'KAPTAN MELİH'İ DE BEKLERİZ!
Yaşar Eyice / Yeni Vizyon Gazetesi
Buna herhalde; ‘Müslüman mahallesinde salyangoz satmak’ denir.
Bu bir atasözü!
Peki bu ne demek?
Sözlüklere göre; Kötü pazarlama planlaması sonucu yanlış pazar seçimi yapmak.
Veya;
Çeşitli tatsızlıklara yol açabilecek yanlış yerde uygulanan davranışlar...
Bunu kim yapar?
Tabii ki Ankara büyükşehir Belediye Başkanı İ.Melih Gökçek...
Ya da taifesi...
Yıllardır biliyoruz:
Akşam rüyasında görünce, sabah mutlaka İzmir ile ilgili bir şeyler söylüyor.
Daha doğrusu söyleyip, iddia ediyor...
- Gülüp geçiyoruz...
Biz İzmirliler bu tür söylentilere ve asılsız laflara gülüp geçtiğimiz için, beyefendi, ‘Ne yapıp edip de, İzmir’i yerle bir edeyim, lafımın altında kalsınlar!’ diyor ama nedense hiç de dediği gibi olmuyor.
Hikâye ‘su’ ile başladı...
Durup dururken, ‘İzmir’in suyu zehirli!’ gibisinden laflar etti.
Hâlbuki sonraları, Sağlık Bakanı bile Ankara’nın suyunun kirli olduğunu söyledi.
- Son haberler
Belki duydunuz...
Ama ben yine de anımsatayım:
Yeni KHK ile 42 bin 881 kişi daha kamudaki görevlerinden atıldı.
Listede Bülent Arınç'ın yeğeni ve damadı da var.
Bülent Arınç'ın ağabeyi Prof. Dr. Ümit Doğay Arınç'ın oğlu İbrahim Said Arınç ve damadı Ekrem Yeter de memuriyetten ihraç edildi.
- Umarım yanılmışımdır...
Herhalde bu habere en fazla sevinenlerden biri de, İ. Melih Gökçek olmuştur.
Çünkü onun neler yaptığını, 22. dönem TBMM Başkanı eski Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç açıkça söylemişti.
Öyle ki, sağır sultan bile duymuştu...
İşte Arınç’ın ağabeyi Prof. Dr. Ümit Doğay Arınç'ın oğlu İbrahim Said Arınç, Resmi Gazetede yayımlanan KHK ile BOTAŞ Genel Müdür Yardımcılığı görevinden ihraç edildi.
Listede Arınç'ın damadı Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Ekrem Yeter de var.
- Cemaate destek vermişlerSaid İbrahim Arınç, 23 Ekim 2012 tarihinde BOTAŞ Genel Müdür Yardımcılığına atanmıştı. Arınç, 2006 yılı Ekim ayında da Başbakan Başdanışmanı olan Ahmet Davutoğlu'nun asistanlığına başlamıştı. Ekrem Yeter ise 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Demokrasi nöbetlerine katılırken, eski mesajlarında Cemaat'e destek verdiği ortaya çıkmıştı.
- Boş verin salyangozu
Şimdi bunları bırakıp yine Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne, yani İ. Melih Gökçek’e gelelim, bu arada, onun da arada kullandığı ‘salyangoz’u da bir tarafa bırakalım.
‘Sanıyorum, bu kez ‘Kale içeriden fethedilir!’ düşündü.
Ne de olsa Osmanlı torunu...
Yani bu işleri iyi biliyor...
Ama bu arada söyleyeyim:
Benim sülalemin bir kolu da Barbaros Hayrettin Paşa’ya dayanıyor.
*- Kalbe giden yol!
Peki ne yaptı?
Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak İzmir Fuarı’na katıldı...
‘Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer!’ atasözünden yola çıkarak, oğlaklarını ve de müdürlerini İzmir’e gönderdi...
Aslında burada ‘Kalbe giden yol mideden geçer!’ desek daha doğru olur, böylece yanlış anlamaların da önüne geçmiş oluruz.
