çocuklar Hepimize Soruyor: ‘Hiç bana sordunuz mu?’ diye!
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV) yeni iletişim kampanyası eğitim yolculuğunun çocukları tanımakla, onların yeteneklerini, ilgi alanlarını, kişilik özelliklerini değerlendirmekle başladığını söylüyor.
TEGV’in yeni iletişim kampanyası çocuklarımızın bu sorusuyla başladı. Neden mi?
Çünkü çoğu zaman gerek aile içinde, gerek ülke yönetiminde, çocuklarla ilgili önemli kararları verirken onlara sormuyoruz!
Oysa çocuklar evde, okulda, hayatın içinde onları anlamamızı, tanımamızı bekliyorlar.
Her şeyi kabullenmiş gibi görünseler de, onlara gerçek fikirlerini, meraklarını, planlarını sorduğunuzda bambaşka şeyler keşfediyorsunuz. Bize göre eğitim yolculuğu, çocukları tanımakla, onların yeteneklerini, ilgi alanlarını, kişilik özelliklerini değerlendirmekle başlar.
*- Değişim de sağlanmalı!
Nitelikli Eğitim, çocukları ezberden düşünmeye, kabullenmekten sorgulamaya, tekrarlamaktan araştırmaya yönlendirir; sadece bilgi birikimi ve gelişme değil, değişim sağlar.
Çocukların yeteneklerini otaya çıkarır, onların kendilerini tanımaları için yol gösterir.
Nitelikli Eğitim çocukların fikrini sorar, kendilerini ifade etmelerine fırsat verir, onlara özgüven kazandırır.
Ayrıca sosyal/duygusal becerilerini geliştirir, empati kurma ve takım çalışması becerilerini yükseltir.
Sonuç olarak bütün bu disiplinler çocuklarımızın akademik başarılarını olumlu etkiler ve daha özgüvenli bireyler olarak yetişmelerini sağlar.
*- Çocuk dostu olmalıyız!
Türkiye’nin dört bir yanındaki TEGV etkinlik noktaları ‘çocuk dostu’ ortamlar olarak tasarlandı.
TEGV’de çağdaş eğitimin en temel alanları olan, matematik, fen, okuma ve sanat konularında ücretsiz etkinlikler yapılıyor.
Ayrıca bilim, drama, yabancı dil gibi farklı etkinliklerle çocukların çok yönlü eğitimi sağlanıyor.
TEGV’de çocuklar katılımcı ve özgür bir ortamla tanışıyor, fikir söylüyor, soru soruyorlar.
TEGV 21 yılda yaklaşık 2.5 milyon çocuğa eğitim desteği sağladı.
Bu başarıyı, binlerce gönüllüsü ve kurumsal/ bireysel bağışçısının desteğiyle yarattı.
*- Çağdaş eğitim olanakları!
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, ilköğretim çağındaki çocuklarımızın, daha güzel bir çocukluk yaşamaları ve yarınlara umutla bakmaları için, okul içi ve dışı saatlerde çok yönlü bir eğitim desteği almalarını ve çağdaş eğitim olanaklarından faydalanmalarını amaçlıyor.
Türkiye genelinde, 31 yerleşik ilde 10 Eğitim Parkı, 38 Öğrenim Birimi, 24 Ateşböceği (gezici öğrenim birimi) ile çocuklarımıza hizmet vermeyi sürdürüyor.
Eğitim Gönüllüleri, her yıl yaklaşık on bin gönüllüsünün yardımıyla kuruluşundan bu yana 2 buçuk milyona yakın çocuğumuzun aydınlık geleceğine katkı sağladı.
Eğitimde özgün modeli ile ulusal ve uluslararası işbirlikleri bulunan TEGV, 2007 yılında Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni imzaladı.
TEGV ile ilgili detaylı bilgi için www.tegv.org adresi ziyaret edilebilir.
Bir fotoğraf beni ne kadar etkiledi, bu nedenle Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV) çalışmalarını sizlerle paylaşmak istedim.
*- Tarihi tarih olmuş ama...
Zamanımızın o fotoğrafı kadar, 1906 yılında çizilmiş ve ‘Molla Nasreddin’ Dergisi’nde yayımlanmış bir karikatür de ilgimi ve dikkatimi çekti.
Karikatürde başı bağlı bir kız, çocuğu yaşlı bir adamın kucağına oturtulmuş...
