• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • İzmir 7 °C

İşin İçinde Para Mı Var?

Yaşar Eyice

İŞİN İÇİNDE PARA MI VAR?

Yaşar Eyice / Yeni Vizyon Gazetesi

Sorunu kim çözecek?

Bugün yine Kuzey yollarındayım...
Buca nasıl İzmir’in arka bahçesi ise Menemen’den sonrası da böyle bir şey...
Kendi hallerinde bir şeyler yapmaya çalışıyor.
İzmir’in bir tarafında Ödemiş, diğer yanında hep Bergama liderliğini korumuş.
Hatta siyasi tarihe baktığınızda hep sözünü geçiren, ya da milletvekili olanların çoğu bu kentlerimizden çıkmıştır.
Hatta hiç unutmuyorum, şu anda adının başında ‘profesör’ yazan eski Nahide isimli Gazetecilerden biri bir haberinde ‘Bergama’nın ilçesi Kınık’ diye yazmıştı.
Güneydoğu illerinden birinden Ege Üniversitesi’ne giren bu kızımıza, ‘Sana il nedir, şehir nedir, köy nedir öğretmediler mi? Bergama diye bir il var mı?’ diye sormuştum.
Geçenlerde, temizlik görevlisinin yani bizim ‘Çöpçü’ diye tanımladığımız bir gencin televizyondaki bilgi yarışmasındaki başarısını, ondan sonraki üniversite son sınıf öğrencisinin ise başarısızlığını, en basit soruda ne hale geldiğini dile getirmiştim.
Temizlik görevlisi çöplerden topladığı kitapları okuyor ve kitaplık koyarken, ailesinin kendisine her türlü imkanı altın tepsi içinde sunduğu genç kız ise bu güzel fırsatı elinin tersiyle atıyordu.
Aynen benim yaptığım gibi...
Ben de bir olayı heyecanla anlatırken, farkında olmadan elimin tersiyle önümdeki su bardağını ‘akıllı’ dedikleri telefonumun üzerine dökünce zararını gördüm.
Hem telefonumdan, daha önemlisi tüm telefon kayıtlarımdan oldum...

*- Fokurdama İzmir’den duyuluyor

Birileri kaşıyor mu?
İşin içinde siyaset mi var?
Yoksa hizmet verilmiyor mu?
Bilmiyorum...
Ama bildiğim, daha doğrusu Erdal Divrikioğlu’ndan öğrendiğime göre Bergama’da kazan kaynıyor.
Kısa süre önce Örlemiş ve Kızıltepe isimli yerleşim alanlarında oturanlar, Bergama’dan ayrılıp Aliağa’ya bağlanmak istediklerini açıkladılar.
Bunun için de halk oylaması yapılmasını istediler.
Hepimiz biliyoruz,  referandum ya da plebisit; anayasa değişikliği, yasaların kabulü gibi bazı önemli meselelerde halkın iradesini belirlemek amacıyla yapılan oylamaya bu isim veriliyor.
Referandumda halkın iradesi idareye doğrudan doğruya yansımakta olup doğrudan demokrasi'nin güzel bir örneğidir.
Yeterli imza toplanıp, Kaymakamlık ve Vilayete verilecek dilekçenin değerlendirilmesi sonucu; Örlemiş ve Kızıltepe’de yapılacak plebisitte daha doğrusu halk oylaması sonucunda olumlu veya olumsuz görüş belirlenmiş olacak.
Ancak bu söylenti lafta mı kaldı, prosedür işliyor, işletiliyor mu bilmiyorum.

*- İmzacılar iş başında

Şimdi ise Bergama’nın denizle tek bağlantısı olan Zeytindağ’da da benzer hareket var...
Zeytindağ’da da, İzmir’e daha yakın olan Aliağa ilçesine geçmek için imza toplanmaya başlandı.
Bunun üzerine; siyasi çevreler ve vatandaşlar,  ‘sonbaharda yapraklar dökülür ama Bergama’da mahalleler dökülmeye başladı’ şeklinde yorumlar yapıyor.
Bu arada unutmadan söyleyeyim:
Gerek Bergama’da, gerekse Ödemiş’te yerel halkın ve siyasetçilerin ortak paydada birleştikleri bir konu var:
O da atalarından yani Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti kurmasından bu yana ‘İl olma istekleri’ gönüllerinden inmedi.
Hatta eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde de, 1960’dan sonra Cemal Gürsel döneminde de bu isteklerini yerine getirmek için heyetler kurup Başkent’e göndermişlerdi.
Yalnız Bergama ve Ödemiş mi?
Hemen bitişiğimiz Manisa’da; Akhisar ve Salihli, hatta Turgutlu ve Alaşehir...
Geçenlerde Akhisar eşrafından üretici, sanayici ve ihracatçı Mustafa Alhat bile kardeşi Akhisar Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Alper Alhat ile ‘Akhisar il olmalıdır’ kampanyası için bir ön çalışma yaptılar.
Sanıyorum bu çalışmaya AKP’li Belediye Başkanı Salih Hızlı ile CHP ve MHP’liler de destek veriyor.
Yakında çalışmalar ya da ön yoklamalar nasıl gidiyor, öğreniriz.

