DANANIN KUYRUĞUNUN KOPACAĞI GÜN
Yaşar Eyice
21 Kasım 2016 Pazartesi 21:38
DANANIN KUYRUĞUNUN KOPACAĞI GÜN
Yaşar Eyice / Yeni Vizyon Gazetesi
Nasıl kabul edeceğiz?
Kendimce yeter, 'Anlayan anlamıştır!' dedim ama, yine de kendimi tutamadım.
Kaç gündür uykularımı kaçırdı bu 6 AKP'li milletvekilinin verdiği teklif...
Baktım İzmir'den başlayan tepkiler tüm yurdu sardı.
Hatta binlerce kişi gibi İzmir Barosu Avukatları meclisi adeta faks yağmuruna tuttu.
Genelde gönderilen açıklamaları aynen almam...
Veya kısaltırım...
Ama konu çok ciddi olduğu için, hukukçuların açıklamasını, bir yanlışa mahal vermemek için aynen sizinle paylaşmak istedim.
Bakın bir imza kampanyası ne kadar büyüdü ve her kesimi içine aldı...
*- İnfaza devam!
Bir grup milletvekili tarafından 'Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, ceza açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir.
Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur.
Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazının ortadan kaldırılmasına karar verilir' şeklinde verilen değişiklik önerisinin genel kuruldan çıkmaması için İzmir Barosu tarafından bir faks eylemi gerçekleştirildi.
*- Fail cezadan kurtulacak!
İzmir Barosu’nun adliye biriminde yapılan eyleme İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan ve çok sayıda avukat destek verdi.
Avukatlar tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gönderilen metinde iç hukuk ve uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülükler hatırlatılarak, 'verilen değişiklik teklifi, 12-15 yaş grubunda olan çocuğun ya da ailesinin 'rızası' halinde, suçun failini cezadan kurtarmaya yöneliktir ve kabul edilmesi halinde Cinsel istismar suçu normalleşecek ve faili aklanacaktır.
TCK m.103’de cezaların alt ve üst sınır aralıklarını çocuk yaş aralıklarına göre tespit eden bir düzenleme yapılmalı, yeni yapılacak düzenlemelerin, hukukçular ile sivil toplum kuruluşlarının da katılımları ile yukarıda bahsi geçen yasal düzenlemeler ve evrensel normlar doğrultusunda ele alınması çağrısında bulunuyoruz' denildi.
*- Evlen kurtul mantığı!
TBMM’ne gönderilen metnin tamamı şöyle:
Sayın Meclis Başkanımız, Sayın Milletvekilleri,
Bilindiği üzere, TBMM Genel Kurulu'na, 17 Kasım 2016 tarihinde, 438 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın görüşülmesi sırasında, İstanbul Milletvekili Mehmet Muş, Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu, İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç, ve Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlu imzalarıyla sunulan önerge ile; 'Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur.
*- Böylece aklanacaklar
Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazının ortadan kaldırılmasına karar verilir' şeklinde bir düzenleme talep edilmektedir.
Verilen değişiklik teklifi, 12-15 yaş grubunda olan çocuğun ya da ailesinin 'rızası' halinde, suçun failini cezadan kurtarmaya yöneliktir ve kabul edilmesi halinde Cinsel istismar suçu normalleşecek ve faili aklanacaktır.
*- Devletin yükümlülüğü var
Oysa, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 'ailenin korunması ve çocuk hakları' başlıklı 41.maddesinde; 'her çocuğun, korunma ve bakımdan yararlanmaları, yüksek yararlarına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babalarıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahip olduğu' ve aynı madde ile; 'devletin, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma yükümlülüğü' düzenlenmiştir.
Bu maddeye göre, devletin, çocukları korumak konusunda yükümlülüğü bulunmaktadır.
*- Önemli olan çocuğun yararı
Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 3.maddesinde ise 'Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir' denilmek suretiyle çocukların hakları kullanılırken yüksek yararlarının esas alınacağı ilkesi getirilmiştir.
Sözleşmenin 19. Maddesinde de; 'Bu Sözleşmeye Taraf Devletler, çocuğun bedensel veya zihinsel saldırı, şiddet veya suiistimale, her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için; yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemleri alırlar.