Sıkı sıkıya sarılan adamın kucağından kurtulup, Frenk (Levanten) kızı gibi okula adım atmak istiyor.
Bir başka kapının arkasına saklanan anne ve babası ise sadece seyirci.
Yamaç Demirel karikatüre bir yorum yazmış.
Dediği şu:
‘Zihniyet aynı, tarih farklı. Sapık insanlar!’
Güneş Özdemir’in görüşü şöyle:
‘Aradan koca bir asır geçmiş, nafile!’
Erhan Acar da özetlemiş;
‘110 sene sonra, geldiğimiz nokta yine aynı!’
Belki okumuşsunuzdur;
Bornova’da, 9 yaşındaki (Y.K.) kendisini taciz eden 56 yaşındaki sapıkla karşılaşacağı duruşma öncesinde, korkudan kalp krizi geçirdi ve öldü.
Daha ne diyebilirim...
Sözün bittiği nokta dedikleri bu olsa gerek.
*- Çocuklara ömür boyu ‘tecavüz cezası’
TBMM Genel Kurulu’nda konuşan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, komisyona çekilen ‘cinsel istismar tasarısı’nın tamamen iptal edilmesi gerektiğini belirterek, ‘Fiziken, ruhen, hukuken çocuk olanın rızasını aramak çocuk tecavüzcüsüne, istismarcısına af değil midir?
Tecavüze uğrayan çocuğu tecavüzcüsüyle evlendirmek o çocuklara ömür boyu tecavüz cezası vermek değil midir?’ diye sordu.
Geçtiğimiz hafta TBMM’de görüşülen Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören torba yasa teklifine son dakikada AKP millletvekilleri tarafından ‘tecavüzcülerin tecavüz ettiği kişilerle evlenmesi durumunda cezasının hafifletilmesini’ öngören teklif eklenmiş, muhalefetin itirazı ve açık oylama talebi nedeniyle karar oylaması Salı gününe kalmıştı.
Günlerdir muhalefet partileri, sivil toplum örgütleri ve vatandaşların ‘tecavüz meşrulaştırılamaz’ sloganıyla yaptıkları çağrılar sonucunda, geri adım atan hükümet, ‘cinsel istismar tasarısı’nı komisyona çektiğini açıkladı.
Teklif geri çekildi ancak tartışmalar bitmedi.
Bir yandan muhalefet milletvekilleri tasarının iptali için TBMM’de yaptıkları konuşmalarla konuyu gündemde tutarken; diğer yandan sivil toplum örgütleri basın açıklamaları ve sosyal medyadan hükümete ‘tasarıyı iptal edin, bu yanlıştan dönün’ çağrısı yapıyor.
Ben de üç dört gün sürekli konunun üzerine gitmiştim.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da, ‘uyarılar dikkate alınmalı!’ diyerek, 6 AKP’li milletvekiline talimatını vermişti.
Biliyorsunuz üst makam hiçbir zaman ‘Yapın!’ diyerek talimat vermez.
Talimatları konuşmalarının, açıklamalarının, cümlelerin içindedir.
Ricaları da emirdir.
*- Aileler çok önemli
Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı, kadınların kişisel gelişimlerine katkı sağlamak, aile içinde doğru iletişimin sağlanmasının önemini vurgulamak amacıyla, Psikolog Şebnem Dal Üzülmez’in desteği ile ‘Aile İçinde Çocuk İle İletişim’ konulu bir seminer düzenledi.
Üzülmez seminere, aile içerisinde etkin iletişimin sağlanabilmesi için anne-babanın çocukların yaş gruplarına göre davranış şekillerinden, doğru ve yanlış tutumlarından bahsederek başladı.
Aile içinde çocuklara eşit davranmanın yeterli olmadığını, önemli olanın çocukların kişilik yapılarına göre adil davranmak olduğunu söyledi. Çocuklarda özgüven, özsaygı ve öz yeterlilik kavramlarının gelişmesinin önemine dikkat çekerken, kadınların interaktif katılımları ile 0-18 yaş arasındaki dönemde çocuklara kişilik kazandırılmasından, ergenlik dönemindeki çocukların izlediği tutumlardan ve onlara bu özel dönemde nasıl yaklaşımda bulunulmasından bahsetti.
*- Cinsiyet ayırımını unutun artık
Ayrıca Üzülmez; ebeveynlerin çocuklar arasında cinsiyet ayrımı yapmaması ve ortaya çıkan kardeşler arası tartışmalarda müdahil olmaması gerektiğini vurguladı.
