Buna ‘Aldatmaca’ denir!

BUNA ‘ALDATMACA’ DENİR!

Yaşar EYİCE / Yeni Vizyon Gazetesi

*-Ya da kuyrukla yalan!

Ne diyeceğimi, nasıl başlayacağımı bilemiyorum...
Aslında içimden, ‘Yalan!’ diye haykırmak geliyor...
Ya da, ‘İnanma!’ diye bağırmak!
Abartısız söylüyorum;
Hepsi ama hepsi abartılı...
Körlerle sağırlar birbirini ağırlar da diyebiliriz
Şu an aklımı başka bir özdeyiş gelmiyor.
Çünkü hırstan ne diyeceğimi ne söyleyeceğimi, yazacağımı bilemiyorum.
Aslında ilk anda, ilk duygularımı yazmak lazımdı...
24 saat bekledim, biraz kendime geldim...
Bizim büyüklerimiz böyle durumlarda, 10’a kadar saymamızı ondan sonra yanıt vermemizi önerirdi.
Bir de şöyle derdi:
Bir hatan birden binlere, on binlere  ulaşır...
Mealen bunları anımsıyorum...
Yani burada bir yanlış ve hata yaparsam kaç kişiyi kendime ortak yapmış olurum.
Eskiden bir şeyi doğru ya da yanlış veya kendilerine göre yorumlayarak anlatanlar ‘Gazete yazmış!’ ya da ‘gazete yazıyor!’ diyerek kendilerini haklı çıkarmak isterlerdi.
Şimdilerde pek duymuyorum!
Çünkü yandaşlar ve havuz sistemi çıktı, keloğlanın dediği gibi silah çıktı mertlik bozuldu...
Bunlar 40 değil 400 defa aynı sözleri tekrarlıyorlar ve bizleri eninde sonunda inandırıyorlar.
Olayın doğrusun bilenler bile ‘acaba?’ demekten kendilerini alamıyor...
Bir hata var ama kimde?

*- Belki görmezden gelinirdi!

Önceki günlerde Mobilya Fuarı’ndan söz etmiştim...
Federasyon yönetiminin kendine nasıl yonttuğunun küçük bir örneğini vermiştim.
Küçük ama etkili...
Üyelerin paralarının nasıl harcandığını ve nasıl bir lüks yaşam içinde olduklarını ama küçük esnafın sanatkarın sırtından neler yaptıklarını....
Bu benim küçük, basit bir görüşüm idi.
Şimdi sıkı durun bir başka gerçeği anlatacağım...
Lafı neden uzattım?
‘Acaba bu arada aklımı başıma toplayabilir miyim?’ düşüncesi idi...

*- Her zaman olduğu gibi...

Önce gelen, gazetelere, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından servis edilen haberi okuyalım:
‘İzmir EMITT Turizm Fuarı’nda’ başlığıyla verilen haberin girişi şöyle:
‘İzmir, İstanbul’da gerçekleşen 21. EMITT 2017– Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarına katıldı.
İzmir’den fuara katılım sağlayan heyette İzmir Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Selçuk Belediye Başkanı Dr. Dahi Zeynel Bakıcı, İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Karaçanta, İzmir Kalkınma Ajansı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karşıyaka Belediyesi, yetkilileri yer aldı.
Fuarda, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından hazırlatılan ortak İzmir standıyla dünyanın dört bir yanından gelen turizm profesyonellerine İzmir tanıtımı yapıldı.
İzmir’in Akdeniz kimliğini ön plana çıkaran Alaçatı ve Seferihisar evlerini çağrıştıran stant büyük beğeni topladı...’

*- Ziyaretçi gözüyle...