*-  Binlercesi gibi...

Bilindiği gibi, Örlemiş ve Kızıltepe mahalle sakinleri, ‘Bütün Şehir Yasası’ nedeniyle, köy tüzel kişiliğinden çıkarılmış, Bergama ilçesinin birer mahallesi olmuştu.
Büyükşehir Belediyesinin faaliyetlerinden yararlanan ama Bergama belediyesinden hizmet alamadıklarını ve yol mesafesi olarak ta Aliağa ilçesine daha yakın olduklarını ileri süren iki mahalle halkı bu nedenle referandum istiyor.
İlk bakışta haklı bir düşünce gibi görülüyor.
Ama işin perde arkasını, kaşıyanlar olup olmadığını bilmiyorum...
Kaşımak ya da kaşınmak üzerine de çok söz edebiliriz.
İşi biraz sulandırayım:
Örneğin;
Sivrisinek ısırığını kaşımaya ‘instela’ deniyor.
Gözleri Kaşımak Ve Ovuşturmak Keratokonusu tetikliyor.
Sırtı kaşımak var!
Alnından kaşımak var!
Hatta nazar değmesin diye popoyu kaşımak bile var!

*- Haklı nedenleri olabilir

Şimdi ise Bergama ilçesinin tek deniz bağlantılı mahallesi Zeytindağ’ındaki vatandaşlar da benzer mazeretlerle, hizmet alamadıklarını ileri sürerek, Bergama ilçesinden ayrılmaya ve daha yakın oldukları Aliağa’ya bağlanmak istiyor.
Peki  Bergama belediye meclis üyesi CHP’li Gazanfer Taştan bu konuda ne diyor?
Gazanfer Taştan’ı dinleyelim:
‘Ben Zeytindağlıyım. Oradan da meclis üyesi seçildim. Örlemiş ve Kızıltepe halkı da beni iyi tanırlar.
Eskiden köy olan ve şimdi mahalle yapılan bu yerler için İzbeton’a çok sayıda yazışma yaptım ve bir an önce yollarının asfaltlanmasını istedim. İzbeton çok yoğun olduğu için, geçte olsa sıramız gelince de o mahallelerin ve çevre ile bağlantı yollarının asfaltlama işleri yapıldı.
Örlmemiş mahallesine yaptığımız hizmetler çok.
Burada ben muhtarı suçluyorum:
Büyükşehir belediyesi tarafından çiftçiye verilmesi gereken fidanları kendi istediği kişilere verdi.
Bu adil midir?
Düşünün bir kere Bu mahalleler Bergama’dan ayrılınca Aliağa ilçesinde de aynı Büyükşehir belediyesine ait olan hizmetler gelmeyecek mi, sadece ilçe mi değiştirilmesi gerekir.
Bergama belediyesinin hizmette bir eksiği varsa bunu muhtar yazılı ve sözlü olarak başkana bildirmesi gerekir.
Ama Örlemiş mahalle muhtarı bir tek yazı ile bile müracaat etmedi.

*- denizle bağlantılı tek mahalle

Zeytindağ konusuna gelirsek, orası Bergama’nın tek denizle bağlantısı olan ve liman ile sanayi anlamında gelişen ve gelişmekte olan bir mahallesidir.
Orada liman yapılıyor.
Fakat liman ile ilgili hiçbir şey duyulmamışken, Ankara’dan buraya liman yapılacağını öğrenen çıkarcılar ki bunlardan biri de FETÖ  örgütünden tutuklanan bir iş adamıdır, deniz tarafındaki tarlaları ve yerleri metrekaresini 7 liradan alarak kendisine zemin hazırladı.

*- İşte gerçek!

