8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
Aliağa Haber / Ege Hakimiyet Gazetesi / Demokrat Foça Gazetesi / Günaydın Ege / Alfa Tivi Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Huriye Kuruoğlu “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” dolayısıyla “ Kadın ve
05 Mart 2014 Çarşamba 12:32
PROF. DR. HURİYE KURUOĞLU, KADIN KENDİSİNİ EZDİRMEZSE, HİÇ KİMSENİN GÜCÜ ONU EZMEYE YETMEZ
Aliağa Haber / Ege Hakimiyet Gazetesi / Demokrat Foça Gazetesi / Günaydın Ege / Alfa Tivi
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Huriye Kuruoğlu “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” dolayısıyla “Kadın ve Medya” üzerine açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Kuruoğlu, “Kadınlar gününde düzenlenen kutlama ve anmalar; tüketimi körükleyen ve tüketim kültürünü pompalayan faaliyetlerdir. Kadınlar gününe yönelik yapılan çalışmalar yetersizdir. Yakın gelecekte kadınlar için daha umutlu bir gelecek görüyorum demek isterdim. Hala bu konuları konuşuyor olmak beni çok üzüyor. 1985 yılında yazdığım yüksek lisans tezinde eleştirmiş olduğum medyada çizilen kadın profilinin bugün çok daha gerisindeyiz. Bu çok acı bir şey” dedi.
1980 darbesinin toplumda ve tüm insanlarda yarattığı hasarlara da değinen Prof. Dr. Kuruoğlu, diğer yandan da 80 darbesinin sonuçlarından biri olarak çevre ve kadın hareketlerinin artmış olmasına vurgu yaptı. Prof. Dr. Kuruoğlu, “ Şu anda yayınlanan çevre ve kadın dergilerinin başlangıç tarihine bakın, o tarihlere denk geldiğini göreceksiniz. Siyaset ve politikadan mahrum kalan insanlar kendilerini ifade etmek için bu yola başvurdu. İstemeden de olsa 80 darbesi böylelikle kadınlara iyilik yapmış oldu.
Kadın hareketlerinin ve kadın erkek eşitliği düşüncesinin Osmanlı döneminde de olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kuruoğlu, “Cumhuriyet’in ilk yıllarına baktığımızda, Mustafa Kemal Atatürk’ün istediği kadın profilinin yaratılmaya çalışıldığını ve bu kadın profilini incelediğimizde bugün geriye doğru giden bir zihniyetin hakim olduğunu görüyoruz. Zihniyet problemleri her konuda olduğu gibi kadın konusunda da çok önemlidir. Çünkü bir toplumun zihniyeti ne ise gündelik hayattaki davranışları da o yöndedir” diye konuştu.
DEVLETİN İDEOLOJİSİ MEDYAYI BELİRLİYOR
Althusser’in “Medya, devletin ideolojik aygıtı haline gelmiştir” görüşüne değinen Prof. Dr. Kuruoğlu, “Bir devletin ideolojisi neyse, biz medyada onun yansımalarını görürüz. Medyada, egemen ideolojinin isteği doğrultusundaki kadın ve erkek profillerini görmekteyiz. Bu şekilde kadın tipleri yeniden dizayn edilmekte. İlkel çağlarda üretim araçlarının devreye girmesiyle erkekler üretim araçlarının başına geçerek kadınlar ötekileştirildi. Bu ilk kırılma kadınların aleyhine oldu. Kadınların lehine ilk kırılma 2. Dünya Savaşı’nda gerçekleşti. Çünkü o dönemde erkekler savaştaydı ve fabrikalar bir şekilde çalışmalıydı. Böylelikle kadınlar tekrar üretim araçlarının başına geçtiler ve güçlerinin farkına vardılar. 2. Dünya Savaşı’ndaki kırılmadan sonra dünyadaki kadın hareketleri güçlü bir ivme kazandı” diye sözlerine devam etti.
YA KUTSAL ANNE YA DA ÖTEKİ
Prof. Dr. Kuruoğlu “Yapmış olduğum çalışmalardaki eleştirilerim iki konu ile sınırlıydı. Dünyada kadına bakışı özetleyen çalışmalarda hep şunu görürsünüz. Kadın ya kutsal anne-eştir, ya arzunun nesnesi olarak bedeni ile vardır ve ötekileştirilmiştir. Bunun ortasını göremezsiniz. Günümüzde kadın anlayışı kadın evinde oturmalı, temizlik ve yemek yapmalı, çocuklarına bakmalı şeklindedir. Yılardır erkek hep dışarıda resmediliyordu” dedi.
Son olarak Prof. Dr. Kuruoğlu, “Ben yine de umutlu olmak istiyorum. Gençlere de, genç kızlarımıza da umutlu olmalarını diliyorum. Bence bütün mesele kendilerinde başlıyor ve bitiyor. Kadın kendisini ezdirmezse, hiç kimsenin gücü onu ezmeye yetmez” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.