Bu tür koruyucu önlemler; çocuklara kötü muamele olaylarının önlenmesi, belirlenmesi, bildirilmesi, yetkili makama havale edilmesi, soruşturulması, tedavisi ve izlenmesi için gerekli olduğu takdirde adliyenin işe el koyması olduğu kadar, durumun gereklerine göre çocuğa gereken desteği sağlamak amacı ile sosyal programların düzenlenmesi için etkin usulleri de içermelidir.' denilmektedir.
*- Yaygın hale gelebilir
Çocuk Hakları Sözleşmesi, 18 yaş altındaki bireylerin yetişkinlerden daha farklı ve özel ihtiyaçlara sahip olmasından yola çıkılarak, çocuklar için ayrıca hazırlanan bir sözleşmedir.
Önergenin kabulü halinde, özellikle çocuğa karşı cinsel istismarın kurumsallaşması anlayışını doğuracak olan düzenleme, evlenme yaşının yeniden düşürülmesine yol açacak böylece çocuk evlilikleri daha da yaygın hale gelecektir.
Çocuk yaşta evliliklerin fiili durumdan yasal zemine geçirilmesinin yolunu açan değişiklik teklifi ile getirilmek istenen düzenleme sonrasında yasadan ilk etapta dört bin kişinin yararlanacağı ve tahliye olacağı da belirtilmektedir.
Hukuki eksiklik ve sosyal sorunlardan kaynaklanan sebeplerle cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda önemli bir artış olduğu görülmektedir.
Cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarında istatistiklere de yansıyan %400’lük artış göz önüne alınırsa çocukların ve kadınların özel yasal korumaya ihtiyaçları bulunduğu tartışmasızdır.
*- Yanlıştan dönülmelidir
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, ayrıca Çocuk Hakları Bildirgesini ilan ederek ana ve babaları, kadın-erkek herkesi, gönüllü kuruluşları, yerel makamları ve Hükümetleri bu hakları tanımaya, bildirgede yer alan ilkeler uyarınca alınacak yasal önlem ve hakları gözetmeye çağırmaktadır.
Tüm bu yasal düzenlemelerin verdiği sorumlulukla, İzmir Barosu olarak bu yanlıştan acilen dönülmesini bekliyor ve kabul edilemez bu önergenin geri çekilmesini, tüm milletvekillerimiz tarafından reddedilmesini diliyoruz.'
Hukuki durum çok güzel anlatılmış...
Bundan güzeli can sağlığı...
Bakalım TBMM'den beklediğimiz karar çıkacak mı?
Belki duymuşsunuzdur, iki gündür AKP'li kadın milletvekilleri ve kadın partililer de konu ile ilgili görüşlerini bildiriyorlar.
Yani toplumun infialini ortak oluyorlar.
*- Başkanlar grubunun açıklaması
Rebii Akdurak, Ender Yorgancılar, Salih Esen, Işınsu Kestelli, Barış Kocagöz, Sabri Ünlütürk, Emre Kızılgüneşler, Nurettin Tarakçıoğlu, Rakip Becer, Ahmet Tabaoğlu, Zekeriya Mutlu, Yusuf Öztürk, Geza Dologh, Levent Akgerman, Sıtkı Şükürer, Mustafa Güçlü, Enis Özsaruhan, Seda Kay, Temel Aycan Şen, Hasan Küçükkurt, Ayhan Baran ve Kemal Zorlu’dan oluşan İzmir Başkanlar Kurulu da dün öğle saatlerinde şu açıklamayı yaptı:
‘Geçen hafta TBMM Genel Kurulu’nda bir grup iktidar milletvekili tarafından cinsel istismar suçunda yargılamaya ilişkin verilen önerge, toplumda derin bir kırılma riskini ortaya çıkarmıştır.
Siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan çok zor bir konjonktürden geçen ülkemizde ihtiyaç duyduğumuz son şey yeni bir kamplaşma tehdididir.
Bu tehdide karşı toplumun tüm kesimlerini sağduyuya davet etmek amacıyla bir açıklama yapma zorunluluğu hasıl olmuştur.
Türkiye’nin, çocuk istismarına karşı en sert yasal tedbirleri alması, tartışılmaz bir zorunluluktur.
Hal böyleyken, bu sorunla mücadeleyi geriletecek, çocuk istismarını meşru kılıp özendirecek bir yasal düzenleme arayışına girmek, kabul edilemezdir. Ülkemizde bir yılda mahkemeye intikal eden 16 bin 957 cinsel istismar vakasının 13 bin 968’inin mahkumiyetle sonuçlanmış olması, sorunun ciddiyetini çok net ortaya koymaktadır.
