22 Aralık 2024
  • İzmir12°C

GIDA İTHALATININ 3'TE1'İ YAĞLI TOHUMLARDAN…

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım ve gıdadaki 11,2 milyar dolarlık ithalatın üçte birinin yağlı tohum, ham yağ, margarin ve yağlı tohum küspesinden oluştuğunu bildirerek, “3,68 milyar dolarlık ithalatın 1,24 milyar

Gıda ithalatının 3'te1'i yağlı tohumlardan…

23 Kasım 2014 Pazar 17:53

GIDA İTHALATININ ÜÇTE BİRİ YAĞLI TOHUMLARDAN…
 
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım ve gıdadaki 11,2 milyar dolarlık ithalatın üçte birinin yağlı tohum, ham yağ, margarin ve yağlı tohum küspesinden oluştuğunu bildirerek, “3,68 milyar dolarlık ithalatın 1,24 milyar doları tohum, 1,6 milyar doları ham yağ, 0,84 milyar doları küspe ve margarinden meydana geliyor” dedi.
 
Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2013 yılında, 643 milyon doları soya fasulyesi, 474 milyon doları ayçiçeği tohumu olmak üzere 1 milyar 245 milyon dolarlık yağlı tohum ithalatı yapıldığını belirtti. 2013 yılında, 918 milyon doları ayçiçeği tohumu ham yağı, 585 milyon doları palm yağı, 48 milyon doları mısır yağı olmak üzere 1 milyar 602 milyon dolarlık ham yağ ithal edildiğini bildiren Bayraktar, 628 milyon doları soya küspesinden, 142 milyon doları ayçiçeği küspesiden oluşmak üzere 808 milyon dolarlık yağlı tohum küspesi ithalatı olduğu bilgisini verdi. Bayraktar, 2013 yılında 28,4 milyon dolarlık da margarin ithalatı yapıldığını belirtti.
 
YAĞLI TOHUMLAR ÜLKE EKONOMİSİNDE BÜYÜK ÖNEME SAHİP
Yağlı tohumlu bitkilerin, gıda sanayi başta olmak üzere, yem, kozmetik, boya, enerji gibi çeşitli sektörlere ham madde sağlaması bakımından ülke ekonomisinde büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Ülkemizin hemen hemen her bölgesi yağlı tohumlar üretimine elverişli iken, halen yağlı tohumlu ürünlerde net ithalatçı ülke konumundayız. 
Ülkemizde üretilen yağlı tohumlardan elde edilen yağ miktarı 655 bin ton, önemli bir bölümü de ihraç edilen toplam kullanılan yağ miktarı ise 2 milyon 145 bin tondur. Ülke ihtiyacımız ve ihracatımız için gereken yağ ihtiyacının sadece yüzde 30’unu ürettiğimiz yağlı tohumlardan karşılıyoruz, kalanı ithal ediyoruz. 
2013 yılında 2 milyon 12 bin 123 ton yağlı tohum, 1 milyon 391 bin 381 ton bitkisel yağ, 17 bin 124 ton margarin ve 1 milyon 722 bin 562 ton da yağlı tohumların işlenmesi sonucu arta kalan küspe ithalatı yapıldı. İthalatın toplamı 5 milyon 143 bin 191 tonu buldu. Bütün bu ithalat kalemlerine ödediğimiz döviz tutarı ise 3,68 milyar dolara ulaştı. 2013 yılında toplam tarım ve gıda ürünleri ithalatımız 11,2 milyar dolar.  milyar 200 milyon dolardır. Yağlı tohum, bitkisel yağ, margarin ve yağlı tohum küspesi ithalatının toplam tarım ve gıda ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 32,9’dur.”
 
