04 Aralık 2024
  • İzmir11°C

BAKALIM BU KEZ NELER YUMURTLANACAK

Yaşar Eyice

30 Kasım 2016 Çarşamba 18:55

BAKALIM BU KEZ NELER YUMURTLANACAK

Yaşar EYİCE / Yeni Vizyon Gazetesi

*- Yine unutup, unutturulup gideceğiz

Nasrettin Hoca’ya, ‘Eski ayları ne yaparlar?’ diye sormuşlar...
O da. ‘Kırpar kırpar yıldız yaparlar!’ diye yanıt vermiş.
Kısa ve öz...
Ama etkili..
Zamanımızda da aynı sistem işliyor.
Geçenlerde bir yazarımızı okudum...
Noktası virgülüne kadar alıntı yapmış Nihan’dan...
Akhisar’da bin yıllık zeytin ağaçlarının altında kutlama vardı ya, konu o idi...
Daha önceki bir yazısına baktım...
Aman Yarabbim bir facia...
Dil bilimciler görse okusa kesinlikle kulağını çekerler...
Ama yalnız o değil ki, onlarcası yüzlercesi var bunların...
Görseniz, tanısanız, konuşsanız kibarlıklarına hayran kalırsınız...
Kılık kıyafetlerine de...
Ama sohbeti biraz derinleştirin, önce hayret eder sonra da şaşkına dönersiniz.
O anlı şanlı yazar taifesi var ya çoğu böyle...
Biz çocukken böylelerine ‘tın tın’ diyorduk.
‘Nato Kafa nato mermer !’ olarak adlandırıyorduk.
Aslında Yunanca bir deyim.
Orijinali;’na to kefari,na to mermari!’
Na: İşte demek
To: on ek. İngilizcedeki ‘ the’ gibi.
Kefari: kafa
Mermari: mermer
‘İşte kafa, işte mermer!’

*- Sağlıkçıların gecesi

Bir de içimizde ‘altın’ gibiler var...
Örneğin; Cemil Dirim...
Yıllardır tanırım ne efendiliğinden, ne de gazeteciliğinden ödün vermemiştir.
Hep gençlerimiz gibi idealist olmuştur.
Ve de tahmin ettiğiniz gibi hep kaybedenlerden biri...
Beni ayın son günü aradı ve buldu...
İzmir’deki ‘Sağlık Muhabirleri’ olarak yemekli bir gece düzenlemişler.
Mutlaka aralarında görmek istiyorlarmış.
Kuryeden kaynaklanan bir sorun yüzünden davetiyemi gönderemediklerini, bu yüzden yani gecikmeden ötürü özür dilediğini dile getirdi.
‘Sağlık Eğitim Yerel Yönetim Politika Muhabirleri ve Danışmanları Derneği'nin düzenlediği yemeğe katılımınız bizleri onurlandıracaktır.’ Cemil Dirim’e, ‘Yemekli davetlere gitmiyorum!’ demekten utandım,
‘Umarım’ dedim.
Hava koşulları nedeniyle İzmir’e dönüşümü ertelediğimi anlattım.

*- Ertuğrul Kale hala bekliyor!

Zaten yine İzmirli Üstat Gazeteci ve Türkiye’nin aynı zamanda önemli iş adamlarından biri olan Ertuğrul Kale’de arayıp, ‘Aman aracını dikkatli kullan!’ uyarısını yaptı.
Kahramanlar Çocuğu olan Ertuğrul Kale’nin araçların karbon salınımı ile çok önemli bir projesi var...
Bilmem kaç kez İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğu’nun danışmanlarını aramış, randevu istemiş.
‘Bu projeyi İzmir’de yaşama geçirelim, beni dinleyin, para pul da istemiyorum şehrim için’ demiş...
Tabii tık yok!
Bu projeyi tam bir yıl kadar önce anlatmıştı...
Ben heyecanlandım...
Ama her işi para ile yaptıranlar herhalde ‘Bedava’ lafını duyunca, fazla heyecanlanmamış olacaklar...
Belki de duygusal bulmamışlardır, Ertuğrul Kale’nin yaklaşımını...
Bu arada Cemil Dirim’in Başkanlığını yaptığı, Sağlık Eğitim Yerel Yönetim Politika Muhabirleri ve Danışmanları Derneği'nin geleneksel hale getirdikleri bu yılki yemeklerini Cuma akşamı yani 2 Aralık’ta, Bayraklı İskelesi yanındaki Havuz Restoranda vereceklerini belirteyim.

