KÜREKLE DENİZLERİ AŞIYOR

KÜREKLİ TEKNESİYLE MACERA PEŞİNDE 

 

HASAN ESER 

 

ALİAĞA HABER/ ALFATİVİ/ 3,5 metrelik fiber teknesiyle rotasını Marmaris Dalyan'a çeviren 45 yaşındaki Hakan Pekzorlu, 1 ay süren mavi yolculuğuna Foça'da mola verdi. Denizleri iki küreği ile aşarak keşfettiğini söyleyen Pekzorlu, süreç içerisinde birçok can güvenliğini tehdit eden olay yaşadığını, iki kişinin hayatını kurtardığını belirterek boşa kürek sallamadığını ifade etti. 

 

 "Sığ sulara balıklama atlama felç olursun" sloganıyla 30 Haziran 2012 tarihinde Kocaeli Darıca limanından demir alıp Marmaris Dalyan’a doğru kürek çekerek yola çıkan Hakan Pekzorlu, Türkiye’de kas gücü ile seyahatlerin öncülerinden olan Hüseyin Ürkmez’i kendine örnek aldığını belirterek, “Hüseyin Ürkmez benim tamamlamayı hedeflediğim bu rotayı 1999 yılında tamamlamış. Ben kendisinden feyiz alıyorum. O da sağ olsun bu yolculuk öncesi bana teknik donanım ve bilgi anlamında büyük destek oldu.Zira Çanakkale’ye kadar da birlikte geldik. Çanakkale’de ayrıldık o şimdi kürek çekerek İtalya’ya gidiyor. Ben bu yolculuğa çıkarken küçücük bir tereddüt dahi yaşamadım. Çünkü bu yolculuğu ilk gerçekleştiren ben değilim. Benden önce 1999’da Hüseyin Ürkmez, 2009’da da Hasan Çoban ile Kaya Coşkun bu rotayı kürek çekerek gitmişler 2012’de de ben gidiyorum. Onlar gittilerse bende giderim dedim ve bugünde Foça’ya gelerek yolumu yarıladım” dedi.

  

HEM KEYİFLİ HEMDE ÜRKÜTÜCÜ 

Pekzorlu, 28 günde Foça'ya ulaşan  maceralı yolculuğunda hem eğlenceli ve keyifli  hem de sıkıntılı ve ürkütücü günler geçirdiğini belirterek, şunları söyledi: “Mola verdiğim yerlerde istirahatımı teknemde uyuyarak yapıyorum. Ortamın müsait olduğu koylarda birkaç kez  karaya çıkıp çadır kurduğumda oldu. Engin denizlerimizin masmavi suları üzerinden güneye doğru kürek çekmek buraya kadar olan en keyifli yanıdır. Ancak yolculuğumun birde sıkıntılı yanı var ki ürkmedim desem yalan söylemiş olurum. Edremit körfezinde ciddi bir  poyraz fırtınasına yakalandım. Çok büyük dalgalar vardı.2 defa teknemin içine dalga girdi ve batma tehlikesi geçirdim. Verdiğim sıkı bir mücadele ile Burhaniye limanına ulaştım ve  fırtına geçene kadar orada barındım.”

 

  "YOLCULUĞUM  İKİ CANA VESİLE OLDU"

  Yolculuğu esnasında Dikili sahilinde  boğulma tehlikesi geçiren 2 kişiyi de kurtardığını anlatan Pekzorlu, “Dikili mevkiinde sahilden seyir ederken kıyıdan bir takım seslerin geldiğini duydum.Biraz yaklaştım birde baktım ki bir adam yüzü koyun suyun üzerinde yatıyor.Yanında da bir genç çocuk ama o da bitik bir halde suyun üzerinde kalma mücadelesi veriyor. Hemen küreklerime asıldım yanlarına gittim. İlk önce can yeleğimi çocuğa attım ve onları sandalıma çıkarıp ve kıyıya ulaştırdım. Bu olay beni çok etkiledi. Yolculuğum beklide iki hayatın kurtulmasına vesile oldu” dedi. 

 

 Yolculuğun sonunda teknesini Marmaris Dalyan’da bırakıp Kocaeli’ndeki evine karadan döneceğini belirten Pekzorlu, “Teknemi kısmet olursa Dalyan’da bırakacağım. Bir süre de ara vereceğim çünkü bu yolculukta benim hiçbir sponsorum yok.Bizim ülkemizde nedense bu tür faaliyetler desteklenmiyor. Ben bu yolculuğa tamamı ile kendi imkanlarımla çıktım. Bu nedenle de bir süre ara vermek zorundayım. Gerekli hazırlıklarımı tamamladık tan sonra kaldığım yerden devam edeceğim. Bir sonraki hedefim Dalyan’dan çıkıp kürek çekerek Akdeniz’i geçmek olacak” diye konuştu.

 

  "KÜREKLE SEYAHAT BİZE OSMANLI’DAN MİRAS" 

  “Benim yaptığımı istedikten sonra herkes yapabilir” diyerek yediden yetmişe herkesi kürek çekmeye davet eden Pekzorlu, “Kürek çekmek faydalı bir spordur. Kas yaparsınız fazla kilolarınızı eritirsiniz. Benim teknem gibi bir tekneye ortalama 2 bin TL karşılığında sahip olabiliyorsunuz. Ben bu anlamda topluma örnek olma adına elimden gelen çabayı gösteriyorum. Çevreye daha duyarlı  bir yaşam için karada da denizde de insan gücüyle hareket eden araçlara hayatımızda çok daha fazla yer vermeliyiz. Kaldı ki deniz üzerinde kürek çekerek seyahat etmek Osmanlı döneminden bize kalan çok önemli bir mirastır. Mutlaka yaşatılması gerektir” şeklinde konuştu.