ÜRETİMDE POTANSİYEL BÜYÜK…
Ülkenin yağlı tohumlara yılda 3,68 milyar dolar döviz verecek kadar zengin olmayan Türkiye’de, yağlı tohumlu bitkiler içinde, özellikle ayçiçeği, soya, yerfıstığı, susam ve kanola gibi bitkilerin üretimlerini artırabilmek için büyük bir potansiyel bulunduğunu belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Uzun yıllardan bu yana bitkisel yağ açığı sorunumuzu çözemiyoruz. İmkanlara rağmen, ihtiyacı karşılayacak bir üretim artışı sağlanamadı. Üretimi artırmak için öncelikle, ülkemizin yağ ve protein gereksinimleri göz önüne alınarak, yağlı tohumlu bitkilerin, en az tahıllar kadar stratejik öneme sahip olduğu her kesim tarafından kabul edilmeli. 
Üretimi teşvik edici bir fiyat politikası izlenmeli, üreticiye alım garantisi verilmeli. 
Primler kendinden beklenen amacı gerçekleştirecek düzeyde belirlenmelidir. 
Yağlı tohumlu bitkilerin üretim alanlarının başka ürünlere kaymasını önlemek bakımından, üretimi teşvik edici bir parite sistemi uygulanmalı. Ülkemizde yağlı tohumlu bitkiler üretiminde ilk sırada ayçiçeğinin olduğu dikkate alındığında bitkisel yağ açığımızın daha da artmaması için ayçiçeği-buğday fiyat paritesi 2’nin altına düşürülmemelidir. 
Üreticilerimizin verimli bir şekilde üretim yapabilmeleri bakımından ucuz girdi kullanımı sağlanmalı, gübre, mazot ve elektrikteki vergi oranları indirilmelidir.
Girdilerin verimli bir şekilde kullanılmasının sağlanması bakımından üreticilerin eğitimi de büyük önem taşıyor. Eğitim faaliyetleri ile girdilerin doğru zamanda, doğru miktarda optimum verimi elde edecek şekilde kullanımı sağlanmalı ve tarımda teknoloji kullanımı yaygınlaştırılmalıdır.”
 
SULAMA YATIRIMLARININ TAMAMLANMASI BÜYÜK KAYIP
Sulama yatırımlarının tamamlanmasının yağlı tohumlar üretimi için de çok önemli olduğunu,  sulamaya yönelik teşviklerin artırılması ve bu tür uygulamalar desteklenmeli, sulamada kullanılan elektrik fiyatlarının makul bir seviyeye indirilmesi gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, “teknik ve ekonomik olarak sulanabilir 8,5 milyon hektar alandan hala 2,6 milyon hektarının gerekli altyapı yatırımları bitirilemediği için sulanamıyor. Belçika’ya yakın büyüklükteki bir alanın sulanamaması büyük bir kayıptır. Bir an önce sulama yatırımları tamamlanmalıdır” dedi. 
Tohumlarda gerekli performans analizleri ve demonstrasyonlar yapılmadan piyasaya sürülmemesi gerektiğini, bunun üretimi ve verimi olumsuz etkileyeceğini bildiren
 
Bayraktar, şunları kaydetti:
“Yabancı ot,  hastalık ve zararlılara dayanıklı çeşitlerin geliştirilmesine ağırlık verilmeli ve geliştirilen çeşitlerin performans denemeleri ve adaptasyon çalışmaları yapılarak sonuçları üreticilerimize aktarılmalıdır.
Dünya Ticaret Örgütü çerçevesinde yağlı tohumlar ve bunların ürünlerinin ithalatında uygulanan gümrük vergilerinin üst sınırları bellidir. Bu sınırlar, dış piyasa fiyatları ile üreticimizin rekabet edebilmesi için yeteri kadar yüksek değildir. Bu nedenle özellikle üreticinin hasat ve sonrasındaki ürün pazarlama döneminde, tarife dışı engellerle ithalat kesinlikle önlenmelidir. Dünya Ticaret Örgütü ile yapılan anlaşmalar gereği, yağlı tohum ve ham yağ ithalatındaki sınırlamayı kaldıran vergi oranlarının ülkemiz lehine yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
Yağlı tohumlu bitkilerin üretimin artırılabilmesi bakımından münavebe durumu gözden geçirilerek, bu yolla ekim alanında artış sağlanmalıdır. 
 
GAP’TA TEŞVİK EDİLMELİ
GAP bölgesinde, yağlı tohumlu bitkiler için öngörülen üretim hedeflerine ulaşabilmek için, başta soya olmak üzere, ayçiçeği, kanola, yerfıstığı ve susam gibi bitkilerin üretimleri planlı bir şekilde teşvik edilmelidir.”
Tarımın bir diğer önemli kayıplarından biri olan nadas alanlarında yetişebilecek başta aspir olmak üzere, uygun yağ bitkilerinin belirlenmesi ve bunların yetiştirilmeleri için gerekli teşvikler sağlanması gerektiğini belirten Bayraktar, “Ülkemizde yemeklik yağ tüketiminde en fazla ayçiçeği tercih edilmektedir. Son yıllarda kanola marketlerde yerini alırken halen tüketici tarafından tam olarak benimsenmemektedir. Yağlık bitkilerden son yıllarda aspir üretiminin de yaygınlaştırılarak tüketimde yerini alması yönünde çalışmalar artırılmalıdır” dedi. 
 
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.