22 Kasım 2024
  • İzmir18°C

AVRUPALILAR BALIKÇILIĞI BİZDEN ÖĞRENİYOR

Avrupalılar Balıkçılığı Bizden Öğreniyor

Avrupalılar Balıkçılığı Bizden Öğreniyor

19 Ağustos 2017 Cumartesi 15:33

Kültür balıkçılığı ülkemizde hızla gelişen, gelişirken de biriktirdiği bilgi birikimi ve deneyimleriyle Türkiye’yi akuakültür sektöründe dünyanın önde gelen ülkelerinden biri konumuna yerleştirmiş durumda. Avrupalılar Türkiye’de kurulu balık çiftliklerini ziyaret edip işin inceliklerini öğrenmeye çalışırken, Türkiye’deki akuakültür sektörü hızla büyümeye, rakiplerini geride bırakmaya ve Avrupa’ya Türkiye’den canlı olarak ihraç edilen tek gıda olan balıkta uzmanlaşmaya devam ediyor. 

AKUAKÜLTÜR, HIZLA BÜYÜYEN SEKTÖR
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Osman Özden, Türkiye akuakültür sektörü olarak gelişen teknolojik altyapımız, bilgi birikimi ve deneyimimiz ile Avrupa’nın ilerisinde yer aldıklarını belirterek, “Kültür balıkçılığı olarak adlandırdığımız sektörün aslında doğru ifadesi ‘akuakültür’dür. Bu sektörde ise özellikle işletme pratikleri, teknolojik altyapı ve üretim deneyimi olarak Avrupa’nın ötesindeyiz. Bir çok işletmeye Avrupa’dan sektör temsilcilerinin gelip incelemelerde bulunduklarını, işin inceliklerini kavramaya, püf noktalarını öğrenmeye çalıştıklarını biliyoruz” dedi. 

250 BİN TON ÜRETİM
Dünyada son 25 yılda en hızlı gelişen üretim sektörünün akuakültür olduğunu, 70’li yıllarda 1 milyon tonlarda üretim yapılırken, dünya genelinde şimdiki rakamın 100 milyon tonlara yaklaştığını, buna paralel olarak 2000’li yıllara kadar 165olan ürün çeşitliliğinin bugün 650 olduğunu ifade eden Özden “Ülkemizde de çok hızlı gelişme var. 70’lerde ülkemizde 1-2 ton üretim varken, şu an 250 bin ton üretim var. Son yıllarda biz de akuakültürde hızla adım attığımız için deniz balıkları ürünlerinde Avrupa ülkelerine en çok ihracat yapan ülke konumuna geldik. Yunanistan Avrupa’nın balık ambarıydı, biz onları da geride bıraktık. Şu an Avrupa’ya en fazla deniz balığı satan ülke konumundayız. Bu sebeple de bu sektör hızla önem kazandı” diye konuştu. 