Şimdi liman olacağı için de rant peşinde oldular.
Bazıları da insan sağlığını tehdit edecek fabrika kurmak istediler. Belediye olarak karşı çıkıp önlediğimiz için de bu rant avcıları, iki masum mahalle halkını kışkırtıp, Bergama ilçesinden kopmak ve bu işlerini başka belediye aracılığı ile yapma sevdasındalar.
Ama o belediye başkanının da bunlara pabuç bırakmayacağını düşünüyor ve biliyorum.
Ama bu istek o kadar göründüğü gibi kolay değil.
Yasal prosedürler var.
Biz Zeytindağ’ını kimseye vermeyiz ve ölürüm de verdirmem’.

*-  Öneri yerine getirilebilir

Zeytindağ eski belediye başkanı Feridun Ergün ise görüşlerini şöyle dile getiriyor:
‘Ben Bütünşehir yasası çıkmadan önce belde belediye başkanı olarak iki dönem görev yaptım.
O zaman hizmetlerimiz hiç aksamıyordu.
Şimdi Bergama ilçesinin bir mahallesi olduk.
Bakın Aliağa belediyesine, Şakran ve Helvacı da onun mahallesi olduğu için belediye hizmet binası yaptılar ve hizmetlerini böyle yürütüyorlar. Mehmet Başkanı severim yanlış anlamasın ama o neden böyle bir hizmet bürosunu Zeytindağ da açmıyor?
Bergama’nın mahalle sayısı artınca hizmetler aksıyor anlamına gelmemelidir.
Halk artık Bergama belediyesinin hizmet eksikliğinden bıktığı için Aliağa ilçesine geçmek ve belediye hizmetlerinden yararlanmak istiyor. Bergama il olmadıkça bu sorunlarda zaten çözülemez.
Aliağa ilçesine geçince, Aliağa’nın önümüzdeki seçimlerde şansı MHP tarafında artacaktır.
Çünkü Aliağa belediye başkanı hizmet üretiyor.
Bakın şimdi iki mahallemizden sonra Zeytindağ halkı da imza toplamaya başladı.’

*- Yine siyaset önde...

Bir iddia da şöyle:
Seçimlerde Zeytindağ’da AKP’nin oyları daha fazla idi.
Bu yüzden CHP’li Bergama belediyesi tam anlamıyla hizmet üretemiyor.
Burada bir noktaya değinmek istiyorum:
Bütünşehir Yasası ile İzmir ilinin tamamı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetine alındı.
Hatta tüm belediyeler iddiaya göre ‘İzmir Büyük Şehir Belediyesi’nin şubesi gibi çalışmak zorunda,
Çünkü yasa bunu emrediyor.
Bir süre önce Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin buna karşı gelmişti.
Birkaç gün önce ise Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ da sesini yükseltti.
Yalnız CHP’li Başkanlar mı?
Yaklaşık bir yıl kadar önce AKP’li; Ödemiş, Selçuk, Torbalı, Kemalpaşa, Menderes ve sonradan AKP’li olan Kiraz Belediye başkanları da Genel merkeze baş vurarak sıkıntılarını dile getirerek, Bütünşehir Yasası’ndan şikayetlerini belirterek eksikliklerle kendilerine göre belirledikleri hataları bildirdiler.
Bunun üzerine hepsine birer AKP’li güçlü belediyelerden ‘Kardeş’ getirildi.
O başkanlar bir iki kez İzmir’e geldiler...
Nezaket ve devlet geleneği gereği İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu ziyaret etmeleri gerekiyordu, bunu yapmadılar.
Yediler içtiler...
Yani sözde destek verecekleri belediyeleri ya da başkanları biraz da zarara uğratarak gittiler...
O günden bu yana da bunlardan haber yok...
Ya da gelip gidiyorlar, maddi ve manevi destek veriyorlar, bizler duymadık...
Yasaya göre; belediye başkanları, bir başka ilin belediyesine destek verebilirler mi, ya da kurallar nedir?
Bu da tam anlamıyla açık değil...
Geliş gidişlerinde Meclis kararı alınıyor mu, yerlerine vekil bırakıyorlar mı? Kayıtlara geçiyor mu? Bunlardan da haberim yok!

