Beykoz, Halkımız Bölündü

İZMİR İL GENEL SAĞLIK KOMİSYONU BAŞKANI DR NESRİN BEYKOZ: “BAŞBAKANIN DOMUZ GRİBİ HAKKINDAKİ SÖZLERİ HALKI MIZI İKİYE BÖLDܔ

İl Genel Meclisi Sağlık Komisyonu Başkanı Dr. Nesrin Beykoz, hükümetin, domuz gribi konusunda halkı paniğe sevk ettiğini söyledi. Beykoz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"ın, “Ben Sağlık Bakanı gibi düşünmüyorum. Aşı kimse için zorunlu kılınamaz, zorlanamaz. İsteyen yaptırır, isteyen yaptırmaz” demesiyle, toplumun paniğe ve kararsızlığa düştüğünü ifade etti, şöyle dedi: “Bu açıklama, ülkede ciddi yönetim zafiyetinin de bir göstergesi. Başbakanın sözleri, Sağlık Bakanlığı"nın yürüttüğü bilgilendirme kampanyasını da etkisizleştirdi. Millet ikiye bölündü. Aşıya güven azaldı. Halk sağlığı, politikacıların şahsi görüşlerine göre şekillenmeyecek kadar ciddi ve ihmale gelmeyecek kadar önemli bir konudur.” Beykoz, “Aşıyı tedarik eden firmaların, Sağlık Bakanlığı"yla (sorumluluk size aittir) protokolü imzalamaları da düşündürücü” diye konuştu.

MECLİSTE GÜNDEM DIŞI SÖZ ALDI

Mecliste gündem dışı söz alana Beykoz Aliağa"dan seçilmiş İzmir"in İl Genel Meclisi Sağlık Komisyonu Başkanı olarak domuz gribi(H1N1 virüsü)  ve genel sağlık sorunlarını dile getirdiğini belirtti. Dr. Nesrin Beykoz, hükümetin domuz gribi konusunda halkı paniğe sevk ettiğini söyledi. Beykoz, “ Başbakan Tayyip Erdoğan"ın, grip salgını konusunda nasıl bir kampanya yürütüldüğünü bilmemektedir. Başbakanın, sonuçlarını tartmadan ortalıkta söylediği sözler, ciddi bir güven sorununun doğmasına yol açmıştır.” dedi.

SAĞLIK, YÖNETİM ZAAFİYETİNİ KALDIRMAZ

İl Genel Meclisi Sağlık Komisyonu Başkanı Beykoz, “Sayın başbakanın 03.11.2009 tarihinde yaptığı açıklama, ülkemizde ciddi bir yönetim zaafiyeti olduğunu göstermektedir. Başbakanın açıklamaları karşısında, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ"ın içine düştüğü durum, halkımızın endişelerini daha da artırmış, Sağlık Bakanlığının yürüttüğü bilgilendirme kampanyasını da etkisizleştirmiştir. Aşı konusunda halkımız ikiye bölünmüştür. Aşıya güven azalmıştır. Aşı konusunda yaşanan bu ikilemden sonra devletin parasını ödediği aşılar elde kalacağa benziyor. Çünkü Sayın Başbakan “Aşı Kimseye İcbar edilemez” diye söyledi. Yani mecbur edilemez, zorlanamaz. İsteyen aşı yaptırır, isteyen yaptırmaz, demiştir. Toplum da bu konuda ikiye bölündü"" dedi.

40 MİLYON KİŞİYİ AŞILAMAK İÇİN YOLA ÇIKTILAR

43 milyon doz aşı geleceği ve aşılar 500 Milyon Lira harcanacağı bizzat Sayın Bakan tarafından söylendiğini belirten Beykoz “Ve daha da çarpıcı olan aşı tedarik eden firmaların bakanlıkla “Sorumluluk size ait” protokolü imzalamış olmalarıdır. Böylece bir açıklama ayrıca düşündürücüdür. Halk Sağlığı politikaları, yöneticilerin şahsi görüşlerine göre şekillenmeyecek kadar önemli, ciddi ve ihmale gelmeyecek bir konudur. Sayın Başbakan ve hükümet üyelerinin, ortak bir tutumla, dünyadaki gelişmeleri de dikkate alarak, sağlık meslek örgütleri ve ülkemizin yetkin bilim insanlarının görüşleri doğrultusunda, halkımızı tatmin edecek bilimsel bir açıklama yapması gerekmektedir.” dedi.

Beykoz “Sağlık Bakanı Sayın Akdağ Bu kış 20–25 milyon kişi domuz gribine yakalanacak, 5300 kişi de domuz gribinden ölecek, demişti. Maalesef sağlık bakanı açıklamaları ile moral bozdu, bozmaya da devam ediyor. Bildiğiniz gibi sağlıkta moral çok önemlidir, moral bozukluğu vücut direncini olumsuz etkiler, moralsizlik bağışıklık sistemini adeta çökertir. Sayın Bakan açıklamaları ile toplumu adeta hasta ediyor diyebiliriz. Sayın Bakan daha sonraki açıklaması ile daha da ileri gitti. Ölüm vakası olursa aşı olmayın diyen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunurum, diyerek tehdit etti. Sayın Bakan aşıya karşı çıkanları, aşıyı eleştirmeleri açıkça tehdit etmiştir” dedi.

SAĞLIK BAKANINI ULUORTA FIRÇALAMASI, CİDDİ ENDİŞELER DOĞURMUŞTUR. “Sağlık Bakanlığının domuz gribi ile ilgili halkımızı panik içinde bırakan ve tatmin etmeyen açıklamaları ile doğan belirsizlik ortamı, Başbakan"ın parti grubunda yaptığı açıklaması ile daha da artmıştır” diyen Beykoz “Ne demiştir? Sayın Başbakan grip aşısıyla ilgili olarak “Ben sağlık bakanı gibi düşünmüyorum. Aşı kimseye icbar edilemez. Yani mecbur edilemez, zorlanmaz, isteyen aşıyı yaptırır, isteyen yaptırmaz, demiştir. Başbakan"ın halk sağlığı açısından ciddi bir konuda, ülkede en yetkili kişi olan ya da olması gereken Sağlık Bakanı"nı uluorta eleştirmesi ve fırçalaması, ülkenin yönetim düzeyi hakkında ciddi endişeler doğurmuştur. Herkes devlet ciddiyetini arar olmuştur. Bu açıklamadan sonra hepimizin kafası biraz daha karışmadı mı? Toplum bu konuda ikiye bölündü. Aşı yapılmasından yana olanlar, aşıları sakıncalı gören, bu nedenle aşı yaptırmak istemeyenler. Bir yandan da ABD"de farklı aşı kullanıldığını basından öğreniyoruz. Bu konuda daha yanıtlanmamış pek çok soru işareti kafalarda duruyor” dedi.