DEĞİRMENCİ, YASA TARTIŞILSIN

CHP İzmir İlçe örgütlerini ve partili belediyeleri ziyaret etmek amacıyla İzmir’e gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ve Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil’in ilk durağı İl Genel Meclisi Başkanlığı oldu. Meclis Başkanı Değirmenci yasanın tartışılmadan hayata geçirilmeye çalışıldığını söyledi.

OLDU BİTTİ YE GETİRMEYE ÇALIŞILIYOR

ALİAĞA HABER/ ALFATİVİ/ BASIN BÜLTENİ / CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, İzmir İl Genel Meclisinin Bütünşehir Yasası ile ilgili olarak Meclis Toplantı salonunda basın açıklaması yapmasına izin vermeyen İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç’ı eleştirdi. Adnan Keskin “Vali, siyasal iktidarın müfreze kolu görevini üstlenen kişi değildir, devletin valisidir. Siyasi iktidarın buyruklarına boyun eğmeyen CHP İl Genel Meclisi Grubu’nun yapmak istediği basın toplantısının sokağa indirgenmesi valinin ayıbıdır” diye konuştu.

CHP İzmir İlçe örgütlerini ve partili belediyeleri ziyaret etmek amacıyla İzmir’e gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ve CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, dört gün sürecek olan programının ilk ziyaretini İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci’ye gerçekleştirdi.

İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, Bütünşehir yasa tasarısının ben yaptım oldu mantığı ile hayata geçirilmeye çalışıldığını belirterek, “Tasarıya göre 29 İl Özel İdaresi ve İl Genel Meclisleri, 1591 Belde Belediyesi, 16082 Köy Tüzel kişiliği kapatılarak, 13 yeni Büyükşehir Belediyesi kuruluyor. Böylece İl Özel İdarelerin % 36’sı, belde belediyelerinin % 53’ü, köylerin de % 47’si,  burada yaşayan halka sorulmadan, seçmen iradesi yok sayılarak kapatılıyor. Tam 56 milyon yurttaşı ilgilendiren bir konuda hiç kimsenin söz hakkı yok. Ülkemizin geldiği ileri demokrasi anlayışı işte bu. Bu bizim kabul edebileceğimiz bir şey değil. Maalesef bu yasa hiçbir şekilde il genel meclislerinde tartışılmadan oldu- bitti ile geçirilmeye çalışılıyor. Sorgulanmadan yasa yapılıyor. Biz de buna karşı olduğumuzu defalarca söyledik ve söylemeye devam edeceğiz” dedi.

Meclis Başkanı Serdar Değirmenci’den sona konuşan CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamalıgil, yasalaştırılmak istenen Bütünşehir tasarısının, halkın katılımına ve tercihine açık olmadan, ilgili birimlerin düşünceleri dikkate alınmadan ortaya konan bir bakış açısı olduğunu belirterek, “Başbakanın devleti yönetme mantığının, belediyeyi yönetme mantığından ileri gitmediğini gösterir. Yerelin milli irade olarak ortaya koyduğu katkıyı dikkate almadan merkezileşen bir yönetim modelinin uygulanmak istendiğini görüyoruz. Bu taslak 56 milyon nüfusu ilgilendiriyor ve büyük bir temsil gücünü elinde bulunduruyor. Ben yaptım, oldu mantığı ile bu yapılmaz. Eksiklerini ve yanlışlarını söylemeye devam edeceğiz. İzmir’in demokrasi ve bağımsızlık aşkı, hiçbir yönetim modeli ile engellenemez” diye konuştu.  CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ise yaptığı konuşmada, hükümetin bu yasa ile demokrasiye zarar verdiğini savundu. Genel Başkan Yardımcısı Keskin “Demokrasi soyut bir mekanizma değildir. Sosyal kültürel ekonomik boyutları vardır. Darbe süreçleri ve AK Parti döneminde, demokrasi, elitlerin yönettiği soyut bir mekanizma haline getirildi. Henüz kurumsallaşamayan ülke demokrasisinde, halk, her şeye seyirci bırakılıyor. AKP, zaten var olan olumsuzluklara yeni olumsuzluklar ekliyor. İleri demokrasi görüntüsü altında ortaya çıkartılan Bütünşehir yasa tasarısı olumsuzlukların en büyüklerinden birisidir. Yerel yönetimlerin yapısı değiştirilirken evrensel kurallar göz önüne alınmalı. 2500 belediyeden 1591’inin ortadan kaldırılması düşündürücüdür. Yasa tasarısının pek çok yerinde boşluk var. İl Özel İdarelerin yürüttüğü işlerin, yeni uygulama sonrası hangi kurumlarca  yönetileceği belirtilmemiş. Anlaşılan o ki tüm yetkiler direk merkezi hükümete verilmek isteniyor” diye konuştu.

İl Özel İdarelerin mal ve mülk varlıklarının ne olacağının belirsiz olduğunu da belirten Adnan Keskin, “İl Özel İdarelerin çok ciddi mal varlıkları var. Bunların nasıl değerlendirileceği ve kimler tarafından yönetileceği de yasa tasarısında açıklanmamış. Yasada boşluk var. Tasarının yasallaşması halinde, oldu- bitti ile bütün mal varlığı merkezi hükümete geçecektir. Özellikle İzmir’de, İl Özel İdaresi’nin çok ciddi mal varlığı var. Bu mal varlığının belediyeye verilmesi yönündeki öneriler dikkate alınmamıştır. AKP, demokrasiyi, arka sokaklardaki tezgahlarda satılan ucuz bir mal haline getirdi. Getirilen yeni düzenleme ile demokrasimizin bu ayıbı daha da arttı. İktidarın getireceği olumlu düzenlemelere omuz vereceği ancak iktidar partisinin demokrasi anlayışı bu yönüyle sakattır” dedi.

İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci ve Meclis Başkanlık divanı tarafından, Bütünşehir yasa tasarısına yönelik Meclis Toplantı Salonunda yapılması düşünülen basın açıklamasının engellendiğini de hatırlatan CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, “CHP İl Genel Meclisi üyelerinin, konu ile ilgili yapmak istedikleri basın toplantısının, merkezi hükümetin temsilcisi tarafından yasaklanması demokrasimizin ayıbıdır. Vali, siyasal iktidarın müfreze kolu görevini üstlenen kişi değildir, devletin valisidir. Siyasi iktidarın buyruklarına boyun eğmeyen İl Genel Meclis Başkanlığının yapmak istediği basın toplantısının sokağa indirgenmesi valinin ayıbıdır. İnşallah bundan sonra İzmir’de valilik görevini yapan beyefendi, İzmir İl Genel Meclisi bu konudaki mücadelelerine set çekmeyi değil, tam tersine İzmir halkının temsilcisi olan meclis üyelerinin, halkın beklentilerine yanıt veren girişimlerini desteklerler. Demokrasimizin böyle bir ayıpla ve alın kiri ile karşı karşıya kalmasını engelleyici bir yaklaşım içinde olurlar” dedi.