Çocuklara tutarlı davranılmasını, sözlü iletişim için gözle iletişim kurmanın gerekliliğini hatırlattı.
Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı ulusal kalkınmaya, yöresel gelişime ve kültürel zenginliklerin yaşatılmasına katkıda bulunmak amacıyla 1999 yılında kuruldu.
Kurulduğu günden bu yana eğitim ve kültür alanında çeşitli projeler geliştirip, uyguluyor.
*- Yeğenime öğütler
Uluslararası Zeytin Konseyi (IOC) tarafından ilan edilen ‘Dünya Zeytin Günü’ 26 Kasım Cumartesi günü (dün), tüm üye ülkelerle birlikte, Akhisar ve İzmir’de kutlandı.
‘Bütün ağaçların birincisi’ olan, bu toprakların kadim ağacı ölümsüz Zeytin ağacı için Akhisar’a gidecektim ama acil bir seyahat çıkınca dostlarla birlikte olamadım.
Gerek Akhisar’da, gerekse İzmir’de tarihten günümüze zeytin konuşuldu.
Bu arada yeğenim Süreyya İnce de, Bayındır’daki yağhanesinde özel bir etkinlik yaptı.
Yani Bayındır’a da Süreyya İnce’nin davetine gidemedim.
Sadece Fransa’da, Paris’te yaşayan bir ayağı memleketi İzmir’de olan yeğenime iki öğütte bulundum:
Birincisi ünlü firmaların bazılarının yaptığı gibi kesinlikle tahşiş olayına kesinlikle girmemesi, ikincisi ise Akhisar Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Alper Alhat ve ağabeyi zeytin denilince ilk akla gelen isimlerden Mustafa Alhat’la tanışıp görüşlerini alması...
Sektör aynı olmasa da, Tire Süt Kooperatifinin Başkanı Mahmut Eskiyörük ile konuşursa yörenin sorunlarını en doğru ve gerçekçi şekilde öğrenebileceğini de anlattım.
*- Kutlamalar başarı ile yapıldı
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Ümmühan Tibet davetinde şunları söylemişti:
‘Dünya Zeytin Günü’ ülkemizde ilk kez İzmir’de çeşitli etkinliklerle kutlanacak.
Zeytinin tarihsel, kültürel, sosyolojik boyutunu konuşmak, zeytin yetiştiriciliği ve çevre arasındaki ilişkinin önemine vurgu yapmak, zeytinyağının sağlığa yararlarını belirtmek, zeytinin ekonomik önemi ve hepimizin hayatı üzerindeki etkisini uzmanlarıyla konuşmak için oluşturduğumuz programı birlikte yaşayalım.
*- Çocuklar yine önde...
Urlalı çocuklar zeytin hasatı yaptılar, 2 bin 200 yaşındaki Anıt Ağacı ziyaretinin ardından Osmanlı Dönemine ait İşlikte sıkım yapıydı.
Köstem Zeytinyağı Müzesi ilk kez kapılarını açtı ve Prof. Dr.İlber Ortaylı’nın zeytini anlattı.
Uzmanlar, Bir ‘Zeytin Dalı’ Yeter!, diyor ve ekliyor:
‘Yeter ki zeytin ağacının kökleri eksik olmasın!’
Köstem Zeytinyağı Müzesi’nde Osmanlı Dönemine ait İşlikte çocuklar tarafından sıkımı sonrasında ‘Doğanın Heykeltıraşı: Zeytin Ağacı’ fotoğraf sergisinin açılışı ve ‘Ölümsüz Z’ belgesel filminin gösterimi izlediler.
*- Zeytinyağı tüketmek için nedenler
Zeytinyağı, Akdeniz diyetini temelini oluşturuyor, daha sağlıklı ve dengeli diyet için her gün tüketilmesi tavsiye ediliyor.
Böylece kilo vermeye yardımcı oluyor.
Yüksek tansiyon riskini azaltıyor, kalp ve damar hastalıklarını önlüyor, kolesterolü dengeliyor.
Kandaki glikoz düzeyinin düşürülmesine ve bazı kanser türlerinin önlenmesine, E vitamini ve antioksidan içeriği nedeniyle cildin nemlenmesine yardımcı oluyor.
*- Buna da önem verelim
Her türlü şartta okuyucu mektuplarına önem verdiğimi biliyorsunuz.
Yazılarımda birinciliği; eğitim, sağlık, kültür ve sanat alıyor.
