ALIŞIR MIYIZ, DERSİNİZ?
Yaşar Eyice / Yeni Vizyon Gazetesi
Alışır mıyız?
Bugün özel günlerden, bazı gruplar, ya da meslekler tarafından ‘bayram gibi’ kutlamalardan söz etmek istiyorum...
Sakın içinizden, ‘deliye her gün bayram!’ diye düşünmeyin...
Ya da borç yüzü aşınca, ya da yiğidin borcu 100’ü aşınca ne olur biliyorsunuz!
*- Sorun ne zaman çıkar?
Padişahlardan biri, yeni vergiler koyduğunda ya da mevcut vergileri artırdığında, sadrazama;
‘Git bakalım, halkın arasında bir dolaş. Vergilere alışmışlar mı?’ dermiş.
Sadrazam da, halkın arasında dolaştıktan sona padişaha;
‘Padişahım, halkın suratı biraz asık, canı da sıkılmış durumda ama işlerine devam ediyorlar...’ dediğinde, padişah da şu şekilde yorum yaparmış.
‘Tamam, demek ki sorun yok. Alışırlar alışırlar...’
Bir süre sonra yine vergiler artırıldığında, padişahın talimatı üzerine sadrazam halkın arasında dolaşır ve izlenimlerini aktarırmış;
‘Padişahım, bu kez suratları çok asık. Merhaba desen, yüzüne dik dik bakıyorlar. Sonraki her an kavga edecek gibiler. Suratlarından düşen bin parça. Galiba bu kez vergileri çok artırdık.’
Yok yok! Merak etme sen. Önemli bir şey gözükmüyor. Alışırlar, alışırlar...
Bu böyle devam etmiş gitmiş.
Günlerden bir gün, yine yeni vergiler getirildiğinde, sadrazam halkın arasına karışmış, dolaşıp geldiğinde şaşkın bir vaziyetteymiş.
‘Padişahım hiç sormayın. Bu kez kafam karmakarışık. Çünkü hiçbir şey anlamadım. Herkes çok neşeli, gülüyor hatta sokaklarda dans ediyorlar, oynuyorlar...’
‘Aman’ demiş padişah!
Eğer halk dans etmeye ve oynamaya başladıysa, demek ki durum çok kötü .
Hiçbir şeyi umursamıyorlar demektir.
Galiba vergileri çok artırdık. Hemen vergileri indirelim.
Yoksa perişan oluruz...
Adam Smıth, ‘Yüksek vergi oranları, bazen vergiye tabi malların tüketimini azaltmak ve bazen vergi kaçakçılığını teşvik etmek suretiyle, düşük vergi oranlarıyla sağlanacak hâsılattan daha düşük bir hasılat sağlar.’ demiş.
Tam bir yıldır doğalgaz ücretlerinin indirileceğini duyuyoruz ya, aklıma birden bu fıkrayı getirdi.
Yani gündem içi, ama yazının ana konusuna göre gündem dışı oldu.
*- Yine başladı...
Bugünlerde İtfaiye Haftasını kutluyoruz.
Hatta İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan İtfaiye Haftası etkinlik programının ilk durağı, İnciraltı Demokrasi Meydanı oldu. Çocuklar, itfaiyeci abla ve ağabeyleri tarafından kurulan oyun parkurlarında hem eğlendi hem öğrendi.
‘İtfaiye Çocuk Kulübü’ etkinlikleri kapsamında her gün saat 17.00 ile 20.30 arasında faaliyet gösteren oyun parkurları, Bornova Aşık Veysel ile Bostanlı Reskeasyon alanlarında çocuklarla buluşuyor.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, itfaiye teşkilatını güçlendirmek için alınan 96 adet yeni aracın hizmete girmesi nedeniyle d İnciraltı Kent Ormanı’nda düzenlenen törene katıldı. Ve burada önemli mesajlar verdi.
*- Farkındalık yaratılmalı...
Her yıl olduğu gibi 28 Eylül gününde tüm dünya Kuduz Hastalığını konuşuyor.
Amaç farkındalık yaratarak halkın bilinçlenmesini sağlamak kuduz hastalığı diğer zoonozlarla karşılaştırıldığında insanlarda sık görülmemekle birlikte ölümle sonuçlandığı için halen en önemli zoonozlardan biri olarak kabul edildiğini hatırlatmak.
Daha geçtiğimiz günlerde en büyük illerimizden olan Adana’nın bir ilçesinde yaşanan kuduz vakası bu konudaki yasaların ve uygulamaların sorgulanması gerektiğini düşündürüyor.
Sahipsiz hayvanların yoğun olduğu bölgelerde kayıt, işaretleme ve aşılama çalışmaları en az kısırlaştırma çalışmaları kadar önemli.