LEVREK, ÇİPURA VE ALABALIK
Dünyada ise Şili’nin önemli bir gelişim gösterdiğini belirten Prof. Özden, 70’lerde bizle aynı üretim marjına sahip Şili’nin bugün 2 milyon tonlu rakamlara yaklaştığını vurgulayarak “Her ülkenin bir stratejisi mevcut. Belli ürünlere odaklanıyorlar, bürokrasiyi düzenliyorlar, bakanlıklar kuruyorlar. Bizde ise bir işletme kurarken 40 kalem izin almak gerekiyor, bir çok bakanlık bu alanın içinde. Kişisel görüşüm, merkezi hükümete bağlı bağımsız bir birimin kurulması ve özellikle yatırım konusunda öncü olması” dedi. İşletme yöntemi ve deneyim olarak Avrupa’nın ilerisinde olsak da üretim çeşitliliği alanında sıkıntılarımızın olduğunu söyleyen Özden “Şuan sektörümüz levrek, çipura ve alabalık üzerine yoğunlaşmış vaziyette. Bir çok ithal balığa yani soğuk zincir ile gelen ürünlere nazaran kendi denizlerimizin balıkları olan levrek, çipura ve alabalığın taze üretilmesi sebebiyle avantajlı olduğu bir gerçek. Bu balıklar bizim balıklarımız ancak burada ürün çeşitliliğini arttırmakta zorlanıyoruz. Bunun temel sebebi ise bir ürünün üretime geçmeden önceki aşamalarının zorluğu. Bir ürünü üretmeden önce ilk olarak deney fazında üretim yapılıyor. Sonra pilot düzeyde, sonra da üretim fazı. Bu da nereden baksanız 15 yıllık bir süreç. Bu bir yatırım meselesi, emek, bilgi ve sonuçta da bir değer koyma meselesi. Özel sektörün hem Ar-Ge yapması, hem üretim yapması çok mümkün değil. Bu konuda kamu, universite ve araştırma  birimlerininsektörün önünü açması, ihtiyaçları görmesi ve çözüm üretmesi çok önemli” dedi. 

SINIR NÖBETÇİSİ DEVASA KAFESLER
Açık denizdeki balık kafeslerinde çalışanların 9 metreye varan dalga yüksekliğinde çalıştıklarını, 24 saat boyunca orda bulunduklarını ve bir anlamda tabiri caizse sınır bekçisi olduklarını ifade eden Özden ”Açık denizde bir işletmede olimpik havuz büyüklüğünde olan kafeslerden 9-10 tane oluyor. 24 saat çalışan, aktif işletmeler bunlar. Zaten artık “zor işler” arasında geçiyor bu sektör. Sadece fiziksel koşullarda da değil, bilimsel anlamda da zor koşullar var. Mikron büyüklüğünde bir yumurtadan geliyor bu canlılar. Kısacası bilgi, teknoloji, deneyim ve azim gerektiren zorlu bir süreç. Bu anlamda da Avrupa’nın ilerisindeyiz diyebiliriz” diye konuştu. // EGE BASIN GRUBU

GAZETELERİMİZ

GÜNAYDIN EGE GAZETESİ     www.gunaydinege.net

BAKIRÇAY GAZETESİ         www.bakircay.com

EGE HÂKİMİYET GAZETESİ    www.egehakimiyet.com

FOTO HABER GAZETESİ         www.fotohaber.com.tr

VAZİYET GAZETESİ            www.yenivaziyet.com

YENİ VİZYON GAZETESİ         www.yenivizyon.net

ARASTA GAZETESİ            www.arastahaber.com

ALİAĞASPOR GAZETESİ        www.aliagaspor.com     

SAZAN MİZAH GAZETESİ       www.yenisazan.com

İNTERNET SİTELERİ İÇİN TIKLAYINIZ

ALİAĞA HABER           www.aliagahaber.com

ARASTA HABER           www.arastahaber.com

YENİ SAZAN               www.yenisazan.com

YENİ VAZİYET              www.yenivaziyet.com

YENİVİZYON              www.yenivizyon.net

ALİAĞA TARİHİ           www.aliagatarihi.com

GÜNAYDIN ALİAĞA         www.gunaydinaliaga.com

ALİAĞASPOR              www.aliagasport.com

ALİAĞAMIZ                www.aliagamiz.com

BAKIRÇAY                  www.bakircay.com

EGE HÂKİMİYET             www.egehakimiyet.com

GÜNAYDIN İZMİR             www.gunaydinizmir.com

AZİZ İZMİR                  www.azizizmir.com

EGE RAPOR                 www.egerapor.com

EGE İLAN                    www.egeilan.net

EGE İHALE                  www.egeihale.com

ALFA TİVİ                  www.alfativi.com

EGE VİDEO                www.egevideo.com

EGEPLAY                 www.egeplay.com 

İzmir / Aliağa / Aliağa Haber

 
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.