*- Nerede ele alınır?
Söz konusu tartışmalı önergeyi verenlerin gerekçesi olan 'erken yaşta evlendirilmiş ama bu durum yasal olmadığı için mahkumiyet almış çocukların mağduriyetlerinin giderilmesi' savı, pek çok hukukçunun dile getirdiği gibi ancak dosya bazında mahkemelerde ele alınması gereken bir vakıadır.
Ülkemizde reşit olmayan çocukların evlendirilmesi ve çocukların istismarı hiçbir şekilde tolere edilmemelidir.
Bu durumu meşru kılacak, istismarı özendirecek düzenlemeler gündeme dahi getirilmemelidir.
Bu gerçekler ışığında, söz konusu yasal düzenleme oldubittiye getirilmeden, toplumun tüm kesimlerinin görüşleri alınarak, gerçekten bir mağduriyet varsa bunun çözümü için de konsensüs arayarak yeniden ele alınmalıdır.
Bununla da yetinilmemeli, ülkemizin demokrasi ve insan hakları standartlarını yükseltmek amacıyla çocuklara cinsel istismarı ve kadına şiddeti kökünden bitirecek bir seferberlik başlatılmalıdır.
*- Kampanyalar düzenlensin
Cinsel sömürü ve istismar dahil olmak üzere çocuklara dönük tüm suçların önlenmesi hususunda toplumsal farkındalık yaratmak üzere aileleri, çocukları ve eğitmenleri bilgilendirmeyi amaçlayan kampanyalar düzenlenmelidir.
Ülke olarak gelecek hedeflerimize ancak çocuklarımıza verdiğimiz değer oranında ulaşabileceğimiz unutulmamalıdır.
Türkiye; iktidarı, muhalefeti ve sivil toplumuyla bu sorunu demokratik olgunlukla tartışıp en doğru kararı vermeyi başarmalıdır.
Ülkemizin bu dirayeti göstereceğine olan inancımız tamdır.'
*- Nasıl desteklemeyeyim?
Geçenlerde Ankara'da yapılan Ege İlleri Tanıtım etkinliğinden söz etmiştim.
Ege illerinin Ankara'da yer alan dernek ve vakıflarının 2005 yılında kurduğu EGEM Platformunun düzenlediği 9. Ege illeri tanıtım günleri etkinlikleri 10-13 Kasım günleri arasında Ankara AKM'DE gerçekleşti.
Ege illerinden birçok kurum ve kuruluşun katıldığı fuarda İzmir Ticaret Odası ve Balçova belediyesi ile İzgazete de yer aldı.
Yöresel zenginlikler, ürünler ile lezzetlerin de Ankara'da sergilendiği etkinliklerde Çeşme'den gelen Kumrucu Kardeşler ekibi İzmir’in kumrusu, boyozu ve lokmasını Ankaralılarla buluşturdu.
Platformun kurucularından olan ve Ankara’da 1997 yılından beri İzmir’i temsil etmeye çalışan İzmir Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Yasin Aksu fuar hakkında yaptığı açıklamada: ‘Ege’nin incisi İzmir’in, Fuarın’da incisi olduğunu’' belirtti.
Fuar, 8 EGE İlinin siyasilerinin, bürokratlarının, işadamlarının, özel ve kamu teşebbüslerinin ve de hemşehrilerimizin yoğun katılımıyla gerçekleşti. İzmir’den Milletvekillerimiz de standları gezerek destek oldular.
Yoğun programları nedeniyle katılamayan Başbakan ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Sayın Kemal Kılıçdaroğlu mesajları ile destek oldular.
İzmirli olmanın gururu ve farkını her fırsatta başkentlilere yaşatmaya çalıştıklarını ifade eden Aksu, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun kendilerine olan desteğinin fuara olumlu yansıdığını belirtti.
*- İmzanın yararı oldu
Bir imza deyip geçmemek lazım....Geçenlerde yine bir kampanyaya imza koymuştum... Sonuçta istediğimiz oldu.
Önce konyu sizinle paylaşayım:
Bozcaada Koyları, 21 Kasım’da başlayacak bir süreçle sırayla ihaleye açılıyor.