Olayın bir diğer önemli boyutu da vatandaşların risk altında olmasının yanı sıra sahipsiz hayvanlara hizmet veren sağlık çalışanları olarak veterinerlerin aldığı risk.
İzmir Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı H.Gökhan Özdemir sorunu dile getirdi, ama duyan oldumu bilmiyorum.
Sahipsiz hayvanlar sorunu yalnızca Veteriner Hekimlik mesleğinin ya da yerel yönetimlerin hatta bazen sadece hayvan severlerin sorunuymuş gibi algılanmaktadır. Oysa hayvanların ve insanların ölümüne neden olabilecek bir hastalıkla mücadelede ciddi ve sürdürülebilir devlet politikaları uygulanmalıdır.
Kuduz, halk sağlığına tehdit oluşturan eski çağlardan beri bilinen önemli bir enfeksiyon.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl yaklaşık 55 bin kişi kuduz nedeniyle yaşamını yitiriyor.
Ülkemizde 180 bine yakın hasta yaralanma sonrası aşı oluyor. Bu, ekonomik faktörü de etkiliyor, aldığımız aşılardan dolayı yurt dışına döviz ödüyoruz. Bu da bizim ekonomimizi etkiliyor.
Beni düşündüren, sahil kesimlerinde, yani yazlıkların bulunduğu ilçeleri göç sırasında bırakan sözde hayvan meraklıları...
Acaba geride başıboş bıraktıkları köpekler, hayvanlar ne haldeler?
*- Kalpçilerin, kalpten ölümü....
Önceki gün, Dr. Burhan Özfatura zamanında ‘Daire Başkanlığı’ yapan Gazeteci Ömer Haluk Narbay şu mesajı yayınladı:
‘Bu sabah çok üzücü bir haberle sarsıldık.
Kendisini ilme adamış, Paris, Unıversite Pierre et Marie Curie Paris 6'da AFSA bozardı sınavlarını kazanan ilk Türk Kalp Damar Cerrahı ünvanını kazanan can dostumuz ,Ufuk Yetkin'in geçirdiği kalp krizi sonucu vefatını haber aldık.
Yıkıldık, içimiz kan ağlıyor.
Kendini hastalarına adamış, hiç bir şekilde maddiyat düşünmeden çalışan bir bilim adamını maalesef çok genç yaşta yitirdik.
İzmir Atatürk Eğitim Hastanesinde de uzun yıllar görev yapmıştı Ufuk.
Sonra, Prof babasının görev yaptığı Sivas Cumhuriyet Üniversitesine tayinini istedi.
Kader adeta çekmişti değerli doktoru oraya .
Babası gibi o da kalp krizinden vefat etti.
Rahmet olsun, mekanı cennet olsun....
Ailesinin, yakınlarının, dostlarının başı sağ olsun.’
*- Doktor da ölürmüş!
Ömer Haluk Narbay’ın paylaşımı bana şunları anımsattı:
Çocukluğumuzda Bornova’da Seher Hanım Teyze vardı.
Büyükler, Bornova’nın iki hekiminden Biri Nejat Bey’i konuşurken, ‘vefat ettiğini’ söylediler.
O zaman Ayşen İnce, ‘AAA doktorlar da ölür mü?’ diyerek, bir hayret nidası oluşturmuştu...
Bu arada kızı Dr. Oya Hanım ile ‘Agora Meyhanesi’nin söz yazarı yakın akrabası Dr. Onur Şenli’ye uzun ve sağlıklı ömür diliyorum.
Şimdi, bir ‘aaaa’ da ben diyorum...
Düşünün, halkın deyişiyle bir ‘kalpçi’ profesör ile yine ‘kalpçi’ ve de mesleğinde en yüksek mertebeye çıkmış ‘kalpçi baba’ de, kalbine yenik düşüyor.
Bunlar kim bilir kaç kişiyi ‘kalp rahatsızlığından’ kurtarmıştı.
Uzmanlar, ‘kalbini düşünüyorsan, dengeli beslen, hareket et ve stresten uzak dur!’ diyorlar.
Kolay mı bu?
*- Mutlaka oluyor...
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp-Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Yağdı, ‘Dünyada yaşayan her insan hayatının bir döneminde kalp rahatsızlığı geçiriyor. Kalp hastalıkları ölüm nedenleri arasında birinci sırada geliyor. Aslında bakarsak herkes birer potansiyel kalp hastasıdır. Kalp hastalıkları günümüzde giderek artıyor’ diye konuştu.
Salı günü biz de Çiğli’de Kuzenimiz Mehmet Yağcı’yı, kalp rahatsızlığından kaybettik.
*- Bizim hekimimiz
Bizim bu hastalıkta aile hekimimiz durumunda Prof. Dr. Daimi Kaya var, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde...