Doğru olanı İzmir’den açılışa gidenler...
Yanlış olanı ise diğer kentlere, hatta İzmir’in ilçelerinden bile albenisi olmayan İzmir standı...
İlk gün kargaşasından sonra Fuara gittim, önce halll denilen holleri gezdim.
Yani İstanbul, Ankara, hatta Mardin gibi dikkatimi çekeceğini düşündüm...
Ama nerde?
Türkiye’nin üçüncü büyük şehri üçüncü salona atılmış...
Aralara sıkıştırılmış...
Hadi bunu da geçelim...
İzmir Adliyesi gibi düşünülmüş İzmir Standının dışına birer masa ile sandalye konularak (Özel bir ismi var ama çıkaramadım) ön kısımlarına bazı belediyelerin isimleri yazılmış...
Örneğin Karşıyaka, Menderes, Seferihisar gibi...
Ama hepsi boştu...
Belki de ilk günün yorgunluğundan, belki de ilgisizlikten canları sıkılmış, bir yerde toplanıp fikir teatisi yapıyorlardı.
Ya da diğer holleri geziyorlardı...
Ama benim gördüğüm her sandalyenin boş olmasıydı...
İzmirliyiz ya; buna rağmen hindi gibi kabararak, mağrur bir şekilde adeta gizlenmiş iç bölüme, ya da odaya girdim...
Bir masada üç kişi sohbet ediyordu.
Normal!
Bilgi alıyor ya da gurbette olmanın etkisiyle memleket havası almak istiyorlardı.
Sanıyorum bir görevli idi...
Ama belli ki devlet mamuru...
Yani İZKA’da çalışan bir görevli...
Sanıyorum Anadolu’dan İzmir’e memuriyet gereği yerleşmiş bir hemşehrimiz...
Yan gözle beni süzdü...
Hepsi boş olan masalardan birine oturdum.

*- Yol yorgunluğu mu?

Boşuna birinin güler yüzle  ‘Hoş geldiniz!’ diyerek, İzmir için bilgilendirmesini...
Masa üzerinde bir yerel dergimiz vardı.
Bir de Ege Palas’ın özenle hazırlanmış broşürleri...
Kuru bir şey...
Tam çaprazımızda ise Bergama Belediyesi’nin cıvıl cıvıl bir standı vardı. Masalarında çiçekler ve ikramlar...
İZKA ise tam bir resmi kurum gibiydi...
Daha fazla söze gerek yok herhalde...
Bu arada üç kişi geldi, yetkili sordular, bir genç ilgilendi, anladığım daha doğrusu hissettiğim kadarıyla müdürü sordular...
‘Yok!’ denildiğini duyabildim...
Ama müdür ama bir başkası!
Zaman öğleden sonra ve her saniye kapanışa yaklaşıldığı için ‘yarın!’ sözcüğünü de işittim!
Yani o da gitmişti...
Ama kente inmişti herhalde...
Çünkü bu TÜYAP- Emit Fuarına ulaşmak kolay değil...
Şöyle söyleyeyim:
Herkesin bildiği Beşiktaş, Taksim, Eminönü, Şişli, Zincirlikuyu ya da Mecidiköy’den ulaşmak için en azından, en hızlı şekilde bir ya da bir buçuk saatte ulaşırsınız,
Yani Konak’tan Urla ya da Seferihisar’a hatta Çeşme’ye daha çabuk ulaşırsınız.
Anadolu yakasını ise hiç saymıyorum...
Ha İzmir’den gitmişsiniz ya da Anadolu yakasından arada bir iki saat fark olur...

*- Karaborsacılar yandı!

Hani önemli maçlarda kapı önlerinde karaborsacılar vardır ya burada da benzerleri var ama bir başka türlü...
Çünkü kapılarda birileri sade ziyaretçilerin duyacağı şekilde, ‘İçeride bilet 30 lira, bende 10 lira!’ diyorlar...
İnanılacak gibi değil ama gerçek...
Ziyaretçi, davetli değilse 30 lira ödemek zorunda!
Bunlar ne biçim sözde karaborsacı?
Demek ki umdukları gibi olmadı...
Ellerinde biriken biletleri yok pahasına çıkarmaya çalışıyorlar!
Umdukları bekledikleri gibi çıkmamıştı bu EMİT dedikleri turizm fuarı...
Bir ara bir telefon görüşmesi yaptım...
‘Fuar nasıl?’ diyen dostuma, ‘Sizin Muğla standı, bizim İzmir’den çok daha güzel ve başarılı idi’ dedim...
Hatta bir örnek verdim:

*- Seydikemer örnek olmalı!

