27 Kasım 2024
  • İzmir4°C

GÜZELHİSAR KAZASI TEMETTÜ’ATI BÖLÜM 2

ALİAĞA HABER/ ALFATİVİ/ YENİVİZYON GAZETESİ/ Önceki sayfalarda Güzelhisar-ı Menemen Kazasına ait üç adet nüfus çizelgesi görülmektedir. 1834 yılında tüm kazada 1260 erkek, 1835 yılında 1217 erkek olduğu gösterilmiştir. O kadar da kadın olmalıdır. Aradan y

Güzelhisar Kazası Temettü’atı Bölüm 2

14 Ocak 2016 Perşembe 08:56

 

1844–1845 YILI SARUHAN SANCAĞI GÜZELHİSAR KAZASI TEMETTÜ’ATI (2. BÖLÜM)

ALİAĞA HABER/ ALFATİVİ/ YENİVİZYON GAZETESİ/ Önceki sayfalarda Güzelhisar-ı Menemen Kazasına ait üç adet nüfus çizelgesi görülmektedir. 1834 yılında tüm kazada 1260 erkek, 1835 yılında 1217 erkek olduğu gösterilmiştir. O kadar da kadın olmalıdır. Aradan yedi yıl geçtiğinde; 1842 yılına ait üçüncü çizelgede nüfusun yüzde yetmiş bir azalmış olduğu anlaşılmaktadır. 1844 Temettü’at defteri incelendiğinde nüfusun son on yıl içinde dörtte üçünün yok olduğu görülür. Sebebi nedir?

Güzelhisar-ı Menemen Kazasında nüfusun bu denli düşmesinin nedeni 1836 yılında görülen “veba” hastalığıdır. İhtiyarlar bundan altmış yıl önce nüfusun bir haneye kadar düştüğünü söylese de tamamen boşalma yok. Fakat büyük kayıp vardır. Salt Güzelhisar’ın merkezinde değil bağlı köylerde de hastalığın büyük kırım yaptığı kaynaklarda yazılıdır. Eskiden Güzelhisar köyleri olan, Bergama istikametinde bulunan Tekkedere köyünün nüfusu yarıya düşmüş, Kurfallı-Zeytindağ arasındaki “Doğan Köyü” bütünüyle ortadan kalkmıştır.

Tanzimat Dönemi öncesi idarenin başı “kadı” idi. 1839 yılı sonrası idarede ne gibi değişiklikler oldu. 1844 yılından itibaren kazalarda yönetici olarak “müdür”ler (11) görevlendirildi. İlk görev verilenler kaza halkından kişiler oldu. Daha sonra atama şekli getirildi. Kaza müdürü deyimi yerine yeni görev verilenlere ise “kaymakam” adı verildi. Bu uygulamaya ancak1864 yılında başlanabildi. İdarecilerin seçiminde bir takım ölçütler kabul edildi. Gösterilen yıldan sonra Güzelhisar kazası nüfus azlığı ve coğrafi sebeplerle nahiyeye indirildi. 15 yıl nahiye olarak Foça Kazasına bağlanarak sistem içinde yer aldı. 1879 yılından itibaren köye dönüştü.

Her aile reisi kazanç vergisi ödeyecekti. Gayr-ı Müslimler ödeyeceği “cizye” vergisinde üç kısma ayrıldı. Alâ (yüksek), evsât (orta), ednâ (zayıf) gibi gruplar yapıldı. İlk gruba genelde yüksek gelirliler alındı. Bu grupta bir ve iki kişi bulunmaktaydı. Reayanın çoğunluğu vergi bakımından evsât grubundan sayıldı. Yani orta grup olarak belirlendi. Geliri oldukça düşük olanlar ise, ednâ olarak adlandırıldı. Bu gruba girenler halkın en düşük gelirli insanları idi ki, fakir de denirdi.

Nüfus çizelgelerinde çocuklar “sıbyan” olarak adlandırılmıştı. Tüvana ise yetişkin kişi demek olup, çizelgede onlara bir sütun ayrılmıştı. On altıncı yüzyılda Güzelhisar’da kırktan fazla köy bulunduğu kaynaklarda var iken, 1842 yılında köy sayısının on adet olduğu çizelgede görülmektedir. Günümüzde hala yaşayan köylerin bazısı Manisa vilayeti Yunusemre İlçesine bağlıdır. Diğerleri ise Bergama ilçesi sınırları içinde kalmıştır. Aliağa Çiftliği o yılda bir köy iken,  1982 yılından itibaren ilçe statüsüne erişmiştir. Karye-i Şakran adı verilen köy ise; eski “Yukarışakran” köyüdür.

Aliağa Çiftliği’nde en ünlü aile “Baltazziler”di. İtalyan olan bu ailenin içinde daha o yıllarda banker, armatör, arkeolog, bankacı gibi mesleklere sahip olan kişiler vardı. Eski kaza Güzelhisar’da ise yine eğitimli insanların adı görülür. Geçerli olan din eğitimini aldıklarından belgelerde “molla” oldukları yazılmıştır. 

SARUHAN SANCAĞI GÜZELHİSAR-I MENEMEN KAZASINDA DÜZENLENEN TEMETTÜ’AT DEFTERİNİN İNCELENMESİ;

Defterde 43 sayfa mevcuttur. Defterin sayfalarında sıra ile 272 vergi mükelleflerin adı, ödedikleri vergiler yazılmıştır. Güzelhisar kazasında sürekli oturan 70 hane vardır. İki yıl içinde 10 hane eksilmiştir. Bunun nedeni kentten –kente ya da eyalete göç değildir. Taun (veba) nüfus azalmasının çok önemli bir etmeni olduğunu tekrar belirtelim. Yaren Dağı adı verilen tepeciğin köye yakın kısımlarında taşsız çok sayıda mezar vardır. Şu anda da Güzelhisar’da cenaze defnedilen dört mezarlık bulunmaktadır. İki tanesi Camii haziresidir. 1844 yılında yetmiş hanede tahmini 350 kişinin yaşadığı söylenebilir. Bazı vergi mükellefleri sürekli oturmak üzere kasabaya gelip yerleşmiş, bazıları da arazilerde ekim dikim yapmak için tarım mevsiminde bulunmuşlardı. XX. Yüz yıl başlarında köye dönüşen kasabada 300 insanın yaşadığı görülmektedir.

İlk yetmiş hane ve 101 sıra no’ ya kadar yazılan mükelleflerin hayvan besledikleri tespit edilmiştir. Daha sonra gelen vergi mükellefleri yalnız çiftçi, ırgat veya hizmetkârdır. Güzelhisar’a ziraat yapmak üzere gelen kişilerin çoğunluğu Saruhan Sancağı merkez ve köylerinden gelmiştir. Nefs-i Güzelhisar, kuzey ve kuzey doğu yönündeki köylerden de göç almıştır. Manisa merkez ve köylerinden gelenlerin içinde kalebent cezası nedeniyle gelip Güzelhisar’da icarla tarla kiralayarak üretim yapanlar görülür. Menemen kazasından çiftçilik yapmak üzere gelenlerin isimleri de sayfalar arasında okunmaktadır. (DEVAM EDECEK )

KAYNAKÇA:

11- İlber Ortaylı, Tanzimat ve Meşrutiyet dönemlerinde Yerel Yönetimler, s.239,

sunu1.jpg

sunu2.jpg

sunu3.jpg

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.