O da, meslektaşı Prof. Dr. Yağdı gibi, ‘Sağlıksız beslenme, tütün kullanımı, egzersiz yapmama, stres kalp sağlığını tehdit ederken yüksek tansiyon, kilo, şeker, obezite ve genetik faktörler de kalp damar sağlığını tetikliyor.
Dünyada yaşayan her insan hayatının bir döneminde kalp rahatsızlığı geçiriyor.
Kalp hastalıkları ölüm nedenleri arasında birinci sırada gelmekte. Aslında bakarsak herkes birer potansiyel kalp hastasıdır.’ diyor.
İzmir’de; yeni doğan bebekten en yaşlısına kadar herkes de gayet iyi sonuçlar alarak ameliyatlar yapılıyor.
Teknik açıdanda Avrupa’dan hiç bir eksiğimiz yok.
Teknolojideki tüm yenilikler kullanılıyor.
Umarım akademik kadro da istenildiği şekilde artar.
Tabii bu bilimin istediği şekilde, yoksa yöneticilerin, ya da grupların, benim düşünceme göre çetelerin değil...
Hatta şu an anımsadım...
Yıllarca önce çok ünlü bir doktor, daha doğrusu bir profesör vardı.
O zaman İzmir’de bir üniversite bulunuyordu.
Adam akıllı idi....
Ama bilgi ve beceri bakımından değil...
Kayıtlara göre 96 kalp ameliyata yapmış, bir kişi yaşamını sürdürmüştü.
Bazısı masada kalmış, bazısı da yoğun bakımdan öbür dünyaya gönderilmişti.
O bir kişinin ameliyatını da bir Japon doktor yapmıştı.
Japon, ‘Amann!’ dedi ve memleketine döndü...
Çok sonra, Senato bu celladın elinden hekimliğini aldı.
Ailenin içinde doktorlar olduğu için isim ve soyadı vermedim.
Çünkü diğerleri gerçekten başarılı...
Nasıl şimdi bazı kişiler, ister rektör olsun, ister başhekim birilerini bulup birilerinin sayesinde hak etmedikleri yere geliyorlarsa, ya da gelirlerse eninde sonunda foyaları ortaya çıkar ve geldikleri gibi giderler.
Başarı ise ödüllendirilir...
Bulunduğumuz bölge dünyanın en güzel bölgesi olduğundan bol miktarda sebzemiz meyvemiz bulunuyor.
Dünyanın en güzel ve en sağlıklı besinlerinden zeytin ülkemizde bol miktarda yetişiyor.
Mevsiminde yetişen her şey daha sağlıklı oluyor.
Ayrıca dengeli beslenilmeli, hareket edilmeli ve stresten uzak durulmalı...
*- Kolesterol uyarısı
Prof. Dr. İsa Durmaz ise 29 Eylül Dünya Kalp Günü’nde kolesterol yüksekliğine dikkat çekti.
Kalp damar hastalıklarına sebep olan risk faktörlerinin başında hipertansiyon, hiperlipidemi (kan yağları yüksekliği), kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı ve diyabetin geldiğini vurgulayan Prof. Dr. İsa Durmaz, kan yağları yüksekliğinin mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Durmaz, ‘Normal sınırdaki kolesterol ve trigliserid miktarlarını daha aşağı çekmek için ilaç kullanılması anlamsız hatta zararlıdır. Ancak yüksek risk taşıyan kalp ve damar hastalığı olan kişilerde zararlı kan yağlarının normal sınırın bir miktar altında tutulması önerilir’ dedi.
Kolesterolün yaklaşık olarak yüzde 70’i karaciğer ve iç organlarda sentez edilirken yüzde 30’u gıdalardan alınıyor.
İyi ve kötü kolesterolden bahsedilir.
İyi kolesterol HDL, kötü kolesterol ise LDL olarak bilinir.
Kolesterol yüksekliği, vücudumuzdaki yağ metabolizmasının bozulmasından kaynaklanıyor.
*- Dertler türkülerle dilleniyor
Uyum Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen ‘Türkülerde Hekimlik’ adlı müzikli söyleşi, genç doktor adaylarını adeta mest etti.
Prof. Dr. Sait Eğrilmez’in ev sahipliği yaptığı söyleşiye Türk Halk Müziği’nin usta isimleri de sazlarıyla eşlik etti.
Söyleşiyi sunan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sait Eğrilmez’e Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı Öğretim Üyesi Dr. Zeynel Demir ve Erkut Özkan sazlarıyla eşlik etti.
Hekim kulağıyla dinlenilirse her hastalığın türkü ve şarkısı vardır.
Sjögren Sendromu, Otolog Kök Hücre Nakli gibi bir çok hastalığı türküler ile anlatılır.