*- Tehlikenin farkındayız

Bir gün önce Ekonomi Gazetecilerinin davetinden ve çok önemli etkinliklerinden söz ettim.
Bulunamayacağımı ama takip edeceğimi idealist genç kardeşlerime söyledim.
İşte, Ekonomi Gazetecileri Derneği tarafından düzenlenen Küresel Isınma Kurultayı’nda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ‘Biz tehlikenin farkındayız ve üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz ama küresel ısınma sadece bir belediyenin ya da ülkenin çalışmalarıyla önlem alınarak yok edilebilecek bir sorun değil.  
Tüm dünyanın hep birlikte çalışarak bu meseleyi yok etmesi gerek’ dedi.

Küresel Isınma Kurultayı, 8.kez İzmir Ekonomi Gazetecileri Derneği tarafından düzenlendi. İzmir’de ilk kez gerçekleştirilen kurultayda gündem konusu enerji dönüşümü ve iklim değişikliği oldu.
‘Enerjiyi verimli kullan, geleceğe yön ver” temasıyla gerçekleşen kurultaya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer katıldı.
3 oturumda gerçekleşen kurultayın açılış konuşmasını yapan Başkan Kocaoğlu, ‘Bir şeyi bilmek, onu düzeltmeye çalışmak o konuyla ilgili enerjinizin yüksekliğiyle ilgilidir.
Yani ne kadar inanıyorsanız o konuya, o kadar kaynak ayırıyorsunuzdur bu meseleye’ dedi.
Rakamlar verdi...

*- Bazıları...

Küresel ısınma yağış rejimini bozuyor.
Küresel ısınmaya karşı tarım ve su politikaları başta olmak üzere birçok tedbir alınıyor.
Yağmur suyu ve kanalizasyon suyunu ayrıştırmak için yoğun bir çaba harcanıyor.
Daha önce böyle bir çalışma yoktu.
2017 yılında da İzmir’de, 140 kilometre uzunluğunda yağmur suyu hattı döşenecek.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2020 yılında karbon salınımını yüzde 20 azaltmak için Avrupa Birliği Belediye Başkanları Sözleşmesi'ne taraf oldu.
Çevreye zararı minimum olan yeni gemiler alındı.
20 elektrikli otobüs alındı, yenileri gelecek.
BİSİM ise İzmir’in vazgeçilmezi oldu.
Bu konuya da arada gireceğim...

*- Gerçekçi olmalıyız...

Yazımın başında Nasrettin Hoca’nın bir sözünden bahsettim.
Ve de bazı sözde yazarlardan.
Kopyala yapıştırıcılardan...
İster öyle kabul edin ama ben de bir iki alıntıyı sizinle paylaşmak istiyorum.
Çünkü güncel...
Bir zamanlar MHP’den önemli bir ilçenin belediye başkanlığını yapmış bir ağabeyim şunları yazmış:
‘Bir gün ,o yanarak ölen çocukların aileleri, yangının sebebinin elektrik kontağı mı vsb olduğu haberlerini ciddiye almayıp , çocukların fakir oldukları için öldüğünü anlayacak .
O gün, sigara içmenin haram olup olmadığı , mp3 dinlemenin yasak olması gerekli mi gibi şeylere gülüp ,sadece fakirliğe lanet edecekler.’
Genelde başka dostların paylaşımları da bu noktada birleşiyor.
Ama biri çok önemli...
Bakın ne diyor?

*- Bu kadarına pes doğrusu....

‘Adana da bir yurt binası yanıyor, 12 kız çocuğu yanıp ölüyor, geri kalanı da yaralanıyor!
Haber bültenlerinde alt yazı geçiyor üst üste ...
‘Sayın Cumhurbaşkanı, olayla ilgili Adana valisini arayarak bilgi aldı!’ diye...
İnsanlar da zaten sadece bunu merak ediyorlardı!
‘Aradı mı acaba, ya da bilgi aldı mı?’ diye.
‘Tamam o zaman’ diyorlar ve içleri rahatlıyor demek ki bilgi almış .
Yanan bir cemaat yurdu!
Orada çocukları yananlara sorsalar şimdi , ‘Niye o yurda yolladın çocuğunu?’ diye, çoğu ‘dinini öğrensin’ diye cevap verir belki de...
Acaba asıl sebep bumudur,?
Ya da fakirlikten, ‘sofradan bir boğaz eksik olsun!’ diye yollanmış!
Ama bunun yerine çok daha ulvi bulunmuş bir laf mıdır, ‘dinini öğrensin!’
Din ,Hüseyin Hilmi Tunahan’ın, ‘Sigara içmek haramdır!’ vs gibi lafları mıdır?
Siyasi parti arka bahçesi olmak mıdır?
 Mp3 dinlemenin yasaklanması mıdır din?
Bu gün üzülenler yarın unutacak zira gündem yanıyor zaten.