Bu nedenle Kaya Çelikkanat ile Murat Eştürk’ün yazılarını paylaşıyorum:
‘Hükümetin başta Devlet Opera ve Balesi, Devlet Tiyatroları, Devlet Senfoni Orkestraları, Devlet Halk Dansları Topluluğu, Devlet çok Sesli Korosu olmak üzere toplam 52 sanat kurumunun kapatılmasını öngören yasa tasarısı bizim ve çocuklarımızın geleceğini yok ediyor.
Bizler Cumhuriyet'in kültür-sanat kurumlarının kapatılmasına sonuna kadar karşıyız. Yapılması planlanan model baskıcı ve gerici bir modeldir ve sanatın özgürlüğünü elinden almaktadır.
Bunun yanı sıra Eğitim fakülteleri, güzel sanatlar liseleri, konservatuvarlar da topun ucunda. Türkiye'de sanatın ölüm fermanı olan 52 sayfalık yasa tasarısı mecliste yarın, öbür gün onaylanabilir.
Cumhuriyet'in çağdaş sanat kurumları tek tek yok ediliyor.
Esasında hepimizin bildiği gibi asıl yok edilmek istenen laik Cumhuriyetimizdir.’
***-
GÜNCEL
Bugün Kadıköy’de yarın İzmir’de...
Pazar günü uzun süredir devam eden ve etik gıdaya dair güzel bir öncü çalışma olan Kadıköy Kooperatifi açılış etkinliği olacak.
Kadıköy’de bir tüketim kooperatifi kurmak için yaklaşık 3 senedir yapılan çalışmaları artık Kooperatif Dükkanı’nda sürdürülecek.
Kooperatif Dükkanı’nda, doğrudan küçük üreticiden alınan, doğal, sağlıklı, adil ve ekolojik yöntemlerle üretilmiş ürünler yer alıyor. Zeytinyağı, çam balı, biber salçası, kahvaltılık salça, bulgur, keçi peyniri, eski kaşar, taze kaşar, siyah zeytin, nar ekşisi, kiraz kurusu, kuru fasulye, nohut, çay, reçel gibi gıda ürünlerinin yanı sıra yüzey temizleyicisi, sabun gibi temizlik ürünler de bulunacak.
Kooperatif yöneticileri, Hacı Ahmet Bey Sok. No:1 Caferağa/Kadıköy adresine, ‘Plastik kullanımını artırmak istemiyoruz, o yüzden yanınızda torba ya da bez çantanızı getirmeyi unutmayın!’ diyerek davet ediyorlar.
Benzer kooperatiflerin. TANSA örneğinde olduğu gibi İzmir’de de kurulması çalışmaları başlatıldı.
*- ENSİA’da, yeni yönetim işbaşında
Temmuz ayı sonunda kuruluş çalışmalarını tamamlayan Enerji Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ENSİA) ilk Genel Kurulunu Tepekule Kongre Merkezinde gerçekleştirdi.
Genel Kurula tek liste ile giren Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Vatansever, üyelerin tamamının oylarıyla yeniden bu göreve seçildi.
Yönetim Kurulu ile özellikle ‘yenilenebilir enerjide yerli üretimin önünü açmak için var güçleriyle çalışacaklarını’ vurgulayan Hüseyin Vatansever, bu konuda çözüm merkezi olarak görev yapma iddiasında olduklarını kaydetti.
ENSİA Yönetim Kurulu şu isimlerden kuruldu; Hüseyin Vatansever, A. Cem Yalçın, Alper Kalaycı, Çetin Karahan, Murat Çekirdek, Erdem Özsoy, Kerem Paksoy, Murat Güler, Salih Ertan.
***-
GICIK
*- İnsanlar sizden uzaklaştığı zaman bırakın gitsinler kaderiniz asla onlara bağlı değildir. Bu onların kötü olduğu anlamına da gelmez. Sadece sizin hikâyenizdeki rollerin sona erdiği anlamına gelir.
*- Bütün zayıflıklarınızı bilen ama onları size karşı kullanmayan insan doğru insandır.
*- Öğretmenler; egemen sınıfların emir kulu ya da yönetici tabakaların çocuk avutucuları değildirler.
*- Sağı solu yok! Alisi Fırat’ı yok! Alevisi Sünnisi yok! Ok’u Hilal’i yok! Ateist’i inançlısı yok! Arkadaş artık şakası yok! Vatan için birlik, başka yolu yok!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.