Anadolu’da yaşayan bir hastanın derdinin çaresinin bulunamaması üzerine yazılan ‘Hastane Önünde İncir Ağacı’ türküsünü ise Melek Hande Bulut Demir seslendirdi.
*****
KURDELA
*- İzmir Milletvekil, Başbakan Binali Yıldırım ile oluşan, uzlaşı ortamı ile birlikte, İnciraltı’nın İzmir ekonomisine kazandırılması ve Çevreci planlama hakkında açıklamalarda bulunacak olan İnciraltı toprak sahipleri; merkezi ve yerel yönetime olan güvenini de düzenleyeceği toplantı İnciraltı Bahçelerarası’nda Tayfun Karabulut tarafından gerçekleşecektirilecek
*- Victoria's Secret Agora’da
Victoria’s Secret Beauty & Accessories Agora Alışveriş Merkezi’nde açıldı.
Victoria’s Secret’ın ikonik imzalı kokuları, vücut bakım ürünleri ve aksesuarları Agora Alışveriş Merkezi’nde İzmirlilerle buluşuyor.
Victoria's Secret, iç çamaşırı ve güzellik ürünleri konusunda lider bir marka olarak modadan ilham alan modern koleksiyonları, prestijli parfüm ve kozmetikleri, tanınmış süper modelleri ve dünyaca ünlü defileleri ile alanındaki öncülüğünü sürdürüyor.
*- Burs başvuruları 7 Ekim’e kadar...
Eğitim, kültür ve sanata katkı sağlamak amacıyla 1974 yılında İzmir’de kurulan, bu güne kadar 6000’e yakın öğrenciye karşılıksız burs imkanı sağlayarak eğitime destek veren Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, 2016-2017 öğretim yılında 155 öğrenciye Ekim-Haziran aylarını kapsayan 9 ay boyunca karşılıksız burs verecek.
*- Bereketli toprakların büyüsü:
Çeşme Belediyesi'nin bu yıl üçüncüsünü düzenleyeceği Bereketli Toprakların Büyüsü: Germiyan Festivali, 1-2 Ekim tarihlerinde Germiyan Mahallesi'nde yapılacak.
Yüzyıllar öncesine dayanan köklü bir tarihe sahip olan Germiyan'ın verimli topraklarında biriktirdiği kültürel değerler ve bölge insanının gelenekleri kaynak alınarak oluşturulan festival, ziyaretçilerine keyifli dakikalar geçirme fırsatı sunacak.
*- Foça’da tanıtılacak
Yazar Namık Kuyumcu’nun, ‘Her Veda Elveda Değildir’ isimli yeni romanı için Foça Beşkapılar Kalesi’nde tanıtım gecesi düzenlendi.
Foça Belediyesi’nce düzenlenen tanıtım gecesine, Pelin Batu, Ataol Behramoğlu, Cezmi Baskın, Haluk Çetin(müzik), Aslı Çelik (İZDOB/Bale), Altan Gördüm, Ahmet Kahyaoğlu (İZDOB/Piyano) ve Evrim Keskin (İZDOB/Mezo Soprano) konuk olacaklar.
*- Gara’nın klibine uluslararası 3 ödül
Geçtiğimiz aylarda müzik marketlerde Türküola etiketiyle yerini alan Gara’nın ‘Çözülmezin Denklemi’ CD sindeki ‘Fermanın mı var?’ klibi İndiewise tarafından ödülendirildi.
”En iyi müzik videosu”,”En iyi yönetmen/Ragıp Taranç” ve “En iyi görüntü yönetmeni/Onur Tatar”ödülleri sahibi olan klip Ödemiş’te Lübbey köyünde çekilmişti.
İzmir’li sanatçı Gara’nın ‘Çözülmezin Denklemi’CD sindeki tüm eserlerin söz ve müzikleri sanatçıya ait.Sanatçı canlı performans konserlerine önümüzdeki günlerde başlayacak.
*- Buca Balkan Festivali
Buca Belediyesi bu yıl 5’incisini düzenleyeceği Uluslararası Balkan Festivali’nde binlerce İzmirliyi Buca’da ağırlamaya hazırlanıyor.
30 Eylül -1 Ekim tarihleri arasında düzenlenen festival dünyaca ünlü Boşnak sanatçı Dino Merlin’in konseri ile renklenecek.
Merlin, 1 Ekim Cumartesi günü Şirinyer Pazaryeri’nde saat 21.00’da düzenlenecek konserde sevenleri ile buluşacak.
*****
ANLAYANA
*- Dilini muhafaza et, seni sokmasın, çünkü o, büyük bir yılandır.
*- Aşk Bir insanı yaşamaya bağayan en değerli unsurlardan biridir.
*- Bütün düşmanlıkların sevgiye dönüşmesi umulur. Fakat hasetten dolayı olan düşmanlık böyle değil.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.