Mirasımızı geleceğe bırakmak, doğasıyla, deniziyle, koylarıyla temiz bir adada yaşamak ve yaşatmak için acilen Bozcaadamız’a sahip çıkalım.
Bozcaada’nın Avrupa’nın en önemli adaları arasında gösterildiği herkesçe biliniyor.
Her sene binlerce ada arasından ilk 10’a giren Bozcaada’nın bu hikmeti bakirliğinden, sadeliğinden ve el değmemiş koylarından geliyor.
'Türkiyemiz’in güzide adası Bozcaada, Avrupa’nın en iyileri arasında' sözünü gururla haykırmak varken, onu sıradanlaştırmak, şezlonglara boğmak, birçok tatil yeriyle aynı kefeye koymak büyük haksızlık olur.
Ada bugünlere şezlonglarla, tesislerle değil; bağları, bakirliği, kendine has kimliği, ziyarete gelen turistlerin bagajlarında taşıdığı şemsiyesi, sepetiyle geldi. Bu farkıyla tüm turizm yerleri farklı arayışlara girerken Bozcaada kendi özelliğini, duruşunu bozmadı. Tarihini, kültürünü, yapısını ve en önemlisi bakirliğini korudu.
Bozcaada’nın şartları, kapasitesi, ekmeği, suyu, çöpü, sandalye sayısı ve kısaca her şeyi sınırlı. Çünkü unutulmamalı, burası bir “ada”. Bozcaada ana karadaki herhangi bir yerden farklı olarak değerlendirilmeli. Şartlar ona göre belirlenmeli.
İşte bu sebeptendir ki...
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Bozcaada’nın geleceğini etkileyecek bu kadar önemli kararları almadan önce ada halkının ve ada severlerin fikir ve endişelerini göz ardı etmemesi gerektiğine inanıyoruz.
Ege’deki iki adamızdan biri olan Bozcaada için yapılan bu ihalelerin iptal edilmesini talep ediyoruz...
Ve bu istek belirttiğim gibi bizim imzalarımızla yeine geldi.
Bakanlık ihaleleri iptal etti...
Yani hakkımızı aramayı bilmeliyiz...
Yerine göre hareket etmeliyiz.
Doğruyu doğru. Eğriye eğri demeyi bilirsek, yetkililer de bize uymak zorunda kalırlar.
*****-
GÜNCEL
Önemli bir karar!
Danıştay; sigorta şirketlerinin, trafik kural ihlali sonucu meydana gelen kazalarda, tazminatı kusurlu sürücüden talep edilmesiyle ilgili uygulamayı durdurdu. Trafik kazalarında tazminat kusurludan istenmeyecek. Alkollü kaza ile ehliyetsiz araç kullanılarak yapılan kaza kapsam dışında.
*- Seda Kaya'nın veda toplantısı
Görev süresinin sonuna gelen EGİAD’ın 12. ve 13. Dönem Başkanı Seda Kaya, 26 Kasım’da yapılacak Genel Kurul öncesi hem bir değerlendirme yapmak hem de görev süresince kendisine destek olan basın mensuplarına teşekkür etmek amacıyla kahvaltılı bir basın toplantısı düzenledi. Söz konusu toplantı 23.11.2016 Çarşamba günü saat: 10.00'da Kaya Prestige Otel - Şair Eşref Bulvarı 1371 Sokak No.7 Çankaya İzmir adresinde yapılacak.
*****-
GICIK
*- Siz namusu o kadar çok kadınlara yüklediniz ki, namussuz erkekleri göremediniz!
*- Azerbaycan Medeni Kanunu’ndan bir madde: Liseyi bitirmeyen hiçbir kız çocuğu evlenemez!
*- ‘Bütün çocukları vurup sırtıma kaçırasım var, sapıklarla dolu sokaklardan...’
*- Bazıları kendi zihniyetlerine göre yasa önergesi veriyor! Çünkü hepsi potansiyel suçlu...
*- Güldürmek mesele değil ki, onu soytarılar da yapıyor! Gözlerinin içini güldürebiliyor mu? Ondan haber ver!
*- Ey Rabbim; yağdırdığın yağış kadar, biraz da ar yağdır üstümüze. Ar damarı çatlamışlara şifa olsun.
*- Ben artık kimsenin olmadığı bir dağ evine yerleşip bahçe tarla işleriyle uğraşıp tek derdimin çürüyen domates olsun istiyorum...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.