KANAL 35'İN KAPATILMASINA TEPKİLER SÜRÜYOR
Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında gözaltına alınan iş adamı Ahmet Küçükbay’ın ortakları arasında olduğu İzmir merkezli bölgesel yayın yapan Kanal 35
17 Ağustos 2016 Çarşamba 13:17
KANAL 35'İN KAPATILMASINA TEPKİLER SÜRÜYOR
Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında gözaltına alınan iş adamı Ahmet Küçükbay’ın ortakları arasında olduğu İzmir merkezli bölgesel yayın yapan Kanal 35 televizyonunun kapatılmasının yankıları basın camiasında devam ediyor. Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) kararına tepki gösteren isimlerden MHP’li Manisa Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanı Cihad Taysi, tepkisini sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşım ile dile getirdi.
GİTGİDE ERİYOR VE YOK OLUYORUZ
Kurunun yanında yaşın da yanmaması gerektiğini savunan Taysi, dikkat çeken paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “Kanal 35'de çalışan 50 arkadaşımı da tanırım. Yeni Asır Tv’den, Kanal 1 TV’den Ege Tv’den ve bir dönem görev yaptığım Kanal 35 TV’den amaçları sadece mesleğini yapmak ve hayatını idame ettirmek olan arkadaşlarım adına çok üzgünüm, suçlular elbette cezasını bulmalı ama kurunun yanında yas yanmamalı nereden nereye geldik Kanal 1 TV, İzmir TV, Yeni Asır TV, Sky Tv, Ege TV, TV 35, Kordon TV ve Kanal 35 TV gitgide eriyor ve yok oluyoruz. Allah yardımcımız olsun”
TEPKİ MANİSA İLE SINIRLI KALMADI
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün kızı Hande Ergün’ün de bir dönem program yaptığı Kanal 35’in TÜRKSAT üzerinden karasal ve kablolu yayın lisanslarının ise RTÜK tarafından iptal edilmesine olan tepkiler Manisa ile sınırlı kalmadı. FETÖ terör örgütüne finansal destek sağladığı iddiası ile gözaltına alınan Ahmet Küçükbay’ın ortakları arasında olduğu Kanal 35’in kapatılmasına bir tepki de İhlas Haber Ajansı Foça Muhabiri Servet Vural’dan geldi.
DESTEK İSTEDİ
Sosyal medya hesabı üzerinden İzmir Milletvekillerine seslenen İHA Muhabiri Vural, Başbakan Binali Yıldırım da dahil olmak üzere İzmir Milletvekillerinin seçimde Kanal 35’ten destek gördüğünü öne sürdü. İzmir Milletvekillerini uyumak ve görmemezlikten gelmekle itham eden İHA Temsilcisi Vural, “Patronları göz altında olsa bile en azından bir telefon açın” diyerek, İzmir Milletvekillerinden destek istedi.
MİLLETVEKİLLERİNE SESLENDİ
Kanal 35’in kapatılmasını ‘abartı’ olarak niteleyen Vural, İzmir Milletvekillerinin isimlerini tek tek yazdığı sosyal medyadaki sayfasında şu ifadeleri kullandı: “Kanal 35 kapatıldı. Lisansı iptal edildi.50 arkadaşımız işsiz kaldı. Bu kadar abartmanızın gereği yoktu. İzmir Milletvekilleri siz uyuyun, görmemezlikten gelin. Yuh olsun Başbakanımız dahil, seçimde destek gördünüz. Patronları göz altında olsa bile bir telefon açın, en azından basın emekçilerine destek olun İzmir Milletvekilleri”
‘CADI AVI NEREYE KADAR’ DİYE SORDU
Gazeteci Vural, bir önceki paylaşımında da “Bu cadı avı nereye kadar yazıklar olsun” diyerek, OHAL uygulamalarına eleştirdi getirmişti.
TEPKİSİNE ORTAK OLDU
Servet Vural’ın bu tepkisi kamuoyunda geniş yankı buldu. İzmir basın camiasının duayen isimlerinden Ege Telgraf Gazetesi’nden Kazım Erkmen, “Kurunun yanında yaş da yandı” ifadesiyle Vural’ın tepkisine ortak oldu.