*- Birlikte okuyalım
Kaç gündür, ‘İzmir basın Grubu’ ile binin üzerine gönderilen davette son hatırlatmada şunlar yazılıydı:
‘Bugün İzmir Fuarı'nda saat 18.00'da; (03 Eylül Cumartesi).
Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler ve Jeotermal Kaynaklar Dairesi tarafından ülke genelinde oğlak eti tüketimini artırmak, küçükbaş hayvan ürünlerinin ülke açısından stratejik önemine dikkat çekmek ve bir dünya markası olan Ankara Keçisi'nden elde edilen çok değerli oğlak eti ürünün tanıtımı çerçevesinde, bu yıl İzmir Fuarı'nda ziyaretçilerle buluşan Ankara Oğlağı Eti ile ilgili basın toplantısı gerçekleştirilecektir.
Basın toplantısı sonrasında ise, Ankara Oğlağı Yeme Yarışması düzenlenecek ve 5 ayrı grup kendilerini için pişirilen Ankara Oğlağı Etlerini bitirmek için yarışacaktır.
Katılmanız dileği ile saygılarımızı sunarız.’
Bu davetin atında da adres ve saat var...
Bir de telefon koymuşlar, yer ayırmak için...
*- Bu ne hız...
Ben dün öğleden sonra Urla’da Gazeteci Ünal Tümin’le beraberdim. Sonra İzmir’den gelen Tayfur Göçmenoğlu da bize katıldı.
Daha sonra aramıza katılanlar da oldu.
Ve de bu arada, yine şu haber ‘Koyun&Keçi Dünyası’ adı altında servis edildi:
Birlikte okuyalım:
Başlık şu: ‘Bir tam Ankara Oğlağı'nı 10 dakikada bitirdiler!’
Aferin onlara!
‘İzmir'de düzenlenen Ankara Oğlağı Yeme Yarışması'nın galibi, 7 kilogramlık bütün oğlağı 10 dakikada yiyerek kazanan Esnaf Takımı oldu
Bu yıl 85'incisi düzenlenen İzmir Enternasyonal Fuarı'nda Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler ve Jeotermal Kaynaklar Dairesi ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikle Ankara Oğlağı tanıtıldı.
Ankara Oğlağı için yürütülen kampanya doğrultusunda markalaşmayı başardıklarını belirten Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler ve Jeotermal Kaynaklar Dairesi Başkanı Özgür Güven, İzmirlilere Ankara Oğlağı’na gösterdikleri ilgi nedeniyle teşekkür etti.’
Ha sahi anlattılar:
İ. Melih Gökçek’in adamları, ayrıca İzmirlilere ders de vermişler...
Mikrofondan söyledikleri şu:
‘Oğlak eti, balık ve kelle elle yenir. Çatal bıçakla değil!’
Kendilerini teşekkür ederiz, bizi aydınlattıkları ve bilgilendirdikleri için...
*- Bir dünya markası: Ankara oğlağı
‘İEF Yöresel Lezzetler Alanı’nda Ankara Oğlağı için basın mensuplarının, yetiştiricilerin ve sektör temsilcilerinin katılımıyla bir tanıtım etkinliği gerçekleştirildi.
Etkinlikte, ilk olarak konuşan Ankara Güdül İlçesi Belediye Başkan Yardımcısı Muzaffer Yalçın, İzmir’de olmaktan ve Ankara Oğlağı’nı tanıtmaktan büyük mutluluk duyduklarını, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Ankara Oğlağı ve Keçisi'nin tanıtımı için çok önemli çalışmalar yaptığını vurguladı.
Yalçın’ın ardından konuşan Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler ve Jeotermal Kaynaklar Dairesi Başkanı Özgür Güven ise, İEF’i uluslararası bir organizasyon olması nedeniyle tercih ettiklerini, İzmirlilerin de Ankara Oğlağı’na çok büyük ilgi gösterdiklerini söyledi.’
- Artık moda oldu...
Güveni’in konuşmasının ardından basın mensuplarına ve davetlilere Ankara Oğlağı ikram edildi.