*- Başkan Kocaoğlu’nun görüşü

Bir diğer çok önemli konu da şu:
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu sık sık daha doğrusu yeri gelince ve bazı suçlamalar olunca, yıllardır ‘Kesinlikle hak yemem, hizmet kesinlikle partilere ye da yandaşlara göre olmaz, bunu kesinlikle ret ediyorum’ diyor.
Tabii benim bu yazdıklarım özeti ve kısaltılmışı konuşmaların...
Bunların kayıtları İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi resmi tutanaklarında ve arşivlerde bulunuyor.
Sonuç olarak bu sıkıntı ve isteklere Başkan Kocaoğlu ya de tecrübeli ve güvenli isim vekili Dr. Sırrı Aydoğan el koymalı...
MHP’li çalışkan Aliağa Belediye Başkanı, ‘çevre ödüllü’ Serkan Acar ve yine çalışkan CHP’li Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç’i, genç başkanları  ‘Agabey’ ve ‘büyük’ olarak dinlemeli, mahalleleri ziyaret ederek istek ve dileklerini yerine getirmelidir.
Özetle ve kesinlikle ‘rant’ avcılarına imkan tanınmayacağı açıklanmalıdır.
Gerçekler de ortaya çıkarılmalıdır.
Sonuçta sıkıntı sadece ve sadece Aziz Kocaoğlu ile vekile Dr.Sırrı Aydoğan ile çözülür.
Ancak; ‘Bu kadar büyük sıkıntılar içinde bu ufacık işle mi uğraşacağız, zaman harcayacağız!’ der ya da diyenlere ‘Haklısın!’ derlerlerse  bir atasözünü anımsatmak isterim:
‘Sinek küçük ama mide bulandırır!’


*****
GÜNCEL

Yaşar’da ‘Anı’ sergisi...

2010 yılında aramızdan ayrılan, kazandırdığı eserlerle Türk Çağdaş Resim Sanatı’nın ustaları arasında yer alan Ferruh Başağa’nın eserleri ‘Anı Sergisi’ ile 3 Kasım Perşembe günü Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşacak.  
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Selçuk Yaşar Sanat Galerisi, Türk Resim Sanatı’na çok sayıda eser kazandıran, yurt içi ve yurt dışında layık görüldüğü ödüllerle resim sanatının ustaları arasında yerini alan, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi Ferruh Başağa’nın anı sergisine ev sahipliği yapıyor.

*-   Kılıçdaroğlu yine İzmir’de

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yine İzmir’e geliyor. Birçok açılış ile temel atma törenine katılacak olan Kılıçdaroğlu bu arada, ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası’nın açılışını
04 Kasım 2016, Cuma günü saat 13.00’de, Halkapınar Kurs Merkezi Şehitler Cad. No:138-140/1 Halkapınar Konak- İZMİR (Eski Un Fabrikası)  adresinde yapacak.
Kııçdaroğlu aynı gün; yandaş basında günlerce konu edildikten ve Belediye Başkanı Abdüm Batur’un ‘Cahiller, neden AKP’li belediyelerin yaptıkları bu uygulamayı görmüyorsunuz?’ diye sormasından sonra yayınlarını kestikleri, ‘Yaşar Kemal Kültür ve Sanat Vadisi’nin açılışını da
Saat 17.30’da yapacak.

*****
GICIK

*- Helalin adı kaldı gören yok, haram kapışıldı hala doyan yok!
*- Ne kadar yaşlı olursan ol, bugün bir daha olamayacağın kadar gençsin.
*- Bakacağın yüze, utanacağın söz söyleme.
*-İnsanın yaşı kaç olursa olsun, ağlarken hep kimsesiz bir çocuktur.
*- Hiç ölmeyecek gibi kibirli ve gururlu yaşıyoruz! Keşke yarın ölecek gibi merhametli yaşayabilsek!
*- Ağaca dayama çürür, insana güvenme ölür!
*- Vefalı insanlar Melek gibidir, görünmez ama gözetler seni. Duyulmaz ama bırakmaz seni, dokunmaz ama korur seni.
*- Kötülük etme kötü düşersin, kuyu kazma kendin düşersin.
*- Asla rehavete düşme, her zaman olduğun gibi kal, karşındakine; güvenme, kanma, inanma ve sakın gevşeme..
*- Kaybettiklerimi belki özlerim ama vazgeçtiklerimin hiç şansı yok!
*- Ekmeğim aşım helal olsun yiyene, içene! Ama hakkım helal değil, dost gibi görünüp, kuyumu deşene...
*- Dil kurşun olunca ilk önce yüreğe saplanır, dost düşman olunca ilk önce geçmiş hesaplanır...
*-  Kasım ayı herkese; huzur, sağlık, sevgi, bereket, umut, mutluluk ve para getirsin...

 

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 232 616 28 78 Faks : 0 232 616 28 78