*- Büyük harflerle

Bir başka arkadaşım Mehmet Toptaş ise ‘İ S T İ F A!’ dedikten sonra şöyle konuşuyor:
‘12 kişinin ölümünden kim sorumlu?
Demokratik toplumlarda gereği yapılır, hesap sorulur.
Gölde tekne faciası sonucu 15 turist hayatını kaybedince ‘Etik sebepleri göz önüne alarak’ diye belirtip istifa eden Makedonya Ulaştırma ve İletişim Bakanı Mile Janakieski'yi örnek alın.
İNSAN OLUN, ONURLU OLUN.’

*- Sarışın’ın başına gelen?
Ben bu yangın bir başka bakış açısı ve İzmir’den örnekle de yazdım.
Onu da sizinle daha sonra paylaşacağım...
Ama önce Konak Belediyesi önceki başkanlarından Ahmet Sarışın’a söz vermek istiyorum.
Ahmet Sarışın şöyle diyor?
‘Bugün 700 Tl’ lik bir işlem için bankadan 45 Tl provizyon ücreti aldılar.
Ey hasbelkader seçilen milletvekillerimiz; bu banka soygun düzenine karşı vatandaşı korumak için bir önergeniz bir çalışmanız var mı?’

*- Yiyin ama ne zaman kadar?

Bugün her partilinin çeşitli konularda görüşlerine yer vermeye çalıştım.
Bir tane de AKP’den seçtim...
Mediha Balbakan, ‘Bu insanlığa neler oluyor?’ dedikten sonra şöyle devam ediyor:
‘Tövbe tövbe Allah’ım.
Şu insanları anlamakta güçlük çekiyorum!
Bu nedir?
Yediğiniz yemekler, yaptığınız börekler, yok kebaplar!
Paylaşıyorlar...
Ya daha ne diyeyim ki?
Bize ne?
Anladık hamaratsınız!
Ne gerek var ki?
Hele ki İzmir’de bunca sorun varken, ortak sorunları paylaşsanız, yerel medyada belki sesinizi duyarlar da bir çözüm yoluna vesile olursunuz?
İşte yerel  medyanın hali bu...
Yandaş dediklerimiz de para pul hesabı yapıyor...
Yine aynı cümleyi yazayım:
‘Daha ne diyeyim?’
Her şey ortada ve anlaşılmıyor mu?

***-

GÜNCEL


Baro da açıklama yapacak!

Adana’nın Aladağ ilçesinde bir kız öğrenci yurdunda yaşanan elim olaya ilişkin İzmir Barosu’nun görüşlerini paylaşmak üzere 01.12.2016 Perşembe günü  saat:11.30’da İzmir Adliyesi E Blok 4. Kat Baro Biriminde  basın açıklaması yapılacak

*- Zorunlu kış lastiği uygulaması  başlıyor

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 2012'de yürürlüğe giren ‘Araçların Yüklenmesine İlişkin Ölçü ve Usuller ile Tartı ve Boyut Ölçüm Toleransları Hakkında Yönetmelik’e göre, kış şartlarına uygun olmayan, kar lastiği takılmamış araçların yola devam etmelerine izin verilmeyecek.
Kurala uymayan araçların işletmecilerine 602 lira ceza uygulanacak. Söz konusu uygulama, 1 Nisan'da sona erecek.

*-

***-

GICIK

Bugün  Aydınlı usta gazetecilerden dostumuz Tevfik Akbaş uğraşmış bulmuş...
‘Ne yapalım yani?
Bu dünyanın gerçekleri varsa, bizim de hayallerimiz var…’ demiş...
Sonra şunları da paylaşmış:
‘Seni özlemek üşümek gibidir soğuk bir akşam üstü, yağmurun altında yürümek gibi sırılsıklam, titreye titreye sıcak bir yer bulup sığınmak istersin ya ,hani,öyle ihtiyacım var işte yüreğine sığınıp nefesinde ısınmaya...’
‘Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş, sen gitme ben cahil kalayım!’

 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.