• BIST 9468.92
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İzmir 21 °C

Aliağa'da Platform Tepkisi

Aliağa'da Platform Tepkisi
ALİAĞA HABER / ALFA TİVİ / EGE HAKİMİYET GAZETESİ İzmir’in Aliağa İlçesi’nde, aralarında Petrol-iş Sendikası Aliağa Şubesi, Aliağa Disk Genel-İş İşyeri Baş Temsilciliği, Eğitim-Sen İşyeri Temsilciliği, KESK, BES, TKP, Alevi Kültür Derneği, CHP, EMEP, ÖDP

ALİAĞA DEMOKRASİ VE EMEK PLATFORMU “CEZAEVLERİNDEKİ GAZETECİLER KOŞULSUZ SERBEST BIRAKILSIN”

 

ALİAĞA HABER/ ALFA TİVİ/ EGE HAKİMİYET GAZETESİ / İzmir"in Aliağa İlçesi"nde, aralarında Petrol-iş Sendikası Aliağa Şubesi, Aliağa Disk Genel-İş İşyeri Baş Temsilciliği, Eğitim-Sen İşyeri Temsilciliği, KESK, BES, TKP, Alevi Kültür Derneği, CHP, EMEP, ÖDP, Emekli-Sen Aliağa, ADD Aliağa Şubesi bulunan Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri demokrasi meydanında basın toplantısı düzenledi.

Aliağa Demokrasi Platformu adına, Dönem Sözcüsü Aliağa Disk Genel-İş Aliağa Belediyesi İşyeri Baş Temsilcisi Yücel Laçinel, Aliağa Emek ve Demokrasi platformu olarak Cezaevlerindeki gazetecilerin koşulsuz serbest bırakılmasını talep etti.

Laçinel “Gazeteciler üzerinde yaratılan baskı, korku ve sindirme ortamını ortadan kaldıracak demokratik adımların atılmasını, ceza yasalarında köklü değişikliklerin acilen yapılmasını bekliyoruz.”dedi

Laçinel,” Aliağa demokrasi ve emek platformu imzalı açıklamasında,”Devlet yönetiminden sorumlu bazı bakanların ileri sürdüğü gibi Türkiye'deki basın ve ifade özgürlüğü ileri düzeyde olsaydı eğer, bu çok sevdiğimiz ülkemizde 85 meslek örgütü bir araya gelerek, Gazetecilere Özgürlük Platformu kurma ihtiyacı duymazlardı. Bugün itibarıyla cezaevlerinde 54'ü tutuklu, 7'si hükümlü olmak üzere toplam 61 basın mensubu bulunmaktadır. 2009 yılının başından bugüne kadar, halen cezaevlerinde bulunan gazetecilerle birlikte toplam 88 gazeteci cezaevi koşullarını bizzat görmüş bulunmaktadır.

Bu uygulamalar, basın ve ifade özgürlüğünün açıkça ihlali anlamına gelmektedir. Gazetecilerin üzerindeki baskıların giderek artmasından duyduğumuz endişeler artık tahammül edilemez bir noktaya ulaşmıştır. Cezaevlerine giren, gözaltına alınan, haklarında soruşturma ve dava açılan gazetecilerin sayısının her geçen gün daha da artmasından duyduğumuz kaygı; gazetecilerin şahsına yönelik değil, halkın gerçekleri öğrenme, bilgi edinme ve haber alma hakkı adınadır.

Aliağa Emek ve Demokrasi platformu olarak Cezaevlerindeki gazetecilerin derhal özgür bırakılmasını talep ediyoruz. Gazeteciler üzerinde yaratılan baskı, korku ve sindirme ortamını ortadan kaldıracak demokratik adımların atılmasını, ceza yasalarında köklü değişikliklerin acilen yapılmasını bekliyoruz. Unutulmamalı ki; Özgür gazetecilik var oldukça, özgür toplumlarda var Olur”  dedi.

 

“LİBYA"YA MÜDAHALE EMPERYALİST SALDIRIDIR “

Laçinel Libya olaylarında dünya ülkelerinin takındığı tutumu da emperyalist bir saldırı olarak gördüğünün altını çizdi.

Laçinel ,” Libya halkının başlarındaki diktatörle mücadelesini anlıyoruz çünkü Kaddafi kendi vatandaşlarına şiddet kullanıyor. Bu müdahaleyi haklı çıkaran ne? Silahların kullanılması mı yoksa bombardımanın olması mı?

Libya'ya yönelik başlatılan operasyonda aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda sivil hayatını kaybetmiştir. Operasyonun gerçek amacı enerji kaynaklarını ele geçirmektir. Emperyalizm, insan hakları ve demokrasi demagojisiyle dünyayı işgal ve savaşlarla şekillendirmeye çalışıyor.

Emperyalist güçler, "Kaddafi zulmünden kurtarıyoruz " yalanıyla bölgenin yer altı ve yer üstü kaynaklarına el koymak istemektedir.

"Kardeş Arap halklarının kendi iç dinamikleriyle diktatörlerine başkaldıran özgürleşme mücadelelerini selamlıyoruz, ancak bu savaş Petrol için yapılmaktadır. Aslında bir çok insan bu savaşın nedeninin insanlık adına değil de petrol için olduğunu biliyor. Libya halkının bombalanarak kaynaklarının talan edilmesi sürecine, Türkiye'nin asker, savaş uçağı, savaş gemisi göndererek ortak olmasına karşı çıkıyoruz.”dedi

 

“NÜKLEER SANTRAL YATIRMI DURDURULSUN”

 

Japonya'da yaşanan nükleer felaket"in Türkiye"de kurulması planlanan nükleer santralinde bir daha gözler ününe serilmesinde fayda olduğunu belirten Laçinel,” insanların yaşam biçiminin doğal afetlerden daha tehlikeli olabileceğinin somut bir göstergesi olmuştur. Japonya'da yaşanan tarihin en büyük afetlerinden olan deprem ve tusunami bile dünyaya nükleer sızıntı kadar korku yaşatmadı. Bir kez daha gördük ki, insan ihtiyaçlarını bahane göstererek nükleer santrallerle tüm canlı yaşamını ve gezegenimizin geleceğini ipotek altına almaya kimsenin hakkı yoktur. Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu olarak nükleer   santral   yatırımlarının   biran   önce   durdurulmasını   istiyoruz.

Eğer bu ülkeyi yönetenler ve yasalar doğamızı korumayacaksa halk koruyacaktır. Kimse bizi yönetenlere doğayı yok etsinler diye bir yetki vermiyor. Bu nedenle nükleer santrallere ilişkin hiçbir gerekçenin hükmü de yoktur. İstediğimiz, biran önce bu yatırımların durdurularak ülkemizin zengin doğasını koruyacak önlemlerin hayata geçirilmesidir.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 232 616 28 78 Faks : 0 232 616 28 78