ESKİ KURUMUNA SAHİP ÇIKTI
Eski çalıştığı kurumuna sahip çıkan Kazım Erkmen, İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin girişimde bulunması gerektiğini savundu. Kanal 35'in kapatılmasına karşı çıkan isimler arasında yer alan duayen gazeteci Kazım Erkmen, Vural’ın paylaşımına “Devekuşu misali herkes kafasını kuma gömmüş diyosun” sözleriyle destek verdi.
SAİNT’İN BAŞI AĞRIYABİLİR
İzmir’in deneyimli gazetecilerinden olan ve son dönemde sosyal medya paylaşımlarıyla İnternet Fenomeni haline dönüşen Süleyman Gençel, Kanal 35 gelişmesine çok farklı bir açıdan yaklaştı. Kanal 35’in kapatılmasına atıfta bulunarak, son dönemde yaşananların ‘Saint’ ismiyle tanımladığı bir şahısın da başını ağrıtacağı kehanetinde bulundu.
ŞENOL GÖK: ALTIN ÇÖPE DÜŞMEKLE DEĞER KAYBETMEZ
Bir televizyon kanalının kapatılması üzerinden ‘arkadaşlarımız işsiz kaldı’ şeklinde söylemlerin demagojik açıklamalar olduğunu savunan Yeni Vizyon Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Şenol Gök de, “Kanal 35’in kapatılması üzerine 50 kişinin işsiz kaldığı yönünde yapılan açıklamalara katılmıyorum. Genel Müdüründen çaycısına varıncaya kadar, hepsi birbirinden kıymetli basın emekçilerinin çok geçmeden iş bulabileceklerine inanıyorum. Çünkü mesleğinde kıymetlenmiş isimlerin işsiz kaldığı görülmüş bir şey değildir. Medya ve basın sektörü İzmir’den mütevellit de değildir. Dolayısıyla Kanal 35’in kapatılması dünyanın sonu da değildir. İzmir doğumlu, İzmir ikametgâhlı birçok basın mensubu, iletişim mezunu, radyo ve televizyoncu İzmir dışındaki ulusal yayın organlarında görevlerine devam etmektedir. Altın çöpe düşmekle değer kaybetmez” dedi.
CEMİYETTEN YAZILI AÇIKLAMA
Duayen Gazeteci Kazım Erkmen’in çağrısı çok geçmenden karşılık buldu. İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Kanal 35’in kapatılması hakkında yazılı bir basın açıklaması yaptı. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen’in imzası ile yayınlanan yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, OHAL kapsamında yayını durdurulan, kapatılan gazete ve televizyon kanalları ve ortamdan yararlanarak başlatılan karalama kampanyalarına karşı açıklama yaptı.
Yayın hakkı ellerinden alınan Kanal 35 çalışanları ile biraraya gelen ve Cemiyet'in tüm desteğinin arkalarında olduğunu belirten Dikmen, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Türkiye olağanüstü günlerden geçerken basın çalışanlarının bu zorluğun altında ezildiğini üzülerek görüyoruz. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL kapsamında zaten daralmış olan medya sektöründe gazeteler ve televizyonlar kapatılıyor, gazeteciler sosyal medya paylaşımları ve haberleri nedeniyle tutuklanıyor.
İzmir'de son dönemde habercilik başarısıyla dikkat çeken Kanal 35 televizyonun yayını, patronun soruşturulması nedeniyle durduruluyor. Kanalda çalışan 50'yi aşkın arkadaşımız ise tedirgin bir bekleyiş içinde. Çalışanların tek derdi gazetecilik. Buna kefiliz. Ülkemizde işsizlik çığ gibi büyürken gazetelerin, televizyonların, internet sitelerinin “şüphe” gerekçesiyle kapatılmasını kaygıyla izliyoruz.
Kapatma kararları uygulanmadan yargılama sürecinin sonuçlanmasının beklenmesi gerektiğine inanıyoruz.
Ayrıca gündemin yoğunluğundan yararlanarak, İzmir basın dünyasına uzun yıllar emek veren bazı arkadaşlarımız da çeşitli karalama kampanyalarına muhatap olmaktadır. Bu yaklaşımlara da şiddetle karşı olduğumuzu belirtmek isteriz.
70 yıldır basın özgürlüğü ve demokrasi mücadelesi veren İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak sadece İzmir'de değil Türkiye genelinde medya sektörüne karşı süren bu ikliminin bir an önce son bulmasını umuyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.