Etkinlikte daha sonra gazeteciler, yöresel lezzetler alanındaki esnaflar ve Bucalı vatandaşlardan oluşan 5’er kişilik 3 takım arasında Ankara Oğlağı yeme yarışması gerçekleşti.
Yarışmada hakemlik görevini ise, Özgür Güven, Muzaffer Yalçın ve Ankara Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hasan Kılınç yaptı.
Yarışmayı 10 dakika içerisinde 7 kilogramlık Ankara Oğlağı’nı ilk olarak bitiren Yöresel Lezzetler Alanı Esnaf Takımı kazandı.
Kazanan gruba Güven, Yalçın ve Kılınç tarafından hediye çeki verildi ve takım Ankara’daki yarışmaya davet edildi.
- Bizim bildiklerimiz
Bir zamanlar ‘Ankara’nın nesi var?’ diye sorulduğunda, ‘Kalesi var!’ derlerdi...
Yani başka söyleyecek bir sözleri yoktu...
Sonra ‘Keçi’ ortaya çıktı...
Kitaplara da koydular...
Ama ‘Keçi’ yi, İzmir’de anlatmaya gerek ok ki!
Çünkü; Seferihisar’da, Karaburun’da, Mordoğan’da, birçok yerde ‘keçi çiftlikleri’ ve eğlenceleri, kırpma törenleri yapılıyor.
Belki de ‘Keçi’nin merkezi İzmir...
Çünkü; tüm festivallerde dondurmasına kadar her türlü lezzeti tanıtılıyor.
İzmir’in içinde Buca’da, özellikle bahar aylarında ‘oğlak’ satılır.
Oğlak çevirmesi ise Akhisar’da ünlüdür...
Tire’de, Aydın’ın ilçelerinde, manisa’dan Uşak’a kadar her yerde ‘oğlak’ yenir.
Ama İzmir’de nadir?
Çünkü keçi eti, İzmirlinin midesine göre değildir...
Bizi bozar...
Hele Ankara Keçisi daha da...
Alışmamışız herhalde....
- Protokol dedikleri kimler?
Şimdi geceye geleyim...
Tanıklar çok...
‘Protokol!’ diye bir çok kişiyi masalara oturtmuşlar...
Eh aralarında gazeteciler de var...
Ama neredeyse 10 kişiye bir gazeteci düşüyor...
Bilmem anlatabildim mi?
Hatta bir iki gazeteci de, tesadüfen mi, bilinçli mi, bilemiyorum, kibar bir şekilde, ‘Bizim başka programımız var!’ diyerek, ‘keçi etine hayır!’ demişler...
Ha sahi unutmadan söyleyeyim:
‘Gazeteci ‘ ya da ‘haberci!’ diye gelenlerin bir kısmı da, karnını doyurmak için kalabalığa katılmış.
Belki bir günlük; belki de bir aylık meslektaş...
Yarın ne olacakları belli değil...
Sazı eline alan da, laf arasında, İ. Melih Gökçek’i met etmiş.
Çünkü 15’ern tane keçi hediye etmiş...
Böylece keçicilik gelişecekmiş...
Adamlar, ‘Dünyada biliniyor!’ diyor, ama reklamını yapmak için İzmir’e geliyor...
Ha sahi bu arada bir yandaş gazetenin muhabirleri de arada anons edilmiş.
Sanki başka gazeteden haberce yok...
Yandaş dedim ya, İ. Melih Gökçek’in haberlerini, İzmir aleyhine söylediklerini hep onlar sayesinde öğrendik ya, bundan olmalı...
Şimdi yarın, öbür gün gazetelerde ‘masum’ bir haber olarak görürüz...
Dedim ya, İ. Melih Gökçek, kaleyi içten fethetmeyi biliyor, diye...
Kutlamak lazım...
Ama keşke o da gelseydi...
İzmir’in güzelliklerini görüp, Ankara’da yaşama geçirirdi...
Ama denizi ne yapacak?
Ha sahi geçenlerde ‘Ankara’yı sel aldı’ ya, sosyal medyada güzel görüntüleri vardı,...
Hatta Kaptan bile yapmışlardı...
Ben beğendim...
Kendisi beğendi mi acaba?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.