Muğla Büyükşehir Belediyesi aynen İzmir ve diğerleri gibi stantların yanına masalar yerleştirip kentlerin adını yazmışlar.
Bodrum, Marmaris, Fethiye, Datça gibi...
Birinde Seydikemer yazıyordu...
Aynen İstanbul’da olduğu gibi biri kadın diğeri erkek iki kişi ‘Bakar mısınız?’ diye seslendikten sonra, ‘Size hediyemiz!’ dediler...
Benim gibi herkese sesleniyorlar, boş çevirmiyorlardı:
Küçük parfüm şişelerinde zeytinyağı armağan ediyorlar, bu arada Seydikemer’i ve güzelliklerini anlatıyorlardı.
Çok etkilendim...
Aslında daha çok anlatacaklarım var...
Özetle; İzmir ya da kentler böyle tanıtılmaz...
Bir kişi bile getirtemezsiniz...
Ama ben aklıma koydum zaman bulursam Seydikemer’e gideceğim...
İZKA’nın bülteninin ilk parağrafı ile yazıma başladım, son paragrafı ile bitireyim:
‘ITE Turkey bünyesinde yer alan EUF – E Uluslararası Fuarcılık tarafından organize edilen Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı – EMITT; Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde, 70.000 m²’lik 12 salonda gerçekleşiyor.
21’inci kez turizm sektörünün buluşma adresi olan EMITT, 80 ülkeden 5.000 firma ve markayı bir araya getirecek.’
Benim gördüğüm rakamlar biraz abartılı...
Ama İzmir’deki ‘bedavacılar’ burada da vardı...
Standları gezip dağıtılan hediyeleri torbalarına dolduranların sayısı az değildi...
Bu arada unutmadan söyleyeyim; İzmir’den usta magazinci Muzaffer Cellek de aynı saatlerde fuarda imiş...
Gönderdiği ‘Vali’nin yerine eskisi geldi!’ başlıklı yazısından ve birbirinden güzel fotoğraflarla süslediği yazısından öğrendim.
Bu arada şunu söyleyeyim:
Muzaffer Cellek değme foto muhabirlerine taş çıkartacak görüntüleri yakalamada üzerine yok!

***-
KURDELA

Ünlülerin Stilisti İzmir’de

Sektöründe Avrupa’nın en büyüğü IF Wedding Fashion İzmir’e, Portekizli  ünlü tasarımcı Micaela Oliveira gala defilesiyle damga vuracak.
IF Wedding Fashion İzmir - Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından 7 – 10 Şubat 2017 tarihlerinde 11. kez düzenlenecek. Yalnızca profesyonel ziyaretçiye açık olarak Fuar İzmir’de gerçekleştirilen IF Wedding Fashion İzmir, bu yıl da ticaretin ve modanın merkezi olacak.
4 gün sürecek olan fuar; gala, Gelinlik Tasarım Yarışması final defilesi, performans defilesi ve 8 solo defile olmak üzere toplamda 11 defileye ev sahipliği yapacak.

*- ‘Hayır’ için bilimi kullanacak

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı ‘Hayır’ için dört koldan çalışmaya devam ediyor.
İlçe ziyaretleri, sosyal medya çalışmaları, Muhtarlarla buluşmalarla referandumda hayır çıkması için çalışan CHP İzmir, son olarak Bilim Yönetim ve Kültür Platformunu (BYKP) toplayarak yeni bir yol haritası belirledi.
BYKP toplantısında, Referandumda izlenecek yol haritasının belirlenmesi, propaganda yöntemlerinin çeşitlendirilmesi, referandumla ilgili farklı alanlarda çalışacak komisyonlar kurulması gibi konular görüşülmesi konuşuldu.

***-
ANLAYANA

*- Zeynep Taş söylüyor: Okullara ‘Zorunlu Görgü Dersi’ konsun. Alim olmasa da insanlar, azıcık medeni olsun!
*- Bazen geçmişi bir yana bırakıp, geleceğin ne kadar güzel olduğuna bakmak gerekir.
*- Kör değilim, çoğu şeyi görmezden geliyorum.
*- Bizi yoran şartların ağırlığı değil, insanların halden anlamayan sağırlığıdır.
*- Hayat sana ne yaşatırsa yaşatsın, karşına ne kadar kötü niyetli insan çıkarsa çıksın, ne kadar canın acırsa acısın bunlardan vazgeçme: Kendin olmaktan, şükretmekten ve nefes aldığın her saniye için mutlu olmaktan!
*- Mutluluğun sırrı sevdiğiniz işi yapmaktır, başarının sırrı ise yaptığınız şeyi sevmektir.
*- Zordur insan olabilmek! Dürüstlük doğruluk ister, iyilik güzellik ister. İçtenlik, güven ister. Alçakgönüllülük, tevazu ister. Hoşgörü saygı ister. İster de ister! Haddini bilmek ister.
*- Oğlun olsun, kızın olsun hepsi boş! Allah ‘hayırlı’ evlatlar nasip etsin...
*- İyi olanlar kaybediyor, diye iyilik yapmaktan vazgeçmeyin. İyiler kaybederken kazanır.
*- İnsanın yalnız ekmeğe kömüre değil şerefe de ihtiyacı vardır.
*- Karakteri zengin olanın tercihi sadeliktir.